Türk yargısının geleneksel bir etkinliği, Bay RTE’ın 2014 Adlî Yıl Açılış Töreni’nde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin FEYZİOĞLU’nun konuşmasına sinirlenip ayağa kalkarak sözleriyle tepki göstermesinden sonra 2797 no.lu Yargıtay Yasası’nın Adalet Yılı Açılış Töreni’yle ilgili 59. maddesinin 2.12.2014 günlü, 6572 no.lu yasanın 26. maddesiyle yürürlükten kaldırılmasıyla yasal nedenle değil, alışılmış bir toplantı olarak düzenleniyor. Bu yıl Beştepe’deki sarayda yapılıyor. Gerçekte anlamı bulunan bir hukuk etkinliği (Yargıtay Başkanı’nın sorunlara ve durumlara ilişkin konuşmasıyla) ötelenmiş oluyor. Anayasa’nın devlet yapısını oluşturan üç temel organdan biri olarak gösterdiği ve şimdilerde tartışılan bağımsızlığının vurgulandığı yargının yeni çalışma döneminin aynı zamanda bir partinin genel başkanı olan kişinin yerinde yapılması kanımızca asla uygun değildir.

Ev sahibi durumundaki Bay RTE gelip giderken yargıçların ayağa kalkması, bağımsız yargının parti genel başkanının konutunda yeni çalışma yılı töreni düzenlemesi, Yargıtay Başkanı’nın bir parti genel başkanına seslenerek konuşmasını yapması, yargının bağımsız niteliğiyle asla uyuşmamaktadır. Yine kanımızca, bağımsızlık niteliğine gölge düşürülmektedir. Dokunulmazlığına aldırılmadan bir milletvekilinin tutuklanması, salıverilmemesi, başta gazetecilerle öğrenciler, çok kimsenin uzun süre karanlıkta tutulması, daha fazla hapis cezası olanların (karar kesinleşmeden) hapsedilmemesine karşın Ulusal Parti Genel Başkanı Gökçe Fırat ÇULHAOĞLU’nun daha az ceza aldığı halde salıverilmemesi çelişkisi kuşkulara neden olmaktadır. Oysa adaletle kuşku asla birlikte olamaz. Kimi yargı organlarına (özellikle Anayasa Mahkemesi’ne) karşı kararları için olumsuz sözlerle karşı çıkan Bay RTE’ın yerinde yargı yılını açmak savunulacak bir durum değildir.

BAĞIMSIZLIK

Yargının bağımsızlığı, yargının namusu, onuru, soyluluğu ve seçkin ırasıdır (karakteri). Yargıyı yargı yapan, bağımsızlığıdır. Etkin olma, yaranma, öne çıkma çabasında olmak, yargı için küçüklüktür. Yargı, temelde ulusun hukuksal güvencesidir. Tartışmasız, siyasal erki de içeren toplumsal barışın, hukuksal denetimin, güvenli yaşamın sigortasıdır. Yargı herkesi koruyan devlet kanatlarıdır. Cumhurbaşkanının ya da herhangi bir gücün korumasında (himayesinde) değildir. Kimileri aykırı tutum ve davranışlarla bu ilkenin tersine davranıyorsa bağışlanmaz kusurludur. Unutulmamalı ki korumada olan yargı bağımsız olamaz, bağımsız olamayınca da yargı olamaz. Yargının temel organlarından savunmanın dışlandığı bir yargı yılı açılış toplantısı (tören de değil) iktidar düzenlemesi olarak anılır.

Sözle, sıfatla, mevki-makamla hukukçu olunmaz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplantı ve konuşma yargıyı yüceltmez. Yargı zaten yücedir, yücelmeye gereksinimi yoktur. Yargıyı devlet başkanının korumasında göstermek yargıya saygıyla bağdaşmaz. Yargının bağımsız olmadığına ilişkin eleştirileri artırıp güçlendirecek durum ve tutumlardan kaçınmak her hukukçunun özen göstermesi gereken bir davranış olmalıdır.

Kimi yargı ilgililerinin FETÖ’yle değişik yol ve yöntemlerle ilgisinin bilinmesine, belgelenmesine karşın iktidarın onları kullanmak için yerlerinde tuttuğu söylentilerinin yaygınlaştığı günümüzde hepimizin onuru ve güvencesi olan yargının karanlığa düşmemesi için herkese sorumluluk düşmektedir. En küçük kuruntu, kuşku, yanlılık ya da karşıtlık savı yargıyı yıkar. Ekmekten, sudan yoksun kalsak da katlanırız ama adaletten yoksun kalırsak yaşayamayız.

KİMİ DEĞİNİLER

Ülkenin aydınlığı, yurttaşın güvencesi
Bağımsız yapısıyla hukukun saygın sesi.
Haksızlığın, acının, kötülüğün ilâcı
Hukuk devletlerinin başında onur tacı.
Adalet bir ad değil, bir ilke ve ülküdür
Hakkı arayanların dillerinde türküdür.
“Devletin temeli” olarak nitelenen adalet, kişiliğin, varlığın, barışın, mutluluğun ve güvenliğin ayyıldızlı gökyüzü, sonsuz ufkudur. Başta yargı çalışanlarının tümü olmak üzere ulusumuzun yeni adalet yılını kutluyor, görevlilere başarırlar diliyoruz.

plusbanner2x