İnsan yaşamını değerlendiren çalışmaların başarılı atılımlarla taçlandığı gerçeği örnek durumlardır. Bu yazımda iki örneğe değinerek gençlere yararlı olmak istiyorum. Birisi, Maliye Bakanlığı önceki müsteşarlarından ve TBMM Plân-Bütçe Komisyonu önceki başkanlarından Dr. Biltekin ÖZDEMİR, öbürü sanatçı Pınar AYHAN’dır.

Biltekin Özdemir’in Remzi Kitabevi tarafından 2018 yılı Ocak ayında 3. baskısı yapılan “Osmanlı Devleti Dış Borçları” adlı yapıtını okuyucularımın bilgisine sunar, mutlaka edinmelerini dilerim. Yazarın kitabında değindiği bazı noktalar şunlar:

“Ülkemiz ekonomisinin geçmişine ve geleceğine ilgi duyan herkesin Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki dış ekonomik ilişkileri ve özellikle 1854 yılında başlayan ve geri ödemesi 100 yıl sonra ancak 1954 yılında bitirilen 41 adet dış borçlanmanın serüvenini mutlaka bilmesi gerekir. Başta İngiltere, Fransa ve Almanya olmak üzere, Batılı sermayedar ülkeler, borçlandırma ve savaştırma politikaları sonucu, Osmanlı Devleti ekonomisine müdahaleyi gerçekleştirmişler, 1838 yılında İngiltere ile imzalanan Balta Limanı Ticaret Anlaşması ile Osmanlı ekonomisini Avrupa kapitalizminin pazarı haline dönüştürmüşler, onu önce sanayi kapitalizminin, ardında da finans kapitalin egemenliği altına sokarak, Dünya-sistemine eklemleştirerek sömürüye açık bir toplum haline getirmişlerdir.”

“Bütün bunların temel nedenlerinin, ekonomik olmayan diğer sebepler yanında, para ve maliye sisteminin bozukluğu, bütçe düzeninin ve denetiminin olmayışı, yönetimde örgütlenme yanlışları ve yönetim zafiyetleri olduğu söylenilebilir. Yanlış harcama, gelir ve borçlanma politikalarının birlikte yol açtığı yüksek kamu açıkları, bunun eşlik ettiği borç-faiz kısır döngüsü, yüksek ve değişken enflasyon ve yüksek reel faizler ve bunların beraberinde oluşan dış ödemeler dengesi açıkları, günümüzde de ekonominin her türlü iç ve dış risklere ve şoklara direnemez bir yapı ve kararsız bir denge içine düşmesine sebebiyet vermektedir. Dış borçlanma-büyüme ilişkisi hâlâ tartışmalı bir konudur. Borçlanma sürecinin uzun vadede ekonomik büyüme ile olumsuz bir ilişki içinde olduğu görüşü yaygındır.”

Yazarın kitabın 177. sayfasında yer alan şu saptamasını özellikle belirtmek isterim: “Önceki bölümlerde de değindiğimiz üzere, şu husus dikkate değerdir; Osmanlı Devleti borcuna sadakatte daima içtenlikli davranmış, yükümlülüklerinden kaçınmak için hiçbir gerçek dışı mazeret ileri sürmemiş, çaresiz kaldığı durumlar hariç, borcunu vâdesinde ödememe (mütemerrit) durumuna tevessül ve tenezzül etmemiş, ‘büyük devlet olmanın örneğini göstermiş’tir. Ancak, ‘borç alan buyruk alır’ özdeyişi gereği, ‘borçluluğun’ verdiği ‘ezikliği’ de daima içinde hissetmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, bu gerçeği mücadelesinin başından beri görmüş, her konuşmasında, ülkenin bağımsızlığı bakımından, iktisadi kalkınmanın ve özellikle yabancı ülkelere bağımlı olmamanın önemini vurgulamış, savaşımını, içinde bulunduğu yoksul koşullara rağmen, ‘kendi yağı ile kavrulma’ ilkesi çerçevesinde başarmaya özen göstermiş, ancak onurlu bir ülkenin kurucusuna ve onurlu bir milletin evladına yakışır bir yaklaşımla Osmanlı ecdadımızdan kalan borçların Cumhuriyet döneminde ödenmesini de uygun görmüştür.”

Bu saptamaların ışığında titiz bir çalışmanın ürünü olan bu kitabın, başta siyasetçiler, siyasete ilgi duyanlar; kamu ve özel sektörün üst düzey yöneticileri olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşları; iş dünyasından finansal sektör ilgilileri, bankacılar ve maliyeciler; akademisyenler, öğrenciler ve ilgili tüm yurttaşlar için yararlı ve onların yeni çözüm önerileri geliştirmesine yardımcı olacağına inanıyoruz.
Sayın Özdemir’i bu çalışması için ben de içtenlikle kutluyorum.

SANAT YILDIZI

Bilim alanında yukarıdaki bölümden sonra sanat alanında yoğun alkışlar alan Pınar AYHAN’ın ATATÜRK’ümüze ilişkin seçkin gösterisine değinmek istiyorum. “Duruverseydi Orada Zaman-Kemâl” müzikal belgesiyle Atatürk ve lâik cumhuriyetimizin özgün değerlerini ortaya koyan AYHAN’ın  “Öğrenci önde” diyerek önde üç sırayı öğrencilere ayırdığı etkinliği dakikalarca ayakta alkışlanarak kutlandı. Şarkıları, türküleri, marşları ve arı-duru konuşmasıyla izleyenlerin büyük beğenisini alan etkinlik, Mustafa Kemal’in doğumundan yüreklerimize gömülüşüne kadar yaşamının en önemli bölümlerini anlatıyor. Atatürk’ün yaşamından kesitlerle, sözleriyle, ilkeleri ve devrimleriyle süslenen gösteri, kimi zaman kıvanç ve övünçle, kimi zaman gözyaşlarıyla izleyenleri büyülemişçesine etkiledi. Cumhuriyet tarihinin temellerini ve başarılarını birbirine ekleyen etkinlik her yönüyle başarılı idi. Çanakkale savaşlarının yıldönümünde Atatürk’ü anmayanların kınandığı bir ortamda Pınar Ayhan’ı görkemli gösterisi nedeniyle kutluyor, Atatürk’ü unutturmaya çalışan ve yadsıyan değerbilmezleri ulusumuzun değerlendirmesine bırakıyoruz. Atatürk ve İnönü karşıtlığı onulmaz siyasal bir hastalıktır.

ÖRNEK

“Kayıtsız” adlı teknesiyle dünyayı tek başına üç yıl dolaşan deniz sevdalısı İzmirli Özkan GÜLKAYNAK’ın A.Ü. Ziraat Fakültesi’nde gezisine ilişkin film gösterileriyle verdiği konferans inancın, istemin, istencin, yürekliliğin, bilginin, başarının örnek bir sunumu idi. İlgiyle izlendi, beğeni ve kutlama sözleriyle yinelenmesi istendi.

BAŞSAĞLIĞI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi emekli öğretim üyesi Avukat Prof. Dr. Yahya Kâzım ZABUNOĞLU 23.3.2018 günü Ankara’da toprağa verildi. Yakınlarına ve meslektaşlarına başsağlığı, kendisine de Tanrı’nın engin rahmetini diliyoruz.