İstanbul’da yaygın olarak, Bodrum ve Çeşme’de de gittikçe artan oranda kullanılan Uber (taksi plakasız taksicilik) akıllı telefon uygulamasının yasaklandığını,  Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayramdan önce bizzat ilan etti. Uber firması da bundan böyle, yolcu taşıma hizmeti (Ride Hailing) vermeyeceklerini, ancak “Taksi Çağırma” (Taxi Hailing) hizmeti sunmaya devam edeceklerini açıkladı.  Uber’in “Taxi Hailing”  uygulaması üzerinden çağırılacak taksiler, “sarı taksi” olmak zorundadır. Zaten İstanbul’da 2000 kadar “sarı taksi” nin Uber sistemine kayıtlı olduğu söyleniyor. Burada geçen “sarı taksi” deyimi, taksi plakası var anlamındadır. Arabanın kendisi, mavi veya başka bir renk olabilir. Hatta yasaklama öncesi büyük taksi hizmeti veren ve Uber aracı olarak bilinen Mercedes Vito veya benzeri araba sahiplerin de “taksi plakası” kiralayarak, yine Uber üstünden yolcu taşıma hizmeti vermeye devam etmelerinde bir engel yoktur.

UBER VE BENZERLERİ

Dünyada Uber benzeri “akıllı telefon uygulaması” üzerinden taksi plakası olmayan araçlarla taksi hizmeti sunan (iddialarına göre sadece aracılık eden) 15 kadar şirket var. Bunların içinde şehir içinde veya dışında mesela Türkiye’de şehirlerarası “dolmuş hizmeti” sunan daha doğrusu buna aracılık eden BlaBlaCar gibileri de vardır. Akıllı telefon üzerinden taksi çağırma hizmetini İstanbul’da ilk veren kuruluş “BiTaksi”dir. Özel girişimcilerle “zararı kamu kaynaklarından karşılanarak” rekabet etmeyi pek seven ve bunu da görevi sanan İBB de “iTaksi” diye benzeri bir uygulamaya girişmişti. Uber de şimdi sadece bu işi yapacağını söylüyor.

PAYLAŞIMLI YOLCULUK (RIDE HAILING), TAKSİ ÇAĞIRMA (TAXI HAILING)

Bu iki faaliyet, apayrı iki ekonomik gerekçeye dayanır. Birincisinin gerekçesi, özel arabasıyla yola çıkacak birinin, aynı güzergah yolcusu tanımadığı kişileri arabasına alıp, masrafları bölüşmesine aracılık etmektir. Bu suretle gerek sürücünün emeği, gerekse sermaye (araçlar ve yollar) daha verimli kullanılmış olacaktır. Bu da milli geliri artıracaktır. Ancak bu ekonomik amaç Uber ve benzeri firmalar tarafından suiistimal edilmiş ve sayı kısıtlamasından doğan “plaka rantını” bedava bölüşme kurnazlığına dönüşmüştür. Bu da Uber’in başını, gerek plaka kirası ödeyen taksiciler, gerekse taksi sayısını kısıtlayarak şehir içi trafiği rahatlatmaya çalışan belediyelerle belaya sokmuştur. Akıllı telefon üzerinden, en yakındaki taksiyi bulma ve ücreti kredi kartı üzerinden otomatik ödeme imkanı sağlayan “taksi çağırma” (taxi hailing) hizmeti, “toplam kaynak (emek artı sermaye) verimini” artırır ve kimseye zararı yoktur. Uber şimdi doğru yolu bulmuştur. Ancak “korsan taksicilik” tam gaz devam etmektedir.

Son söz: Rant olan yerde bölüşüm kavgası bitmez.