Hafta içi her sabah Fox’ta yayınlanan Çalar Saat programıyla halkın nabzını en iyi tutan haberciler arasında yer alan İsmail Küçükkaya ile Kazlıçeşme’deki televizyon binasında buluştuk. Yaşadığımız yerel seçimlerin yorgunluğunu hâlâ üzerinden atmamış olan Küçükkaya ile seçimleri, veri akışlarının durmasını, sonraki itirazları ve büyük ilgi gören ‘Biraz Cesaret’ adlı son kitabını konuştuk.

- Yerel seçimleri nasıl yorumluyorsunuz?

Bu seçim sonuçları Türkiye’nin demokratik kazanımları açısından çok olumlu oldu. Halkımızın demokrasiye inancı pekişti, sandığa güveni sağlamlaştı ve demokratik bilincin artmasını sağladı. Alternatif arayan kesimler için de yeni lider adayları çıktı...

Sistem değişikliği ülkeye iyi gelmedi
Fox ekranındaki Çalar Saat programıyla halkın ve seçimin nabzını tutan Küçükkaya, “Sistem değişikliği ülkeye iyi gelmedi. Partili Cumhurbaşkanlığı hem Erdoğan’ı yıpratıyor, hem de sistemi” dedi.


İMAMOĞLU’NU ÖRNEK GÖSTERDİ

- Mesela...

Ekrem İmamoğlu çok iyi bir performans gösterdi. Güvenilir, sakin, kararlı bir ses duyduk seçim gecesinde. Bu sesin sahibi Ekrem İmamoğlu’ydu. Bilinçli bir lider olarak oy kullanan halkın tercihlerine ‘Kimsenin hakkını yemem hakkımı da yedirmem’ diyerek nasıl sahip çıkılması gerektiğini gösterdi. Pek çok ilçe başkanını büyükşehirlere aday göstererek seçilmelerini sağlayan Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’i ayrıca kutluyorum. Bu seçimi, Türkiye’nin gelecekteki demokratik kazanımları açısından bir başlangıç olarak görüyorum.

- Geçersiz oy itirazları bir hayli fazla oldu...

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) en son verdiği bilgiler var, bunlar da sisteme giren kayıtlardır. YSK ‘Resmi olmayan sonuçlara göre ‘İmamoğlu kazandı’ dedi ama ardından iktidar partisinin itirazları geldi. Son söz yine YSK’nındır.

Fox’un sunucusu İsmail Küçükkaya Yüksel Şengül’ün sorularını yanıtladı.


- Önceki seçimlerde bu kadar yoğun itirazlar olmamıştı...

Daha önceki seçimlerde de itirazlar oldu ama 17 yıldır iktidarda olan AKP onca seçimi kazansa da muhalefet hiçbir zaman bu kadar gürültü koparmadı. Hatırlayın, 16 Nisan’daki referandumda mühürsüz oylarla ilgili bir tartışma yaşanmıştı. YSK, o zaman yasaya göre geçersiz olmalarına rağmen bu mühürsüz oyların geçerli sayılmasına karar verdi. YSK’nın kararı kabul edildi. Çünkü YSK kararları temyize kapalıdır. Bu süreç bir an önce sona ermeli. Bu tartışmaların Türkiye’nin demokratik kazanımına sıkıntı getirmemesi, ülkemizin dünyadaki imajına zarar vermemesi gerekiyor.

- Anadolu Ajansı’nın (AA) veri akışını durdurmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

31 Mart Yerel Seçimleri hiçbir zaman unutulmayacak. Her şey yolunda giderken bir noktada veri akışı kesildi. Sanki, İmamoğlu öne geçince AA’nın veri akışı aniden durduruldu. Bizim açımızdan habercilik ve televizyonculuk bakımından çok önemli bir deneyim oldu.

- Durduruldu mu!

O gece veri akışının durması akıllarda soru işaretleri oluşturdu. Hiç kimse bunun teknik hata olduğuna inanmadı. Sanki İmamoğlu öne geçince bilinçli olarak veri akışı kesildi gibi bir algı var. Tatmin edici bir açıklama da yapılmadı. Çoğu kişi Türkiye’nin demokratik sistemine haksızlık yapıldığına inandı. Ertesi sabah hiç dinlenmeden Çalar Saat programıma çıktım. Aralıksız 14 saat yayın yaptık. Reytingler bizim başarımızı gösteriyordu. Seçim gecesi Türkiye’deki her 100 televizyondan 72’si Fox’u izlemişti. Bu bizim tüm yorgunluklarımızı alıp götürdü. Son 6 yıldır 8 seçim yaşadık Fox’ta. Fatih Portakal kardeşimle bana ve kanalımıza halkımız her zaman inandı, güvendi.

‘PARTİLERE EŞİT MESAFEDEYİM’

- Seçim öncesi Çalar Saat’le birlikte Anadolu’yu dolaştınız...

Çalar Saat’le seçim öncesi 26 bin kilometre yol kat ettik. Şunu söyleyeyim, bütün partilere eşit mesafedeydim. AKP büyükşehir adaylarının hepsini programıma konuk ettim. Biri hariç, o kişi de zaten katılamadı. Soracağımız FETÖ ile ilişkilere dair sorular nedeniyle tedirgin olduğunu düşünüyorum. Bende bu nedenle şüpheler oluştu. Adını da vermek istemiyorum.

- Konuştuğunuz adayların seçim vaatlerinin takipçisi olacak mısınız?

Kesinlikle seçim vaatlerinde bulunan başkanların takipçisi olacağım. Seçim programlarımın deşifre kayıtlarını yaptırıyorum, verdikleri vaatleri çıkartıyorum. O adayları yeniden programıma alacağım. Bu arada ilk işim Tunceli’nin komünist başkanı Fatih Maçoğlu’yu ziyaret edip, oradan yayın yapmak olacak. İlk ve tek istisnam ise Avcılar Belediye Başkanı Turhan Hançerli’dir. 18 yaşında, hasat zamanında bir traktör kazasında iki kolunu kaybetmiş ama asla pes etmemiş. Hukuk okumuş, kendini yetiştirmiş. Başkan seçilen Hançerli’yi en kısa zamanda yeniden programıma davet edeceğim.

- Kadınlar bu seçimde de göz ardı edildi. Ne diyorsunuz?

ÜLKE SORUNLARI BU KİTAPTA
Küçükkaya, “Kimseyi ötekileştirmeden ekrana yansıttığım ülke sorunlarını bu kitaba taşıdım” dedi.


‘İNSANIMIZA UMUT GEREK’

Kadın başkan sayısı ne yazık ki çok az. Meclis’in yarısı kadın olsa, belediyelerin yarısında kadın başkan olsa, inanın Türkiye’nin sorunları kısa zamanda çözülür. Türk Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, kadın hakları aktivisti Nazan Moroğlu ve KADER’le iş birliği içindeyim. Türk siyasetinde kadınların çoğalması için çalışıyoruz. Anneler mutluysa herkes mutlu olur.

- Biraz Cesaret adlı kitabınız büyük ilgi görüyor. Kitabınızın mesajı nedir?

İnsanlarımız uzunca zamandır mutsuz ve çekimser. Toplumumuzun bu duygu durumundan çıkması gerekiyor. Korku değil cesaret, geçmiş değil gelecek öne çıkmalı, insanımıza umut gerek. Çalar Saat programımın son 6 yılı içinde haftada üç gün hazırladığım başyazıları bu kitapta topladım. Kimseyi ötekileştirmeden ekrana yansıttığım ülke sorunlarını bu kitaba taşıdım. Türkiye’nin hafızasını canlı tutmak istediğim için bu kitabı yaptım. Gerçek şu ki kitabın adını önce ‘Biraz Cesaret Biraz Umut’ koyacaktım ama umudun birazı olmaz diye düşündüm. Umut biraz değil, bu ülkede çok olmalı, çok.

- Vatandaş İsmail Küçükkaya olarak, ülkemizin son 6 yılını nasıl değerlendirirsiniz?

Türkiye son 6 yıl içinde fazla zorlandı, yoruldu. Çok fazla seçim yaşadık, sistem değişikliği ülkeye iyi gelmedi. Partili Cumhurbaşkanlığı hem Erdoğan’ı yıpratıyor, hem de sistemi. Artık herkes bütünleşip ekonomiye odaklanmalı. Kötü bir ekonomi hepimizi kötü etkileyecektir.