İngiltere’nin, dünyada ilk televizyon yayınını gerçekleştiren köklü radyo-tv kuruluşu BBC’den (British Broadcasting Corporation) gelen uzmanların yönettiği yapım-yönetim kursunu bitirmiş ve TV tarihimizde ilk yapımcı kuşak olarak yerlerimizi almıştık.
Ama aynı uzmanlar, TRT’nin Ankara-Mithatpaşa Caddesi’ndeki bir apartmanın bodrum katına sığdırılmaya çalışılmış televizyonundaki imkanları yeterli görmemiş ve kursu başarıyla bitiren 5 kişiyi İngiltere’ye daha uzun ve geniş kapsamlı bir eğitime çağırmışlardı.
Efsanevi TRT Genel Müdürlerinden merhum Adnan Öztrak da bu öneriyi hiç düşünmeden kabul etmişti.

★★★

Arkadaşlarım Selim Esen, Işık Selen, Neslihan Gence (merhume), Mehtap Uyguner ve ben, 5 Eylül 1970 günü, İngiltere’nin ve radyo-televizyon endüstrisinin başkenti Londra’ya uçmuştuk.
Her zaman söylerim. İyi ki gitmişiz. Televizyonculuk mesleğinin tıpkı karayolları işaretleri gibi hiç değişmeyecek kurallarını, 7 ay süren o geniş kapsamlı kursta öğrendik. Hem de uygulamalı olarak.
Ancak Selim’le birlikte garip bir duruma takılmıştık.
BBC’nin dünyaca saygın akşam haberlerini sadece erkekler sunuyor, kadınlara ise müzik-eğlence, çocuk ve magazin gibi programlarda ekrana çıkma şansı tanınıyordu.
Oysa bizde o yılın şubat ayından itibaren dönemin Haber Dairesi Başkanı merhum Doğan Kasaroğlu’nun devrim gibi kararıyla, Zafer Cilasun (merhum), Erkan Oyal ve Çetin Çeki’nin (Daha sonraki tarihlerde merhum Tuna Huş ve Mesut Mertcan)’ın yanı sıra, Aytaç Kardüz, Ülkü Kuranel, merhume Jülide Gülizar, Ülkü İmset, Sevinç Yemişçi (sonradan Şengül Karaca) gibi, hem haber mutfağında çalışan, hem de harikulade Türkçe’ye ve ses tonuna sahip olan kadın meslektaşlarımız, büyük başarıyla haber sunmaya başlamışlardı.

★★★

Acaba İngilizler kadınlara niçin haber sunma görevini vermiyorlardı?
Zihnimizi sürekli kurcalayan bu soruyu, çok geçmeden hocalarımıza sorduk. Cevap şaşırtıcıydı:
“Eğer haberi kadın sunarsa, seyircinin dikkati dağılır. Hele bir de güzelse!.. Biz erkeklerin bile seyircinin dikkatini dağıtacak şık kıyafetlerle ekrana çıkmalarını istemeyiz. Çünkü sokaktaki sıradan insanın modayla pek ilgisi yoktur. O nedenle ortalama bir TV seyircisi, ekrandaki haber sunucusunu gördüğünde, onu yadırgamamalı. Çevresinden biriymiş gibi bakmalı...”

Angela Rippon İngiltere’nin televizyon tarihinde ilk kadın haber sunucusu... Angela Rippon, İngiltere’nin televizyon tarihinde ilk kadın haber sunucusu...


Selim’le birlikte kadınlara konulan yasağa şiddetle karşı çıkıp, bu uygulamanın ayrımcılık olduğunu söylememize ve Türkiye’de kadın habercilerin ekrandaki görevlerini büyük başarıyla yaptıklarını anlatmamıza rağmen, görüşümüzü kabul ettirememiştik.

★★★

Demokrasinin, hukukun, hak ve özgürlüklerin beşiği olan İngiltere’de ilk kadın haber sunucusu ne zaman ekrana çıktı biliyor musunuz?
Bizden tam 5 yıl sonra, yani 1975’de!..
Angela Rippon adlı çok yetenekli kadın haberci, başarısıyla bu ülkedeki kadın meslektaşları için bir milat olduğu gibi, 20 yıl boyunca ekrandaki pırıltısını, değerli ödüllerle taçlandırarak sürdürdü.
Ama ilk yıllarda omuzdan aşağısı görünmeyecek şekilde, göze çarpan takılar kullanmaksızın ve boğazına kadar kapalı giysilerle ekrana çıkarak!..

★★★

Cumhuriyet Bayramı için geri sayımda olduğumuz şu günlerde, Halk Arenası’na 3 değerli ve başarılı kadını, Ayşenur Arslan, Selin Sayek Böke ve Mine Kırıkkanat’ı davet ederken  o yılları düşündüm.
Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i, kadınlarımıza sağladığı haklar nedeniyle bir kez daha yürekten alkışladım...