Türkiye zorlu bir seçim sürecine girdi. Aday listelerinin Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’na verilmesinden sonra kıran kırana bir mücadele sürecek. Önceki seçimlerde “Nasıl olsa yüzde 10 barajına takılacağız” diye seçimlere asılmayan siyasi partiler, bu kez ittifak içinde yer aldıkları için böyle bir sorunla da karşılaşmayacak.

Propaganda döneminin ramazan ayına gelmesi adayları da hayli etkileyecek. İl ve ilçelerde ramazan çadırları kurulacak, iftarlar verilecek. Dini ağırlıklı konuşmalarla seçmeni etkilemeye çalışacaklar. Cami açılışları yapılacak, ülkemizin ana sorunları ise belki hiç konuşulmayacak.

TERÖRE UYGUN BİR ORTAM

Suriyelileri vatandaşlığa alma bütün hızıyla devam ediyor. Hatırlatalım, 56 binden fazla Suriyeli Türk vatandaşlığına alındı. Bunlar, gelecek seçimde oy kullanacak. Ülkelerinde, ABD, Fransa, İran askerleri var. Türkiye, geçici olarak sınır ötesinde asker bulunduruyor. Suriye içindeki İran hedefleri, İsrail tarafından vuruluyor. ABD korumasındaki YPG ve PKK, kendilerine verilen talimat gereği sessiz bekliyor. Yani, teröre uygun bir ortam var.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, askerimizin Münbiç’e gireceğini söylüyordu. Ancak bu konuda hiçbir ilerleme ve gelişme olmadı. ABD’nin de Münbiç’ten çıkacağı yok. Suriye topraklarında 23 üs açtı. Helikopter iniş alanları, her türlü yığınakları var. Açıkçası, Münbiç harekatı da gerçekleştirilemiyor.

GİREN TERÖRİSTLER

Afrin’den ayrılan bölücü örgüt mensuplarından yaklaşık 1.500’ü Irak topraklarına döndü. Silahlı bütün örgütler seçim dönemini sever. Böyle dönemlerde yapılacak eylemlerin büyük ses getirdiğini, toplumda korku ve panik yarattığını bilir. Zaten örgütlerin istedikleri de bu. O nedenle seçim döneminde güvenlik önlemleri en üst düzeye çıkarılır, istihbarata daha da ağırlık verilir. Suriye ve Irak’ta bulunan teröristlerin bir kısmının yine bilinen yollardan Türkiye’ye girmek istediği bir gerçek. Örgütte bu yönüyle önemli bir hareketlilik yaşanıyor.

Güvenlik birimlerimiz de bunu biliyor. Türk Hava Kuvvetleri sınır boylarında bazı hedefleri vuruyor ama bu durum örgütteki hareketliliği tamamen sekteye uğratamıyor. Bölücü örgütün karargahı Kandil’den talimatlar geliyor. Örgütten gelen talimatlar seçime yönelik değil ama askeri birliklere saldırı yaparak terörün tırmandırılması hedefleniyor. Propaganda döneminde hangi taktikleri uygulayacağı ise henüz bilinmiyor.

BÖYLE KORUMA OLUR MU?

Türkiye, terör örgütleriyle mücadele eden bir ülke. Kuşkusuz koruma hizmetleri de bu yüzden önemli. Ama, bırakın başbakanı, bakanların bile önünde, arkasında 10-15 koruma aracı bulunuyor. Komutanlar ve üst düzey bürokratların da koruma hizmeti büyük kentlerde tam anlamıyla trafiği de felç ediyor.

Sirenler çalıyor, ışıldaklar çalışıyor, araçlarından yarı beline kadar çıkan korumalar elleriyle “çekilin” işareti yapıyor. Önde motosikletli polisler, arkasında trafik araçları, arkasında uzayıp giden koruma araçları. O trafikte sürücülerin açıkça eli-ayağı dolaşıyor. Olağanüstü Hal uygulaması nedeniyle en küçük bir hareketiniz başınızı ciddi bir biçimde derde sokabiliyor. Kara Kuvvetleri Komutanı geçerken, bir doktor konvoyun arasında kaldı. Az sonra trafik polisi durdurdu, “Suçum ne?” dediğinde, konvoyun arasında kaldığı gerekçe gösterildi ve “Para cezası” uyguladı. Tam anlamıyla bir koruma terörü de uygulanıyor. Evet, yetkililerimiz tabii ki en iyi biçimde korunsun ama inanın, bu koruma yöntemi halkı alabildiğine rahatsız eden boyutlarda.

FARKINDA MISINIZ?

Çok şehit vermediğimiz zaman terör olaylarının toplum farkına bile varmıyor. Ama, ülkemizde terör söylendiği gibi öyle bitirilmiş değil. Terörden söz edilmiyor ama gün geçmiyor ki şehit haberi gelmesin. Cumhurbaşkanlığı seçimiymiş, milletvekili seçimiymiş, aday adayları, adaylar derken şehit haberleri medyada yer bile alamıyor. Şehit sayımızda azalma değil, önemli de artış var.

Bu yılın başından, 10 Mayıs 2018 tarihine kadar, yani yılı bile yarılamadan 113 askerimiz, 4 polisimiz, 9 güvenlik korucumuz olmak üzere toplam 126 şehidimiz oldu. 10 yılda en fazla şehit verilen dönemdeyiz. AKP’li yıllarda şehit sayımızı hatırlatayım:

13szt14_ist_izm_ant_ank_trb-kopya

“Bölücü örgütü bitirdik, terör bitti” diyenlere sormak gerekiyor, peki 5,5 ayda 126 şehit verdiğimizde terör bitirilmiş mi oluyor?

sozcu-banner-1