PYD ve onun silahlı kanadı YPG, Suriye’de faaliyet gösteren PKK’nın türdeşiydi. Hatta, PKK’lıların YPG’lilere eğitim verdikleri, ortak eylemler yaptıkları da biliniyordu. Mardin Emniyet Müdürlüğü’ne 8 Kasım 2013 tarihinde bir ihbar geldi. Eve baskın yapıldı ve birisi Suriyeli 4 kişi gözaltına alındı. Zübeyde Aydın’ın üzerinde bulunan bellek kartları incelendiğinde terör örgütüyle bağlantıları, YPG armalı eğitim kıyafetleri giydikleri anlaşılmıştı.

Sorgulamaları fezlekeye döküldü. PYD’ nin, PKK ile amaç ve hedef birliği bulunduğu da fezlekede belirtildi. Sanıklar mahkemeye sevk edildi. Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 27 Eylül 2014 tarih ve 2014/93 sayılı kararıyla PYD, YPG ve YPJ’yi (YPG nin kadın kolu) terör örgütü olarak kabul etti. Salih Müslim, PYD’nin başı, aynı zamanda Ankara’da Suriyeliler tarafından gerçekleştirilen patlamaların da emrini verdiği öne sürülen ve bu yüzden sanıklar arasında bulunan kişiydi.

ARANIRKEN GELİYORDU

Suriye’deki PYD, YPG ve YPJ örgütlerinin PKK ile ilişkileri belgelenmesine, Mardin Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına ve Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 21 Mayıs 2015 tarihinde bu kararı onamasına rağmen örgütün başı Salih Müslim, Türkiye’ye gelip gidiyordu. Devletimizin üst düzey yetkilileriyle görüşüyordu. CHP Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, bu durumu yargıya taşıdı, arandığı zamanda Müslim’in görüştüğü kişiler hakkında işlem yapılmasını istedi.

Müslim hakkında uluslararası yakalama ve tevkif müzekkeresi niteliğinde olan “Kırmızı bülten” çıkarılması için Türkiye, Interpol Genel Sekreterliği’ne başvurmuştu. Bunun anlamı, Interpol üyesi bütün ülkelerde arandığıdır. “Kırmızı bülten”le aranan kişinin yakalanması, onun iade edileceği anlamına gelmez.

ŞİMDİ DE KOBANİ

Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği, 2015/1929 sayılı kararıyla Suriye-Afrin doğumlu Ferhat Abdi Şahin (Kod adı Mazlum Kobani) hakkında yakalama kararı çıkarmıştı. Yakalama gerekçesi, “Şüpheli hakkında silahlı bölücü terör örgütü yöneticisi olması, uzun süredir ülkemiz dışında olup bu zamana kadar yakalanmaması dikkate alınarak dosya içeriğiyle hakkında tutuklamayı gerektirecek deliller bulunduğu dikkate alınarak yokluğunda tutuklanmasına” diye belirtildi. Bu kişi hakkında Türkiye’nin başvurusu üzerine yakalanması için kırmızı bülten de çıkarılmıştı.

Kobani’nin ABD’ye gitmesi halinde yakalanıp iade amacıyla tutuklanması için kuşkusuz Adalet, Dışişleri, İçişleri bakanlıkları çaba gösterecektir göstermesine ama hakkında kırmızı bülten var diye Türkiye’ye iade edileceğini kimse beklemesin.

ABD değil mi yer tespitini mümkün kılacak bilgiler karşılığında, PKK’nın elebaşları Murat Karayılan için 5 milyon dolar, Cemil Bayık için 4 milyon dolar, Duran Kalkan için 3 milyon dolar ödül koyan. ABD, bu teröristlerin yerini bilmiyor mu? Bilmiyorsa bunlarla görüşmeleri nasıl yapıyorlar?

PASAPORTU DA ÖNEMLİ

Değişik ülkelerin desteğini gören, o ülkelere arandığı dönemde bile gidip gelen ve mahkeme tarafından, terör örgütünün başı olduğuna ilişkin karar verilen, bu yüzden “kırmızı bülten”le aranan kişinin hangi ülkeye ait pasaport taşıdığı da önemli.

Bölücü örgüt PKK’nın başı Abdullah Öcalan, Suriye’den 9 Ekim 1998 tarihinde çıkarıldığında üzerinde Abdullah Sarıkurt adına düzenlenmiş pasaport bulunuyordu. Yunan istihbaratı tarafından Kenya’ya götürüldüğünde bu kez Güney Kıbrıs Rum Devleti tarafından verilen Öcalan’ın fotoğrafının bulunduğu pasaport Lazaros Mavros adına düzenlenmişti. İşte bu pasaportlar, akla Mazlum Kobani’nin pasaportunun hangi ülke tarafından verildiği sorusunu getiriyor.

Türkiye’nin aradığı Salih Müslim, Prag’ta yakalandığında üzerinden çıkan pasaportun hangi ülke tarafından verildiğini öğrenmemiz mümkün olmadı. CHP’li Mahmut Tanal’ın bunu öğrenmek için verdiği soru önergesi de sonuçsuz kalmıştı.

ONLAR DA VERMEDİ

Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin Ferhat Abdi Şahin (Mazlum Kobani) hakkında yakalama kararına dayanılarak Interpol tarafından da kırmızı bülten çıkarılmıştı. Bunun anlamı, Interpol üyesi 196 ülkeye, “Biz bunu arıyoruz. Yakalayın, iade amacıyla tutuklayın” demektir.

Teröristin, Cenevre’de bir eylem planladığına ilişkin Türk güvenlik birimlerine önemli bir bilgi ulaştı. Teröristin kaldığı yerler de belirlenmişti. İsviçre’yi uyardık, teröristin tutuklanmasını istedik ama İsviçre, “Biz de böyle bir kişi bulunmuyor” deyip talebimizin üstünü kapattı. Aynı terörist, üstelik de hakkında kırmızı bülten yani uluslararası yakalama ve tevkif müzekkeresi bulunmasına rağmen Birleşmiş Milletler tarafından da çocuk teröristlerle ilgili kararın alınması sırasında muhatap kabul edildi. Dışişleri Bakanlığı bu durumu bir nota ile kınadı.

Bu kadar ilgi gösterilen bir terörist, ABD’ye gitse bile bu ülkenin iade edeceği beklenmesin. Bunun yöntemi, o teröristi yakalamaktan geçiyor. Eğer yakalanmaz ya da etkisiz hale getirilmezse o teröristi efsane yaparlar...