Ne kadar da içten, güzel, anlamlı şiirler yazıldı İstanbul için:
“İstanbul deyince
aklıma martı gelir
Yarısı gümüş, yarısı köpük
Yarısı balık, yarısı kuş
İstanbul deyince
aklıma bir masal gelir
Bir varmış, bir yokmuş”
(Bedri Rahmi Eyüboğlu)

★★★

İstanbul, İstanbul olalı çok şey gördü. Çok insan ağırladı, doldu meydanlar, buluştu derya kalabalıklar. Dün İstanbul Yenikapı’da Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli’nin “Sağduyunun Birlikteliği Mitingi” yapıldı.
İstanbul, İstanbul olalı böyle koruma görmedi.
En erken polisler geldi.
7 bin 300 polis 4 ayrı giriş noktasındaydılar. Havada polis ve askeri helikopterler pür dikkat kesilmiş dört dönüyor, denizde güvelik botları yaprak kımıldasa kontrol ediyordu. Alanda 4 ayrı giriş noktasında 130 metal dedektörlü kapı, 23 x-ray cihazı yerleştirilmiş, 3 bin 500 güvenlik bariyeri, 8 bin 800 polis bariyeri kullanılmıştı. Temizlik ve lojistik için 7 bin görevli getirilmişti.

★★★

Görülecek manzaraydı.
Büyük boydu afişler.
Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli’nin elleri birbirine kenetlenmiş posterleri meydanın her yerine asılıydı ve afişlerde büyük puntolarla “İstanbul bizim için bir aşk hikayesi” yazıyordu. Meydanı dolduracak vatandaşlar “aşka yakın durabilsinler” diye, 26 TIR dolusu 720 ton malzeme 3 forklift, 3 vinç kullanılarak 16 metre yüksekliğinde ve 145 metre genişliğinde bir konuşma sahnesi kurulmuştu. Polisler bu sahne etrafında daha yoğunlukta sıralıydılar.
Aşk varsa!
Polis niye!
Nedir bu kadar koruma!
Sahnenin (platform diyorlar) tam üstüne dev LED ekran oturtulmuştu. Sahne giydirmeleri için 7 bin 230 metre profil kullanılmıştı. Marmara’dan rüzgar patlar sahneyi uçurur ihtimaline karşı da koruma sıkı tutulmuş, platform rüzgarın şiddetine dayansın diye üzerine 100 tonunun üzerinde su tankı ve metal ağırlık yerleştirilmişti.

★★★

Koruma adına!
Her şey yapılmıştı.
Yok yoktu.
Acil sağlık ekipleri dahil 800 sağlık personeli, 80 ambulans, 2 yoğun bakım ambulansı, bir obez ambulansı, deniz ambulansı ve bir ambulans helikopter hazır bekletiliyordu. Alanın her noktasına ambulansların ulaşabilmesi için ambulans yolları oluşturulmuş, tam donanımlı sahra hastanesi kurulmuş, ayrıca, 5 itfaiye aracı da görevdeydi. 200’ün üzerinde tuvalet, 4 apteshane getirilmişti. Kadın mescit çadırları, erkek mescit çadırları, lojistik çadırları, polis çadırlarının toplamı 3 bin metrekareye ulaşıyordu.

★★★

İstanbul, İstanbul olalı böyle kalabalık miting çok gördü fakat böyle koruma ordusu hiç görmedi.
Niçin bunu yazıyorum?
Çünkü 10 gün önce 15 Mart günü Tank-Palet işçileri, Ankara’da bir miting yapmak için izin istediler. Sizin güvenliğinizi koruyamayız diyerek Tank-Palet işçilerine miting izni verilmedi.

★★★

Yazıya şiirle başladım.
Şiirle bitireyim.
“Sana geldim içim ümitlerle dolu
Beni sarhoş etme İstanbul, ne olur
Bir gün ben de eririm caddelerinde
Çürür kemiklerim adım unutulur
Yine sen kalırsın dipdiri, sımsıcak”
(Ümit Yaşar)