Türkiye’de Tofaş bünyesinde bir taraftan Fiat’ın Pazarlama Direktörlüğü görevini yürüten, diğer taraftan da hem Jeep ve Alfa Romeo Marka Direktörü hem de Ferrari ve Maserati’yi bünyesinde bulunduran FerMas’ın Genel Müdürü pozisyonunda çalışan Özgür Süslü, açıkçası 3 kişinin işini birden yapıyor. Otoyaşam programında Emre Özpeynirci’nin sorularını yanıtlayan Süslü, bu görevlerde zamanını bölerek çalıştığını belirterek, “Pazartesi tüm markalar için ortak toplantılar yapıyoruz. Salı ağırlıklı olarak Fiat’ın işlerini, Çarşamba FerMas, Perşembe ise Alfa Romeo ve Jeep markalarına ilişkin çalışmaları yapıyoruz. Sonuçta tüm bu markalarda birlikte çalıştığımız çok başarılı arkadaşlarımız var” dedi. Süslü, özetle şu açıklamaları yaptı:

• Fiat Chrysler Grubu (FCA) ile PSA Grubu’nun evliliğine çok olumlu bakıyorum ve Türkiye için de bir çok fırsat sunacağını düşünüyorum. Tofaş bugün hem Ar-Ge’si hem maliyet hem de teknik yapısıyla çok rekabetçi bir üretim tesisi. Yani Avrupa’da her markanın sahip olmak isteyeceğini bir üretim tesisi. Dolayısıyla bu işbirliğinden Tofaş güçlenerek çıkacaktır.

• Türkiye’de otomotiv pazarında son 18 ayda çok ciddi bir araç yenileme ötememesi oluştu. Bu durum kabına sığmamaya başladı. Bu yıl başında tam çıkış esnasında pandemi süreci yaşandı. Yine ötelendi ama altta birikmiş çok ciddi bir talep var. Bu ortamın müsait olduğu her dönemde yüzeye çıkıyor. Haziran ayında yaşanan da budur.

• Haziran ayında 60 bin adedin üzerinde bir pazar öngörüyoruz. Yıl sonunda ise toplam pazarın 600 bin adedi aşacağını düşünüyoruz. Aslında bizim yılın başındaki öngörümüz de bu seviyedeydi, pandemi sürecinde 100 bin adetlik bir aşağıya şekilde revize etmiştik. Ama bugünkü noktada yine yılbaşındaki düşündüğümüz seviyelere gittiğini görüyoruz.

• V şeklinde bir toparlanma söz konusu. Arz tedariki artarsa 600 bin adedin üstüne bile çıkabiliriz.

• Avrupa’da markalar fabrikalarda pandemi nedeniyle esnek çalışma modellerini devreye soktu. Dolasıyla stoka değil talebe göre üretim yapılıyor. Düşük kapasiteyle çalışıyorlar. Diğer taraftan daralan talebi canlandırmak için teşvikler devreye giriyor. Yani Avrupa’da pazarların daralması bizim araç bulabilmemiz için bir avantaj değil.

• Türkiye’de şu anda bütün markalar tarihi düşük stok seviyelerinde çalışıyorlar ve talebe yetişmek için uğraşıyorlar. Bu durumda her hangi bir teşvike gerek yok.

• Türkiye’de lüks sınıfta 3 Alman markanın ardından Jeep ve Alfa Romea ile 10 bin adetlik satışı aşan ilk premium marka olmak istiyoruz. Bunu da sadece SUV satışıyla başaracağız. 2023 yılında 8 bin adedi Jeep, 2 bin adedi Alfa Romeo olmak üzere bu seviyeye çıkmak istiyoruz.