Aliağa Belediyesi’nde 179 personelin işten çıkarılmasına ve 18 memurun başka şehirlerde görevlendirilmesine tepkiler devam etti. İşlerine son verilen personel, protesto yürüyüşü yaparak Demokrasi Meydanı’nda toplandı. İşçiler, “İş, ekmek yoksa barış da yok”, “Zalimin zulmüne direneceğiz”, “Atılan işçiler geri alınsın” sloganları attı.

“VİCDANIN KABUL ETMEYECEĞİ UYGULAMALAR”

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen mitinginde belediye başkanı Serkan Acar protesto edildi. Basın açıklamasını platform sözcülerinden Alp Kuyumcu seslendirdi. Açıklamada, “İster alırım, ister çıkarırım diyen Acar tarafından başlatılan işçi kıyımı kadrolu-şirket çalışanı demeden bir sosyal cinayete dönüştü. İşçi çıkarmakla yetinmeyerek, çıkardığı kadrolu işçilerin maaşı üzerinden işçileri itibarsızlaştırmaya çalıştı. Kendi düşünce yapısında olmayan onlarca memuru baskıyla emekli olmaya zorladı. İçlerinde 3-4 yaşlarında çocukları olan ve uzun yıllardır Aliağa’da yaşayan memurları sürgüne yollayarak aklın vicdanın kabul edemeyeceği uygulamalara imza attı. Bu işten çıkarmaların hedefi Aliağa’nın emek kenti misyonunu yerle bir etmektir” denildi.

SADECE BİR MİLLETVEKİLİ KATILDI

Mitinge gelen tek milletvekili Kani Beko oldu. CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ın anayasal suç işlediğini iddia ederek savcıları göreve çağırdı. “Hayatımız boyunca Aliağa Belediye Başkanı gibi işçiyi işten atan ve sonra özür dileyen çok başkan gördük. Atılan işçileri, sürgüne gönderilen memurları geri aldırıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

İşten çıkarılanlar duygu ve düşüncelerini SÖZCÜ’ye şöyle anlattı :

YÜCEL LAÇİNER : Önce mobbing uygulandı. Örneğin büroda çalışan arkadaşlarımız sokak süpürmeye gönderildi. 18 memur Çankırı ve Bolu’nun ilçelerinde görevlendirilerek sürgün edildi. Aileler ayrı düşürüldü, bir anne 4 yaşındaki evladını gözyaşlarıyla geride bırakmak zorunda kaldı. Benim beynimde pıhtı attı, sağ tarafım felçli ve heyet raporum varken yasaya aykırı olarak işten atıldım. Eşim de işten çıkarıldı.

HATİCE YILDIRIM : İki evladım var. 17 senedir temizlik işlerinde kadrolu olarak çalışıyordum. İşimi severek yapıyor, alın terimle çalışarak sokakları süpürüyordum. İşten atıldığımı öğrenince dünyam yıkıldı. Köyde ‘Niçin atıldın? Bir şey mi çaldın” diye soruyorlar, çok üzülüyorum. Maaşımızı da ödemediler. Beş parasız kaldık. Bankalar kredi kartı borcumuzu ödemek için baskı yapıyor. Hayatımız bitti.
MUSA ASLAN : Cezaevinden çıktıktan sonra devletimizin topluma kazandırma yasası kapsamında 8 yıl önce Aliağa Belediyesi’nde çalışmaya başladım. Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde çalışarak sulama, budama, çapalama, çiçeklendirme işlerini yaptım. Üç çocuğum var. Şimdi ne yapacağız?
İPEK GÜNAYDIN : Eşim ulaştırmada çalışıyordu. İşine son verilince çok zor durumda kaldık. Şu anda ekmek alacak paramız yok. Ben 55 yaşımda aşırı sıcak altında tarlaya amele gidip bütün gün çapa yapmaya başladım. Belediye başkanı seçim öncesinde evimize gelerek destek istiyordu, şimdi kapısına koymuyor bizi.
HÜSEYİN AYDIN : Yüzde 60 engelim var. Engelli kadrosundaydım. Diğer iki engelli kardeşim de işsiz. Bu muameleyi hak edecek hiçbir şey yapmadık. İşimi geri istiyorum. Bunun için hem demokratik, hem de hukuki mücadele sürdüreceğiz.
DOĞANŞAH AYDIN : Sendika işyeri baş temsilcisiyim. Ben de çıkarıldım. Belediyeden sendika tasfiye ediliyor. Sendikasızlaştırma amacı güdülüyor. Emekçi sınıfı asgari ücrete maruz bırakılacak, yalnızlaştırılacak ve fakirleştirilecek.

"İSTEDİĞİMİ ALIRIM, İSTEDİĞİMİ ATARIM"

İkinci dönemine başlayan ve şu ana kadar yaklaşık 400 kişiyi işe alan Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, 179 personeli niçin işten attığı sorusuna, "Halk bana yetki verdi. İstediğimi alırım, istediğimi atarım" yanıtını vermişti.