DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, corona virüsü günlerinde çalışmak zorunda kalan milyonlarca işçi için neler yapılması gerektiğini SÖZCÜ'ye anlattı:

Her yerde 'Evde Kal Türkiye' çağrısı yapılırken milyonlarca işçi her gün işe gitmek zorunda. Ekonomik tedbir alan birçok işveren işçi çıkarıyor ya da ücretsiz izin kullandırıyor.

Corona krizi devam ederken milyonlarca işçi ne yapacak? SÖZCÜ TV'de yayınlanan Corona Gündemi'ne konuk olan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, alınması gereken önlemleri sıraladı.

Çerkezoğlu yaklaşan tehlikeye karşı hükumeti "İşten çıkarmaları yasaklamazsanız dev bir işsizlik dalgası geliyor" diyerek uyardı.

Meclis'ten çıkan Torba Yasa'daki maddelerin corona virüsü krizi için yeterli olmadığını vurgulayan Çerkezoğlu, Çalışma Bakanlığı'nın asgari ücretliler için açıkladığı 7 milyarlık desteğin her yıl zaten işverenlere verildiğini ve işçiye giden yeni bir şey olmadığını da söyledi.



İşte Çerkezoroğlu'nun konuşmasından satır başları:

İŞVERENLERİN İNSAFINA BIRAKILAMAZ

* Çalışma hayatı büyük ölçüde devam ediyor. Ülkeyi yönetenlerin yaşanan bu salgınla mücadele açısından bütünlükçü, kamucu ve toplumcu bir bakış açısıyla politikalara hayata geçirmesi şart.

* Bu mücadele bir bütündür. Bir yandan sağlıkla ilgili yapılması gerekenler diğer yandan da bu salgının ekonomide yarattığı olumsuz tablo karşısında bütün emekçilerin işini, emeğini güvence altına alacak politikalara ihtiyaç var. 18 Mart'ta Çankaya Köşkü'nde bir toplantı gerçekleştirildi.

* Oldukça geniş katılımlı bir toplantıydı ama DİSK çağrılmamıştı. Oradan çıkan ekonomik istikrar adı altındaki önlemler paketine baktığımız zaman ülkeyi yönetenlerin bu ülkenin tüm değerlerini üreten işçiyi emekçiyi değil tam tersine sermayeye kalkan olan bir takım adımlar attığını görüyoruz.

* Bugün asıl irade ülkeyi yönetenlerdedir. İşçiler açısından hem sağlığımız hem işimiz hem de gelirimiz işverenlerin insafına bırakılamaz.

ÖNLEM ALINMAZSA TÜRKİYE'DE...

* İktidarın öncelikli görevi bu ülkede yaşayan 83 milyonun sağlığını, işini, aşını güvence altına alacak politikalar belirlemektir.

* Uluslar arası Çalışma Örgütü ILO geçen hafta bir rapor yayınlayarak uyardı. Eğer tüm dünyada hükümetler gerekli önlemleri almazsa bu corona virüsü salgını süresince 25 milyon kişi işini kaybedecek.

* 25 milyon yeni işsiz ihtimalinden söz etti. Türkiye'de ise en önemli sorun işsizlik. Geniş tanımlı işsizlik sayısı 7,5 milyona çıkmış durumda. Geçen hafta 2019 yılı işsizlik rakamları açıklandı. Hedeflenenin çok üzerinde bir işsizlik gerçekleşti.

* Dar tanımlı işsiz sayısı 4,5 milyon. 2019 yılında bir milyon yeni istihdam hedefi vardı tam tersine bir önceki yıla göre istihdam 658 bin kişi azaldı. Bu tablonun üstüne bir de corona salgını eklendiği için eğer önlemler alınmaz ve işten çıkarmalar yasaklanmazsa devlet bütün çalışanların işini güvence altına alacak adımlar atmazsa en az 1 milyon yeni işsiz olması Türkiye'de kaçınılmaz.

* Bu da çok ciddi toplumsal tahribatı getirir. Salgınla mücadelede de Türkiye'yi geriye götürür.



HANGİ ADIMLAR ATILMALI?

* İşten çıkarmalar yasaklanmalıdır.

* Devlet bütün çalışanların gelirinin güvencesini sağlamalıdır. Yani işten çıkarma ve ücretsiz izinler yerine uzaktan çalışmanın olabildiği alanlarda uzaktan çalışma, yine ücretli izin alınabilecek yerlerde ücretli izin zorunlu çalışılan yerlerde sağlığı güvence altına alacak adımlar atılmalı.

* Kısa çalışma ödeneği işsizlik sigortası fonundan yararlanmanın kolaylaştırılması işveren ve devlet desteği gibi çeşitli biçimlerde herkesin gelirini güvence altına alacak.

* Ücretli izin politikasının etkili biçimde hayata geçirilmesi lazım. Salgında en fazla risk grubunda olanlar ileri yaş grubu. Bu grubun önemli bir kısmı da emekliler. Emeklilerin maşlarının en az asgari ücret seviyesine çekilmesi gerekir.

* Bu pakette Cumhurbaşkanı ülke olarak utanmamız gereken bir itirafta bulundu aslında dedi ki en düşük emekli maaşını bin 500 lira yapıyoruz. Bu aslında ülkede yıllardır çalışıp emekli olan insanların ne kadar kötü bir yaşam koşuluna mahkum edildiğinin itirafıdır.

* Bugün artık bu olağanüstü koşullarda sosyal devlet zamanıdır. Devlet bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır.



PEKİ İŞÇİLER NE YAPMALI?

* Bize bu süreçte çok fazla başvuru var. Sendikasız milyonlarca iş yeri olduğunu düşünürsek bu açıdan gerçekten insanlar işsiz kalmakla aç kalmakla hasta olmak arasında bir tercihe zorlanıyor.

* Zorunlu yerler tabii ki çalışacak. Hastaneler, belediyeler, gıda sektörü yine bir düzeyde çalışacak. Zorunlu hizmet üreten işlerin dışında bütün iş yerlerinin tatil edilmesi gerekli. İşçiler ücretli izne çıkarılmalı. Birçok iş yerinden şikayetler geliyor "İşe gitmek zorundayız çağırıyorlar ama iş yerinde hiçbir önlem yok'' diyorlar.

* Mesela metal işçilerinin yüzde 90'ı birbirlerine 2 metre yüzde 60'ı bir metreden daha az mesafe ile çalışıyor. Siz bunları merdiven altı işletmelerde, madenlerde, tekstil atölyelerindeki koşulları düşünün. Toplu taşıma kullanılıyor. İnsanlar ücretsiz izne çıkmaya başladı.

* Ücretsiz izin işçinin onayına tabiidir. İşveren tek taraflı olarak yapamaz. Ama kabul etmediğimizde tazminatımızı alıp işsizlikle baş başa kalıyoruz. Bu nedenle bütün önlemlerin anlamlı olabilmesi için öncelikle işten çıkarılmaların yasaklanması gerekiyor.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ İÇİN ENGELLER KALKMALI

* Dün Meclis'ten geçen kısa çalışma ödeneği, iş yerinde üretim durduğunda işçiler işsiz kalmasın diye uygulanan bir sosyal güvencedir. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşulları tıpkı işsizlik sigortasından yararlanma koşulları gibi son derece ağırdır. Son üç yıl içinde 600 gün çalışma gibi koşulları vardır.

* Bunların hepsinin ortadan kaldırılması lazım. Pakette bu süre 450 güne düşürüldü ama bu yeterli değil. Bu olağanüstü koşullarda şart aranamaz. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşulları kolaylaştırılmalı. Aranan şartlar ortadan kaldırılmalı.



7 MİLYAR DESTEK YENİ BİR ŞEY DEĞİL

* Asgari ücretlilere destek diye sunulan paket de yeni bir şey değil. Bu her yıl işverenlere verilen bir destek. İşçiye giden bir şey yok. Asgari ücretin işverene olan maliyetini düşürmek için devletten bir destek veriliyor. Daha önceki yıllarda bu 100 liraydı.

* Bu yıl 75 lira olmasıyla ilgili karar Aralık ayında asgari ücret belirlenirken alınan bir karardı. Zaten yıllardır işverenlere verilen destek 2020'de de devam edecek. Bu 7 milyar doğrudan işverenlere verilen bir destek.

KİMSE KAYNAK YOK DEMESİN

* Türkiye'nin salgın süresince kaynakları bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak açısından yeterlidir. Kimse kaynak yok demesin. İşsizlik Sigortası fonunda 131 milyar lira var. Bu açıklanan paketin 100 milyarlık bir paket olduğu söyleniyor.

* Bütün bu rakamlar Türkiye'de çalışan 15 milyondan fazla işçinin gelirini güvence altına almaya yeterlidir. Devlet gereksiz kamu yatırımlarını durdurmalıdır. Kanal İstanbul gibi. Ödeme garantili projeler de askıya alınmalı.

[old_news_related_template title="Corona virüsüne yakalanan hasta uyardı: Lütfen aptal olmayın" desc="İngiltere'de corona virüsüne Matt Dockray (39), yoğun bakımdan 'virüsü ciddiye almayan' insanlara seslendi. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Dockray, 'Lütfen, lütfen aptal olmayın' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/03/25/iecrop/ing_16_9_1585139820.jpeg" link="https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/corona-virusune-yakalanan-hasta-uyardi-lutfen-aptal-olmayin-5702415/"]