Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş


Tarih 1 Haziran 2008...

Makalenin başlığı: “Bir Valinin gözünden: Ülkemizde sağlık alanında arayışlar”

Yazan: Bugünün Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş...

567 Covıd-19 vakasının 137’sinin sağlık çalışanı olduğunu ve bu kişilerin kendilerini korumayarak salgınla mücadeleye zarar verdiklerini açıklaya vali! Sonra da özür dileyen...

Öğreniyoruz ki... Vali Bektaş, hep doktor olmak istemiş:

“...Benim de üniversite sınavına girerken ilk beş tercihim tıp idi. Sebebim de daha doğrusu yakın çevremden bana empoze edilen sebep de aynı idi. Ama kaymakam olurken taşıdığım niyetler arasında para kazanmak gibi bir niyet bulunmuyordu.”

Yani... Erdoğan Bektaş, para kazanmak için doktor olmak istemiş!

Neden mi? Bunu da makalesinden öğreniyoruz: “... Bizde doktorlar her ülkedekinden daha başka özeliklerle yetişiyor. Bir kere bizde doktorlar normalin üzerinde bir para hırsına sahip. Çünkü kendimden biliyorum, tıp fakültesini seçen üniversite adayının nerdeyse tek gerekçesi, doktorluğun bizim milletin bildiği en kısa yoldan zengin olma yolu oluşudur. Gerçi her milletin ve her meslek grubunun para kazanma hırsı ile dopdolu, paraya tapan mensupları vardır. Ama bu hiçbir millette ve hiçbir meslek grubunda bizim milletimizdeki doktorlar arasındaki yoğunlukta değildir. Çünkü doktorluk seçilirken bizde esas motivasyon, esas güdü kısa zamanda para kazanmak ve çok para kazanmak duygusudur. Bizde doktoru legal imkanlarla doyurmak nerdeyse imkansızdır.”

Yorum sizin ve doktorların...

Devam edelim...

Doktorlar Güneydoğu’ya gitmez


Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş’ın “Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü Dergisi”ndeki makalesinde doktorları kızdıracak çok iddia var...

Örneğin Bektaş diyor ki: “Bütün bu söylediklerimizi biraz daha detaylandıralım. Mesela, ‘Bizde doktorlar diğer meslek gruplarından daha fazla para hırsıyla doludur’ dedik. Bu, son derece doğrudur. Örneğin, hakimleri, valileri, mühendisleri göz önüne getirirsek konu daha iyi anlaşılır. Şüphesiz her meslek grubunun paracıları vardır ama bunlar doktorlar dışında her grupta azınlıkta kalır. Doktorlarda ise maalesef çoğunluk böyledir. Yine Güneydoğu’ya tayini çıkan bir hakimin, savcının, valinin, kaymakamın, öğretmenin, subayın, paşanın görev yerini beğenmediğinden görev yerine gitmediğini düşünemezsiniz bile. Ama bir doktor, özellikle bir uzman hekim aynı durumda değildir. Doktor, Güneydoğu’yu genelde beğenmez ve oraya gitmez.”

Çok ağır cümleler değil mi?

Doktor Oğuz da özür bekliyor


Tarih 4 Mayıs 2019... Haberi okuyalım: “Giresun Devlet Hastanesi Pratisyen hekimlerinden Oğuz Alp Çelik, Fırat Kalkanı Harekat Bölgesi’ndeki Suriye’nin Azez kasabasına 30 günlük geçici görev için gitti. Doktor Çelik, göreve başladıktan kısa bir süre sonra hizmet verdiği Azez’deki Cibrin Üssü’ne 30 Nisan’da PKK/PYD terör örgütü havan saldırısı düzenledi. Saldırıda bir askerimiz şehit oldu ve 3 askerimiz de yaralandı. Aynı saldırıda Doktor Oğuz Alp Çelik’in de yüzünden, boynundan ve kafasından şarapnel parçalarıyla yaralandı. Vücuduna şarapnel parçaları isabet etmesine üsteki yaralı askerlerimize ilk müdahaleyi yaparak görevine devam eden Çelik’in ambulansa binerek yaralı mehmetçiklerimizin Kilis Devlet Hastanesine getirilme sürecine de bizzat eşlik ettiği öğrenildi. Doktor Çelik’in kendisine tıbbi müdahalede bulunmak isteyen doktorlara da ‘Beni bırakın. Önceliğimiz askerlerimiz’ diyerek tedavi teklifini geri çevirdiği kaydedildi.”

Doktor Oğuz Alp Çelik Azez’de yaralanmıştı.


Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş’ın, PKK terör örgütünün şehit ettiği doktor ailelerinden, Doğu ve Güneydoğu’da görev yapan hekimlerimizden de özür dilemesi gerekmiyor mu?