CIA’nın düşünce kuruluşu RAND işaret etti


 RAND, ‘Orta kademe subaylar rahatsız’ dedi


 AKP içinde bir grup raporla harekete geçti


 Gülen’in ‘Ulusalcılık aşılacak’ sözü hortladı


O dönem Milliyet’te çalışan gazeteci Mehmet Gündem, 8-29 Ocak 2005 tarihleri arasında Fetullah Gülen’le Pensilvanya’da yaptığı görüşmeleri röportaj olarak yayımlar sonra da kitaba dönüştürür...

“Fetullah Gülen’le 11 gün” adlı kitapta Mehmet Gündem, Gülen’e şu soruyu yöneltir: “... Faili meçhul cinayetler olabilir türü açıklamalarınız ‘istihbari bilgi’ niteliğinde değerlendiriliyor. İstihbaratınız gerçekten kuvvetli mi? Gülen yanıt verir:

“...Bazı kuşların bana da haber verebileceği neden garipseniyor.” 

‘Kuşları’ olan Gülen, 1995’teki Gazi olaylarını da, 28 Şubat’ın olacağını da biliyordur... Yani...

15 Temmuz’a giden yolda, TSK’daki, siyasetteki, yargıdaki, MİT’teki ‘kuşlarıyla’ her şeye hakimdi!

Ve ilginç olan...

2004’ten sonra “Kemalistler darbe yapacak” yalanını, CIA ve Türkiye’deki uzantılarıyla birlikte yayan aynı koro yine harekete geçti!

Bugün bazı köşelerde “Askeri vesayet hortluyor” diye yazıyorlar... Taraf Gazetesi yok ama yerini alanlar var!

1995’te, İstanbul Gazi Mahallesi’ndeki provokasyonun öncesinde Fetullah Gülen’e bilgi verildiğini Gülen söylemişti.


Hatırlayın...

18 Ekim 2005’te FETÖ elebaşı Fetullah Gülen Aktüel’e bir röportaj vermişti. Gülen şöyle konuşmuştu: “... Ölseler bir araya gelemeyecek kimseler ulusal cephe adı altında suni bir kitlesel dalga oluşturmaya çalışıyor. Her açıdan manipülatif bir organizasyon. Bunlar aşılacaktır.”

RUBİN VE GÜLEN BİRLİKTE

Bu açıklamadan tam 22 gün sonra... 9 Kasım 2005’te TSK’ya ilk kumpas kuruldu ve Şemdinli’de patlayan bombayla 2006’da Genelkurmay Başkanı olacak Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt FETÖ’nün hedefi oldu.

Hatırlayın...

15 Temmuz hain FETÖ’cü darbe girişiminin ardından Türkiye bambaşka bir mecraya doğru yol almaya başladı. Darbe girişiminin arkasında Amerika’nın olduğu iktidar yetkilileri tarafından da dillendirildi. Ancak ABD derin devletinin sesi ‘uzman’ Michael Rubin, ulusalcıların Türkiye’de darbe yapacağını sosyal medya hesabından duyurdu. Fetullah Gülen de 18 Temmuz 2016’da Mısır’da yayımlanan “El-Yevm 7” gazetesine yaptığı açıklamada, “15 Temmuz darbesini ulusalcı, laik bir kesimin yapmış olabileceğini” iddia etti.”

RAND DESTEKÇİLERİ KİM?

Neden mi yazdım bunları?

AKP içinde bir grup, CIA’nın düşünce kuruluşu Rand Corporation’ın hazırladığı son raporda, “Orta kademe tasfiyelerden rahatsız, darbe yapabilirler” değerlendirmesini, “Kemalistler darbe yapabilir. Askeri vesayet hortluyor” diye anlatmaya çalışıyor.

Doğru mu? Değil! Çünkü... Tasfiye edilenler, kripto FETÖ’cüler!  Ve ardından...

İlker Başbuğ’un, askeri yargıyı saf dışı bırakan yasayla ilgili açıklamasını da RAND raporuna eklemliyorlar.

Doğru mu? Değil!

Peki bu tartışmalardan kim kazançlı çıkıyor?

Birileri... 2005 Şemdinli’de başlayan, Atabeyler’le devam eden, Ergenekon ve Balyoz ile TSK’yı hedef alan kumpasların başlangıcına mı dönmek istiyor?

Ekrem Dumanlı

Bugün birileri Ekrem Dumanlı gibi ABD’yi göreve mi çağırıyor?


Bugün birileri yine Amerika’yı göreve çağırıyor!

İdlib’te de ülke içinde de...

15 yıl öncesine dönelim...

8 Ocak 2005...

ABD’nin o dönem Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, Zaman Gazetesi’nin İstanbul’daki binasını ziyaret eder. Gazetenin Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı (firari) o görüşmeyi köşesine taşır. Edelman’ın, Türkiye’de yükselen ABD karşıtı dalgadan rahatsız olduğunu ilettiğini ifade eden Dumanlı şunları kaydeder:

Eric Edelman


“... Toplantıda gördüğüm kadarıyla Büyükelçi Edelman pek çok Amerikalı gibi anti-Amerikanizm’in özellikle İslam dünyasında hızla yayılmasına üzülüyor. Haklıdır. Bu gelişme, ne Amerika’ya fayda sağlar ne İslam dünyasına. O yüzden bir an önce yanlış anlaşılmaların karşılıklı yapılacak çalışmalarla giderilmesi gerekiyor. Keşke daha geniş çapta ve daha yaygın bir şekilde bu tür toplantılar yapılabilse.” İşte bu görüşmeden 10 ay sonra Fetullah Gülen, 18 Ocak 2005’te ‘Ulusalcılık aşılacak’ der...

Emniyet Genel Müdürlüğü,  2007 yılında ‘ulusalcılığı’, “aşırı sağ faaliyetler” başlığı altında terör kapsamına alır. 9 Mayıs 2006 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı olarak atanan Ramazan Akyürek gözaltına alındıktan sonra 2014’te şu ifadeyi vermişti:

“... Ulusalcılık faaliyetleri artmıştı. C Bürosu da bu konulara bakıyordu. Benim dönemimde C Şubesi’nin ne ihtiyacı varsa yerine getirilmiştir. Ali Fuat Yılmazer böyle bir teklif getirdiyse büro ona göre kurulmuştur.”

SORU ŞU: Yine aynı oyun mu oynanıyor? Uyanık olmalı!