Kutulardan dolar, kasalardan döviz çıkmıyor ama yiyen yiyene soyan soyana bir tablo var.
Ticari sır deniliyor.
Sözleşmeler gizleniyor.
Şehir hastaneleri kaça yapıldı? Hangi firma hangi sözleşme koşullarında yaptı? Ne kadar hasta garantisi verildi? İşletme sözleşmesinde ne var? Muhasebe işlemleri kayıtları nerede? Hastaneyi yapan ve işleten şirket kusurlu bulunduğunda doğacak tazminatı ödeme yükü niçin devlete yıkıldı? Sayıştay’ın yazılı ya da sözlü istediği bu tür sorulara “ıslak imzalı olmayan” belgeler verilmekteymiş.
Bundan amaç:
Ey Sayıştay!
Yolsuzluk bulursan.
Bulduğunla kalırsın.
İspatlayamazsın.

★★★

Sayıştay deneticileri de bu durumda “yiyene yedirene- soyana soydurana” karşı dava açamıyorlar. Ne yapsınlar: Raporlarını “Halk işitsin, öğrensin, bilsin, birbirine anlatsın” diye basına veriyorlar.
Şu tabloya bakın:
Tüp bebek birimi yok.
Kesilmiş fatura var.
Hastane henüz yok.
Bahçe bakım parası var.
Lisans yok.
Açılmış hastane var.
Hastaneyi yapan ve işleten şirket ile devlet anlaşmazlığa düşerse Türk adaletine güven yok. Londra’daki tahkim yargısına gitmek var.
Doktor izne gitmiş.
İzindeyken mucize!
Yüzerken hasta bakmış.
Güneşlenirken ameliyat yapmış.
1 ameliyat malzemesi kullanılmış. 48 ameliyat parası alınmış.
Hepsi yüklü paralar.
Milyon liralar.
Yüksek faturalar!
SGK soyulmuş.
Bir hastane aynı gün içinde 170 farklı hastaya genel cerrahi, göğüs hastalıkları, kalp damar cerrahisi, rehabilitasyon, iç hastalıkları, göz hastalıkları, kardiyoloji, “check-up...” dedikleri sağlık taraması usulsüzlüğü üzerinden devlet kurumu SGK’nın 35 milyon lirası iç edilmiş.
Kulak çınlaması var.
Doğum yaptı yazılmış.
Kişi ölmüş, gömülmüş.
Cesedi çürümüş.
Sağ gösterilmiş ve 956 bin TL muayene, ilaç, yatak parası SGK’dan alınmış. Kemoterapi ilaç hazırlama bedeli olarak Elazığ’daki hastanede 1 TL yazılmış, Adana’da ise 355.99 TL. SGK’nın yani halkın vergileriyle toplanan parası çalınmış.
Soyan soyana!
Yiyen yiyene!

★★★

Köprü pahalı iş.
Yol yapma ucuz.
Pahalı iş bitirilmiş.
Parası devletten alınmış.
Ucuz iş yapılmamış.
Sözleşme sonlanmış.
Daha sonra yapılmayan iş yine aynı firmaya bu kez yüksek fiyatla verilmiş.
Kutudan dolar!
Kasadan döviz!
Çıkmıyor ama!
Hak edişler katlanıyor.

★★★

Tablo buyken bir hastanede sazlı-sözlü-çalgılı Urfa sıra gecesi yaptılar. Başhekim çaldı, doktorlar, hemşireler oynadı. 63 bin çocuğa da tarihi geçmiş aşı yapıldığı ortaya çıktı. Bakan oğullarının döviz dolu kasaları, para sayma makineleri ile şimdi Prag’a büyükelçi yapılan o eski bakanın altına dolar yerleştirilmiş hediye çikolata kutusunun fotoğrafları yayınlanmıştı. O fotoğrafın bıraktığı izlenimden daha beter rezil bir durumu yaşamaktayız.