Türkiye ekonomisinin ancak dünyaya açık ve entegre bir şekilde çalışabileceğine işaret eden JP Morgan Chase International Yönetim Kurulu Başkanı Jacob Frenkel, “Türkiyenin yaş grubuna, lokasyonuna, potansiyellerine, tarihine baktığımız zaman beklentiler çok yüksek. Ancak bugün Türkiye’deki ekonomik, politik jeopolitik ve sosyal durumu göz ardı etmemiz mümkün değil. Winston Churcilli’in bir sözü vardır: Ekonomi bir paraşüt gibidir, açıkken en iyi şekilde çalışır. Gerçekten şunu bilmek çok önemli arı tarafından sokulmadan kovandaki balın tadını çıkaralım diyorsanız dünyaya entegre olun. Türkiye üzerinde çok çalıştım, ekonomi açıkken iyi çalışır” yorumunu yaptı.
[old_news_related_template title="SPK'dan J&P Morgan'a soruşturma" desc="Sermaya Piyasası Kurulu (SPK), BDDK'nın manipületif döviz alımlarıyla ilgili başlattığı inceleme ve soruşturma sonrası harekete geçerek JP Morgan'a soruşturma başlattı. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/03/iecrop/spk-aa_16_9_1553364821.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/ekonomi/son-dakika-spkdan-da-manipuletif-eylemlere-sorusturma-4103007/"]
DÜNYA ZORDA
“Geleceğin Hikayesi” teması ile bu yıl 18’inci kez düzenlenen Forum İstanbul Konferansı’nda global büyüme trendleri ile Türkiye’nin ekonomik performansı ele alındı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın programda yer almalarına karşın katılmadığı konferansta Türkiye ekonomisine ilişkin uyarılar yapıldı.
Jacob Frenkel, yaptığı sunumda dünyanın nereye gittiğini anlamak gerektiğine dikkat çekerken, dünya ekonomisinin eskisine göre daha zor bir durumda olduğunu vurguladı. 2008 krizinin ardından 3 yılda toparlanması beklenen dünya ekonomisinin 10 yıl geçmesine rağmen hâlâ kriz politikaları ile yönetildiğini anlattı.
BAŞKA BİR TÜRKİYE AB'YE ÜYE OLABİLİR
Frenkel, Türkiye’nin kronik sorunu haline gelen genç işsizliğinin pek çok bölgede sosyal bir problem haline geldiğine dikkat çekerek şöyle devam etti: “İşsizlik oranı gençleri çok fazla etkiliyor ve genç işsizliği sadece ekonomik değil sosyal ve temel bir meseledir. Finansal düzenlemeler bu sorunları çözmeyecektir. Burada çözüm hükümet politikalarından gelmelidir. Eğitim seviyesi ne kadar yüksekse o grupta işsizlik oranı da düşüyor.”
FORUMDA konuşan CEPS Avrupa Politika Araştırmaları Merkezi Direktörü Daniel Gros, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği için önünde yapması gereken ev ödevleri olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye geçmişte kurallara uyma sözü verdi, uyarsa, neden olmasın. AB’ye üye olabilecek Türkiye bugünkü Türkiye’den daha farklı olacak. Şu anda Türkiye’de bir dengesizlik söz konusu.
İstanbul’da çok iyi üniversiteler var, refah seviyesi yüksek okullar var. Elbetteki şehir küresel gelişmelerden etkileniyor, ama ülkenin diğer bölgeleri de bu kaliteli eğitimden faydalanabilecek mi? Bu büyük bir sorun” değerlendirmesini yaptı.
[old_news_related_template title="Macera dolu Amerika!" desc="" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/04/16/iecrop/murat-muratoglu-son_16_9_1555451276.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/murat-muratoglu/macera-dolu-amerika-4452986/"]
İHRACATA STRATEJİ LAZIM
Türkiye genelindeki 83 bin ihracatçının canla başla çalıştığına işaret eden Türkiye İhracatçılar Meclis’i (TİM) Başkanı İsmail Gülle, yeni bir stratejiye ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Gülle, “Bu sebeple ağustosta açıklanacak olan İhracat Strateji Planı, Türkiye ekonomisinin dinamosu olan ihracatımıza yeni bir strateji ve gelecek mimarisi kazandırma açısından çok sağlam bir yapıya sahip olmalı” yorumunu yaptı.
Forum İstanbul 2019’da konuşan Gülle, geleceğin hikayesini yazmak için ihracatçıların da hazır olduğunu söyledi.
'FİNANSAL STRES ARTACAK'
Dünya Bankası Kalkınma Beklentileri Grubu Direktörü Ayhan Köse ise global ticaretteki yavaşlama ile yatırım oranlarındaki daralmanın özellikle Türkiye için risk yarattığını kaydetti. Köse, “Global ticaret çoktan yavaşladı. Bu da büyüme için bir risk. 2019’da yatırımlar daha yavaşlayacak ve Türkiye için finansal baskı, finansal stres çok önemli hale gelecek.
Geçen yıl başka ülkelerde gördüğümüz finansal stres 2019’da Türkiye gibi döviz borçlusu ülkelerde artacak” ifadelerini kullandı. Köse, gelişmekte olan ülkeleri zorlu bir dönemin beklediğini anlattı. Dış talep ile birlikte ihracatta da talep daralması yaşanacağını kaydeden Ayhan Köse, gelişmekte olan ülkelerin kendilerini bu yeni döneme adapte etmesi gerektiğini belirtti. Köse, ekonomik yavaşlamaların uzun süreli olabileceğine işaret ederek, “Gelişmiş ülkelerde güçlü kurumlar, az gelişmiş ülkelerde ise zayıf kurumlar olduğunu görüyoruz. Kişisel yönelimli politikalardan uzak durmamız gerekiyor. Sağlıklı ve refah dolu bir gelecek için önce içeride ve dışarıda kurallara dayalı kurumlarımızın olması gerekiyor” diye konuştu.
