- Corona virüs dönemi nasıl yönetildi?
Önlemler alınıyor ancak sıkı önlemler daha erken alınabilirdi. Uygulanan tedbirlerde katı bir karantina var ama daha da önemlisi yerel kurullar aracılığıyla daha etkili bir planlama yapılması gerekirdi. Tek merkezden tüm ülke için tedbir kararları almak yerine yerel bölgeler üzerinden yapılabilirdi.
- Sizler belediye olarak ne gibi önlemler aldınız?
Aşevimiz her gün ihtiyaç sahiplerine ve evden çıkamayan 65 yaş üstü vatandaşlara sıcak yemek yardımı yapıldı. Öte yandan ihtiyaç sahiplerine yardım kolileri ulaştırıyoruz. Ayrıca bu süreçte kapalı olması gereken ya da belirli şartlar ile hizmet vermeleri gereken işletmelerin denetim ve kontrollerini aksatmıyor, pazaryeri denetimlerini de sürüyoruz. Personelimizin sağlığı da bizim için çok önemli. Temizlik çalışanlarımız için yaya dezenfeksiyon tüneli ünitemiz var. Ayrıca mesai başlangıcı ve bitiminde ateş ölçümü yapıyoruz.
- Pandemi sürecinde belediye tarafından yapılan yardımlarda bir sıkıntı yaşandı mı?
Tepebaşı’nda sosyal belediyecilik anlayışını uzun yıllardır devam eden bir hizmet standardı ile uyguluyoruz. Bu sayede pandemi sürecinde çok zorlanmadan ve vakit kaybetmeden aksiyon alabildik. Hem ihtiyaç sahibi hem de bölge genelindeki vatandaşlarımıza fırsat eşitliği yaratmak adına pek çok hizmeti ücretsiz sunuyoruz.
İYİ YÖNETİLEMİYOR
- Normalleşme sürecini nasıl karşılıyorsunuz?
Normalleşme süreci ile birlikte corona virüsüne karşı mücadelede sorumluluk, vatandaşın kendisine bırakıldı. Öte yandan daha virüs hayatımızda yokken, ülke olarak kötü bir ekonomi ile karşı karşıyaydık. Ne yazık ki Türkiye, iyi yönetilemiyor. Bunun en büyük sonuçları ise ekonomide kendisini gösteriyor. Sosyal devlet anlayışını benimseyen, vatandaşlarını da her türlü zorlukta destekleyen ülkelerin açıkladıkları virüs destek paketlerini, ülkemizde açıklanan paketle kıyasladığımızda, bunu çok net şekilde görebiliyoruz. Bu ekonomik güçlükten dolayı da normalleşme sürecine hızlı bir şekilde girildiğini söyleyebilirim.
- Sizce bu süreçten insanların çıkarması gereken dersler var mı?
Dünya genelinde ciddi bir sağlık sorunu olan virüse küresel çapta baktığımızda farklı sonuçlar göze çarpıyor. Otoriterliğin, baskıların daha da tırmandığı bir dünya mı yoksa dayanışma ve yardımlaşmanın benimsendiği bir dünya mı? İnsanlık bu iki şıktan birini tercih edeceği bir aşamaya ulaştı. Yaşadığımız toplum içinde dayanışmanın ve paylaşmanın önemini daha çok farkına vardığımızı düşünüyorum. Toplumun bu büyük sınavdan ders alarak çıkacağını zannediyorum. Aynı şekilde dünya liderlerinin de toplumu iyi gözlemlemeleri gerektiğini düşünüyorum. Dünya genelinde tüm toplumları etkileyen bu durum sonrasında kısa sürede yeni bir düzen kurulacak. Olayları incelerken, her zaman madalyonun her iki yüzünü de değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Pandemi sürecinde de dünyamız için çıkarılacak derslerin olduğu gibi kendi içinde fırsatları barındırıyor.
2012’den bugüne 50 bini aşkın çocuk diş sağlığı hizmeti aldı.BİR HEKİM OLARAK HİJYENDEN ASLA TAVİZ VERMİYORUM
- Virüse karşı siz kendiniz olarak ne gibi tedbirler aldınız?
Bir hekim olarak elbette ben de corona virüsüne karşı, hepimizin uyması gereken hususlara dikkat ediyorum. Ailem ile birlikte sosyal mesafe, hijyen ve maske kullanımı konularında asla taviz vermiyoruz. Sağlıklı besleniyoruz ve bu süreçte bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için spor yapmayı ihmal etmiyoruz.
65 yaş üstüne aşevi hizmeti verildi. Yemekleri evlerine götürüldü.SAĞLIK BİRİMLERİMİZ YAŞLILARIMIZ İÇİN ÇALIŞTI
- Bu dönemde büyük kayıplar yaşandı mı?
Aldığımız sürdürülebilir ve etkili önlemler sayesinde bu zorlu süreçte herhangi bir kayıp yaşamadık. 65 yaş üstünün tüm ihyaçları için el ele verdik. Sağlık birimlerimizde başta Alzheimer Konuk Evlerimizde yaşayan vatandaşlarımızın ziyaretçileri için de tedbirlerimizi hızlı şekilde uyguladık. Üretilen yaklaşık 50 bin maskeyi vatandaşlarımıza tek tek dağıttık.
AMACIMIZ GELECEĞE IŞIK OLMAK
- Eğitim portalınız ilgi gördü...
Evet... Online eğitim portalımız Tepebaşı Kent Enstitüsü, virüs dolayısıyla eğitime ara verilen dönemde vatandaşlarımıza sağlıklı bir eğitim alternatifi oldu. Bu proje ile amacımız, Köy Enstitüleri’nin ruhunu yaşatmak. Aynı zamanda Cumhuriyet’in, aydınlanmanın ateşini yeniden yakmak, ülkemizin geleceğine umut olabilmektir.
