Bu sözün aslı, “Gündüzler torbaya mı girdi”dir. Bu söz, gündüz yapılması herkes için daha uygun, yapan için de daha kolay olan bir işi, gece yapana söylenir. Aynı mantıkla akıl yürütelim. Gece yapılması, çevre için daha uygun, yapan için daha kolay olan bir işi, gündüz yapana da “Geceler torbaya mı girdi?” diye sormak gerekmez mi? Bugünkü konumuz, dükkanlara, büyük mağazalara ve özellikle süpermarketlere mal ikmalinin sadece gündüz ve özellikle sabah yapılmasının doğurduğu sakıncaları irdelemek olacak. Bu uygulamayı irdelerken kullanacağım kıstas “bireysel değil, toplumsal faydanın azamiye çıkartılması” olacaktır. Dünyanın tüm büyük şehirlerinde olduğu gibi, İstanbul’da da ciddi bir trafik sıkışıklığı vardır. Çünkü eşyanın tabiatı icabı, şehir içi yolları genişletmek veya yeni yollar açmak imkansız derecede zordur. Üstelik istimlâk bedelleri dolayısıyla bu yatırımlar değmeyecek kadar pahalıya mal olur. Buna mukabil, mevcut yolları kullanan araç ve yaya sayısı hızla artmaktadır. Yol kıt, araç bol olunca, sonuç kaçınılmaz olarak trafik sıkışmasıdır.

HER ŞEHİR DEV BİR FABRİKADIR

Milli gelirin yani katma değerin %60’ı hizmetler sektöründe yaratılır. Bankacılıktan eğitime, ticaretten hastaneciliğe, dinlenceden eğlenceye kadar hizmetlerin çoğu şehirlerde üretilir. Deyim yerindeyse her şehir, devasa bir “hizmet üretim fabrikasıdır”. Bu fabrikanın verimli çalışması kent içi ulaşım hızıyla doğru orantılıdır. Trafik sıkışıklığı yüzünden kişilerin ve malların ulaşım hızları düşüp taşıma maliyeti artmaktadır. Yavaş trafik yüzünden enerji ve zaman ziyan olmakta, “milli gelir” artışı yavaşlamakta, hayat pahalılığı artmaktadır. Yavaş, hatta zaman zaman durma noktasına gelen trafiğin, araç içindeki kişilerin asabını bozması ve çalışanların daha işyerine varmadan yorgun düşmesi bu işin cabasıdır. Nasıl fabrikalar bir vardiya çalışmayla talebi karşılayacak kadar üretim yapamayınca iki hatta üç vardiya çalışıyorsa, şehrin kapasitesi kısıtlı yolları da “üç vardiya” kullanılmalıdır. Böyle yapılırsa şehrin verimi ve insanların mutluluğu artar.

TÜM MAL İKMALLERİ ÜÇÜNCÜ VARDİYADA YAPILMALIDIR

Kent içi yolların üçüncü vardiyası “23.30-05.30” arasıdır. Toptan veya perakende satış yapan mağazalara mal ikmali sadece bu saatler arasında yapılmalıdır. Mal sevkiyatı veya kabulü yapan işyerleri bu vardiyada mal sevk veya kabulü, depo hizmetleri veya raf yerleştirme için bir miktar yeni eleman istihdam edecektir. Bu sayede işsizlik de bir nebze olsun azalacaktır. Bundan daha önemlisi; mal taşıyan kamyonların şehir içi ulaşım hızı artacak, akaryakıt sarfiyatı azalacak ve şüphesiz daha az sayıda araçla aynı miktar mal, daha kısa sürede dağıtılabilecektir. Üstelik kent içinde özellikle dar sokaklı semtlerde gündüz trafiği rahatlayacaktır.

Son söz: Toplum için iyi olan her şey birey için de iyidir.