Pazar günü bu köşenin okurlarına, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden FETÖ çatı davasının 73 sanığından 65’inin yurtdışında olduğunu hatırlatmıştım. Tutuklu bir sanığın avukatlığını üstlenen eski CHP Milletvekili Avukat Atilla Kart mahkemeye sunduğu dilekçede, vahim iddialarda bulundu. Adalet Bakanlığı’nın yazışmaları, bir özensizliği de ortaya koyuyor.
İŞTE ÖZENSİZLİK, İŞTE İHMAL
- Adalet Bakanlığı’nın 22.09.2017 tarih - 99023 sayılı cevap yazısı: “...Ekrem Dumanlı hakkında düzenlenen iade evrakı ve ekleri 08.03.2017 tarihinde Başsavcılığa tercüme için gönderilmiş olup, bugüne kadar cevap alınmadığından 22.09.2017 tarihli yazımız ile tercüme evrakının akıbeti sorulmuştur. İade evrakının tercümesi Bakanlığımıza iletildiğinde iade evrakı ivedilikle Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla ABD yetkili makamlarına gönderilecektir.”
- Adalet Bakanlığı’nın 26.09.2017 tarih - 99632 sayılı cevap yazısı: “...Osman Karakuş hakkındaki iade evrakının, Kırgızistan makamlarına iletilmek üzere İçişleri ve Dışişleri Bakanlıklarına 11.04.2017 dağıtımlı yazımızla gönderildiği ve anılan ülke makamlarından gelecek cevabın beklendiği anlaşılmış olup, kırmızı bülten talep evrakı bu aşamada işleme konulmamıştır.”
BU DA YAZIŞMA SKANDALI
- Adalet Bakanlığı’nın 13.09.2017 tarih - 95077 sayılı cevabi yazısı da, bir skandalı ortaya koyuyor. İşte o yazı: “..Hüseyin Saruhan hakkında ilgi (a) yazıda şahsın son adresinin Bişkek (Kırgızistan’ın başkenti) olduğu bildirildiği halde, iade talepnamesinde ‘bilinen en son adresi olarak Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunduğu’ yazıldığı anlaşıldığından evrakın düzeltilmesi gerekmektedir. Yakalama emrinde yer verilen suçlar ile iade talepnamesinde yer verilen suçların birbiriyle uyumlu olması gerekmektedir. Eksik hususların ikmaliyle evrak yeniden hazırlanacaktır.”
- Adalet Bakanlığı’nın 13.09.2017 tarih - 94922 sayılı cevabi yazısı: “..Bekir Baz hakkında Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce düzenlenen iade evrakı ve ekleri 16.03.2017 tarihinde Başsavcılığınıza tercüme için gönderilmiş olup, ancak anılan evraklar tercüme edilerek Bakanlığımıza sunulmadığından, adı geçenin Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla ABD yetkili makamlarından iadesi istenilememiştir.”
- Adalet Bakanlığı’nın 15.09.2017 tarih - 95957 sayılı cevabi yazısı: “...Harun Tokak hakkındaki iade evrakının İsrail makamlarına iletilmek üzere İçişleri ve Dışişleri Bakanlıklarına 08.06.2017 tarihli dağıtımlı yazımızla gönderilmiştir. Anılan ülke makamlarından gelecek cevabın beklendiği anlaşılmış olup, adı geçenin halihazırda bulunduğu ülkenin tespit edilmesinden dolayı kırmızı bülten talep evrakı bu aşamada henüz işleme konulmamıştır.”
Harun Tokak’la ilgili 12.08.2016 tarihli Adalet Bakanlığı cevabi yazısında, “iade evrakıyla eş zamanlı olarak kırmızı bülten formu düzenlenmesi” gerektiği bildirildiği halde, 15.09.2017 tarihli cevabi yazıya göre kırmızı bülten işleme konulmamış. Sanıklardan İrfan Yılmaz ile ilgili bakanlığın üç yazısında, kırmızı bülten formu düzenlenmesinin gereği dile getirilmiş olmasına rağmen bu yazışmaların akıbeti dosyaya yansıtılmamış ya da yansıtılmak istenilmemesi, başlı başına sorgulanması gereken bir durum.
BU DA İHMALİN BELGESİ
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ çatı davası sanıklarının bulundukları ülkelerde iadelerine ilişkin düzenlenen iade talepnamelerinin gereğinin yapılmasını Başsavcılık aracılığıyla Adalet Bakanlığı’ndan defalarca istemesine rağmen, cevap bile verilmediği ortaya çıktı. İşte ihmalin resmi belgesi:
Bazı görüşlere göre FETÖ ile yeterli bir mücadele yürütülmüyor, mücadele sulandırılıyor. Çatı davasına bakan mahkeme heyetinin isyanı da boşuna değil.
