Dünyanın en büyük gazetecilik skandallarından biri şu an Amerika’da yaşanıyor. New York Times gazetesinin tecrübeli muhabiri Rukmini Callimachi’nin hazırladığı ve büyük ölçüde eski IŞİD üyesi Shehroze Chaudhry’nin beyanatlarına dayanan The Caliphate (Halife) isimli podcast serisinde aktarılan bilgilerin çoğunun ‘abartılmış veya yanlış’ olduğu ortaya çıktı.

[special_article_template title="" desc="İnfazlar için oyuncak bebekler üzerinde alıştırma yapıyorduk. Ebu Huzeyfe isimli biri beni yönlendiriyordu." who="Shehroze Chaudhry'nin belgeseldeki yalan beyanlarından bir örnek">

Önce programın içeriğini anlatarak başlayalım. Uzun yıllardır çatışma bölgelerinde bulunan uzman muhabir Rukmini Callimachi, IŞİD’in iç yüzünü anlatan bir sesli belgesel çekmek için önceki yıl prodüksiyon ekibi ile birlikte kollarını sıvadı. Belgesel büyük ölçüde IŞİD’in eski militanlarından Pakistan asıllı Kanada vatandaşı Shehroze Chaudhry’nin anlatımlarına dayanacaktı. Chaudhry örgütün iç yüzünü bildiğini ve bilfiil infazlara katıldığını anlatıyordu.

12 bölümden oluşan podcast serisi IŞİD’in iç yüzüne ilişkin çok çarpıcı bilgiler ortaya koydu. Öyle ki yayınlandığı tarihler arasında Apple Podcast listesinde ilk sıraya kadar çıktı.


Kanada vatandaşı ‘teröristin' itiraflarının ardından Kanadalılar Chadury’yi ülkelerinde istemediklerini sıklıkla dile getirirken tartışmalı isim geçen eylül ayının sonlarında Kanada polisi tarafından ‘terörle ilgili sahte tehditler savurma’ kanunu kapsamında tutuklandı.

Chadury’nin tutuklanmasının ardından New York Times bir araştırma masası kurarak iki deneyimli gazeteciyi belgeselin muhabiri Callimachi ve konuğu Chadury’yi araştırmak üzere görevlendirdi. 2 aylık süren bir araştırma sonucu Callimachi’nin belgeselinde hatalar olduğu, Chadury’nin ise bir ‘sahtekar’ olduğu sonucuna ulaşıldı.

New York Times’ın yayın yönetmeni Dean Baquet suçun sadece muhabirde olmadığını gazetenin editör kadrosunun da olayın takibini yapmadığını söyledi.

Baquet, “New York Times her zaman derin araştırmalar yaparak gazetecilik ortaya koyar. Bu gazetecilik yapılırken üst düzey editörler her zaman ekiplerini kontrol eder fakat burada bu kontrol eksik yapılmış” ifadelerini kullandı.

New York Times’ın yayın yönetmeni Dean Baquet döneminde gazetenin 6 milyondan fazla ücretli dijital abonesi bulunuyor. Fotoğraf: Reuters


New York Times yaptığı iç araştırma sonucu Shehroze Chaudhry’nin sözlerini abartılı ve çarpıtılmış olarak nitelerken terör haberleri konusunda tecrübeli bir editörün projeyi denetlemesi gerektiğini vurguladı.

Sesli belgesel serisinin abartılı ve yalan söylemlere dayandığının ortaya çıkmasının ardından içerik yayından kaldırılmadı ama her bölümünün başına ses bandı eklenerek içerikteki yanlışlar konusunda okur bilgilendirildi.

Rukmini Callimachi ise konuyla ilgili olarak kendi gazetesinin sorularını yanıtlamadı fakat kişisel Twitter hesabından yaptığı paylaşımda okurlardan özür diledi ve bundan sonra 'daha iyisini yapmak için çabalayacağını' ifade etti.



Times’ın Genel Yayın Yönetmeni Dean Banquet, muhabiri kovmayacaklarını belirtirken Callimachi’nin artık kendine başka bir uzmanlık alanı bulması gerektiğini de sözlerine ekledi. Muhabirin son bir haftadır gazetede herhangi bir haberi basılmıyor. Öte yandan Callimachi'nin geçmişe dönük haberlerini de araştıran gazete çalışanları 2014 ve 2019 yıllarında çıkan iki makalesinde de önemli bilgi hatalarına rastladı.

Pek çok yayın organı dijital içerik üretimine de ağırlık verirken Halife hikayesinde bu kadar yanlış çıkması ‘Acaba kağıt gazetelerde yayınlanan içerikler dijital içeriklerden daha mı sıkı kontrol ediliyor’ sorusunu akıllara getirdi. Banquet bunun böyle olduğunu düşünüyor ve multimedya departmanları üzerindeki editoryal kontrolleri artıracaklarını anlatıyor.

Halife isimli belgesel serisi için New York Times’a ve Callimachi’ye gazeteciliğin en prestijli ödüller arasında gösterilen Peabody ödülü takdim edilmişti. Times haberdeki hatalardan emin olduktan sorna ödülü Overseas Press Club’a iade etti.

Shehroze Chaudhry


ÖNCEDEN BİLİNİYORDU

Aslında Shehroze Chaudhry’nin açıklamalarındaki tutarsızlıklar ‘terörist’ tutuklanmadan önce de New York Times’ın içindeki bazı gazeteciler tarafından saptanmıştı. Mart 2018’de gazetenin uluslararası baskısından sorumlu editör Michael Slackman Halife ekibinin yaratıcılarını toplantıya çağırarak belgeselin tek bir kişinin anlatımına çok fazla dayandığını söyledi ve yapımın durdurulması talimatını verdi.

Slackman’ın bu talimatının ardından muhabir Callimachi notlarının üzerinden tekrar geçerek zaman zaman muhatabının kendisine yalan söylediği izlenimine kapıldığını fark etti. Örneğin Chadury bazen bulunduğu yerlerle ilgili yalan söylüyordu ve Callimachi onun pasaport kayılarına bakarak durumu anlamıştı. O an ‘karnına ağrılar girdiğini’ söylüyor.

Chaudhry, podcast sersinin ardından 11 Mayıs 2018’de verdiği bir röportajda ise belgeselde bazen yalan söylediğini itiraf etti. Chadury, “Çocukça davrandım. Neler gördüğümü anlatacakken kendimi olayları yapanın ben olduğumu söyleyecek kadar konuya yaklaştım” ifadelerini kullandı.

Harvard’a bağlı Nieman Gazetecilik Vakfı’nın direktörü Ann-Marie Lipinski sesli gazeteciliğin zor bir alan olduğunu zaman zaman işin eğlence unsurunun bilginin önüne geçtiğini anlatıyor.

Bu makalede yer alan bilgilerin önemli bir bölümü New York Times’ta yer alan ‘Halife üzerine bir inceleme’ (An Examination of Caliphate), ‘Times podcastinde yer alan sürükleyici IŞİD hikayesi dağılıyor’ ( A Riveting ISIS Story, Told in a Times Podcast, Falls Apart), New York Times ‘Halife’ standartları karşılamıyor diyor (New York Times Says ‘Caliphate’ Podcast Fell Short of Standards) isimli makalelerden alınmıştır.