Kur dün 5.9450 ile 8 Ocak'tan beri yeni en yüksek seviyeyi test etmesinin ardından bundan sonra faiz indirimlerinin sınırlı olacağı algısını kuvvetlendiren 5.93'ün altına geriledi.

[doviz_borsa_template dolar="1" euro="1" altin="1" borsa="0"][/doviz_borsa_template]

TCMB'nin yarattığı iyimserliğe rağmen yatırımcıların Çin'de yeni korona virüsünün yayılması konusunda endişeli olmaya devam etmeleriyle küresel piyasalar ise baskı altında.



Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal dün Davos'ta canlı yayında yaptığı açıklamalarda, geçen yıl 1,200 baz puanlık önden yüklemeli, bu ay 75 baz puanlık ölçülü bir faiz indirimi gerçekleştirdiklerini, bundan sonraki adımların "ölçülü" olabileceğini, enflasyonda ise tek haneli seviyelerin yıl ortasından itibaren görüleceğini söyledi.

Uysal para politikasının da yıl ortasından itibaren tek haneye gerileyecek enflasyon kapsamında şekilleneceğini belirtti.

TCMB'nin yarattığı iyimserliği sınırlayan en önemli etken ise Çin'den yayılmaya başlayan yeni korona virüsünün yayılması endişeleri oldu. Korona virüsü Çin'de yüz milyonlarca kişi, Ay takvimine göre kutlanan Yeni Yıl tatili için seyahat etmeye hazırlanırken ortaya çıktı. Virüsten hayatını kaybedenlerin sayısı 17'ye yükseldi ve yaklaşık 600 vaka doğrulandı.

Dünya Sağlık Örgütü küresel sağlık acil durumu ilan edilip edilmeyeceğine günün ilerleyen saatlerinde karar verecek.

Bugün iç piyasada Ocak ayı tüketici güven endeksi ve TCMB'nin 75 baz puanlık faiz indirimi toplantısına ilişkin özetler ve haftalık TCMB verileri takip edilecek. Her iki gelişmenin de piyasada belirleyici olması beklenmiyor.

Öte yandan dış piyasalarda Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararı takip edilecek. ECB Başkanı Christine Lagarde bugün yapılacak toplantıda ECB'nin ana hedefini ve buna ulaşılmasını sağlayacak araçların yeniden belirlenmesini amaçlayan geniş kapsamlı bir gözden geçirme başlatmaya hazırlanıyor.

TL'deki satış baskısına rağmen bankacılar CDS, tahvil, eurbond ve hisse senetlerinde daha iyimser bir görünüm olduğuna da dikkat çekiyorlar.

TCMB'nin faiz indirimlerinin ardından TL faizlerindeki düşüşün para birimini dezavantajlı bir konuma getirdiği endişesi son dönemdeki satış baskısında etkili idi. Bu endişeye yönelik kredi derecelendireme kuruluşlarının yorumları da satış baskısını tetikleyen unsurlar arasında.

Öte yandan TL'yi baskılayan unsurlarda Rekabet Kurumu'nun 20'den fazla banka için ön araştırma başlatması da eklendi. Bu endişe Albayrak'ın "endişe edecek bir şey yok" söylemiyle azalsa da devam ediyor.

Reuters'da dün yayımlanan bir haberde dikkat çekildiği üzere bankacılık sektöründe geniş kapsamlı bir ön araştırma başlatan Rekabet Kurumu (RK), geçen hafta Cuma günü birçok özel ve yabancı bankanın yanı sıra kamu bankalarına da giderek bilgisayarları ve yapılan işlemleri incelemeye başladı.

Türkiye'nin 5 yıllık CDS'leri 250 baz puanın altını test ettikten sonra bugün 250'nin hemen üzerinde bulunuyor. Yine de bu seviyeler 20 ayın en iyi risk iştahına işaret ediyor. TL'de Ağustos 2018 kur krizi sonrası benzer ülkelerden açık ara pozitif bir ayrışma yaşanırken, bu iyimserlikte son yıllardaki negatif ayrışmanın da önemli etkisi bulunuyor.

TL'nin son üç yılda dolar karşısındaki değer kaybı yaklaşık %36; beş yıllık kaybı ise %61 seviyesinde. TL'nin bu kaybı gelişmekte olan ülke para birimleri ortalamasının açık ara üzerinde.

Gösterge 10 yıllık tahvilin ortalama bileşik getirisi dün son işlemde %10.72 oldu. Gösterge 10 yıllık tahvilin bileşik getirisi Mayıs ayında %21 seviyesindeydi.

Gösterge 2 yıllık tahvilin ortalama bileşik getirisi ise dün son işlemde %10.15 oldu. (REUTERS)