Sert mizaçlı olunca hukuk, kanun, yasa önünde eşitlik işlemiyor durumu yarattılar. Bence zorlama bir bahaneydi.
Serbest bıraktılar.
Sarılıp elini öptüler.
Sağcı vardı
Solcu vardı.
Laik-dinci.
Batıcı-Doğucu.
Politik dinamiğe şimdi “Sert Mizaçlı” çizgiyi yerleştirmeye çalışıyorlar. Sert mizaçlı Osman Dayı’nın (!) üyesi olduğu iktidar partisi dün “seçimlerde büyük kentleri niçin kaybettik” toplantısı yaptı.
İstanbul gitti.
Ankara gitti.
Antalya gitti!
Türkiye nüfusunun yüzde 45’inin yaşadığı ve Türkiye Milli Geliri’nin yüzde 59’unun üretildiği 11 büyükşehir belediyesi muhalefetin yönetimine geçti. Sert mizaçlı Osman Dayı’nın üyesi olduğu partinin lideri, seçimlerde o kadar acı ve yaralayıcı bir dil kullandı ki dil acısına soğan kuyruğu acısı da eklenince, büyük kentlerde dindar Kürtler bile karşı “ittifaka” oy verdiler. Osman Dayı’nın elini öpenlerin partisine oy veren milyonlarca insan da onaylamadı bu “sert mizaçlı” yel yepelek seçim konuşmalarını.
Sert mizaç tutmadı.
Kadife bakış kârlı çıktı.

★★★

Hayat devam ediyor.
Seçimlerde yaralayıcı, ayrıştırıcı değil birleştirici bir dil kullandıkları yani “kadife bakışlı” davrandıkları için 11 büyükşehir belediyesi yönetimini kazananlar da önceki gün “şimdi halk için ne yapacağız” toplantısında bir araya geldiler.
İki mizaç yarışıyor.
Merkezde “tüm güçleri tek bir adamın elinde toplayan” sert mizaç yönetimi ile kentlerde “güçlerin ayrı ellerde olmasının faydasına inanmış” ve ileri demokrasiyi savunma sözü veren kadife bakış yönetimi yarışa girdi.
Yarıştan ülkemiz kazanacak.
Güzel günler göreceğiz.

★★★

Güzel günler göreceğiz çünkü “Kadife bakış” cephesi “alternatif  olabilecek” hazırlıkla geldiğini söylüyor.
Ellerinde 2 örnek var.
İzmir.
Eskişehir.
Bu iki kenti uzun yıllardır seçimle gelerek yönetiyorlar ve başarılılar ki halk yine onları seçiyor. Arkalarında iktidar desteği olmadan İzmir’de Aziz Kocaoğlu ve Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen, “hizmete odaklı- hukuka saygılı-  ayrım yapmadan herkesi kucaklayıcı –en iyi işi en iyi adama veren- en az kaynakla en yüksek iş yapabilen-yapısal değişimler yaratabilen-stratejik planlama düşünebilen bir kentsel yönetim” birikimini oluşturdular. Belli ki şimdi bu birikimi Türkiye’de seçimi kazandıkları yeni kentlere de yayacaklar.
Toplantıda ilan ettiler.
Topal ördek olmayacaklar.
Olurlarsa: Sert mizaç, kadife bakışlı kızarmış ördek sever!
Güzel günler göreceğiz.

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

Kıymetli uyarı: “Ne hukuk ne ahlak bıraktınız!”


Türkiye “hukuk konuşmaya” başladı ve Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç da çok kıymetli bir uyarı yaptı. Haşim Kılıç, iktidarın hukuk sistemine ağır darbe vurduğuna işaret ederek; “Ne yazık ki önce ahlak ve maneviyat diye iktidara gelen bu arkadaşlarımız, ne pozitif hukuk kuralı bıraktılar ne de ahlak bıraktılar” dedi. Bu kıymetli uyarıyı üstüne alıp cevap veren olmadı.