Normal yurdum insanının en güvendiği iki yatırım aracından biri altın, diğeri gayrimenkuldür. Gayrimenkulün de imarı kısıtlı hatta imarsız arsa olanı tercih edilir. Çünkü belediyede veya yetmezse hükümette adamı bulunup arsanın imar durumu değiştirilirse, ortaya Amazon’un patronu “kel Bezos’u hasetten çatlatacak” bir servet çıkar. Sadece normal yurdum insanı değil, AKP maliyecileri de arsaya ve altına özel bir önem verir. Halk altına yatırım yapıyor, tasarruflar ekonomi dışı kalıyor diye çok dertlenmişlerdir. Bunda da haklıydılar. Altını ekonomiye kazandırmak için altına faiz vermek gibi çok tehlikeli yollara bile başvurmuşlar ama altını ekonomiye sokamamışlardır. En başarılı oldukları riskli girişim ise Merkez Bankası yedeklerinin bir kısmını Amerikan bonolarından külçe altına döndürmek olmuştur.

DÜŞER KALKAR BİR ALTIN VAR

Bugün size altının yakın geçmişteki seyrini anlatacağım. 1971’de bir onsu (31 gram) 34 dolar olan altının 10 Eylül 2011’deki fiyatı 1856 dolarmış. 2 Ocak 2019’da ise 1280 dolara inmiş. Bugünlerde 1770 dolardan alıcı buluyor. Yüksekten alanlar “Zararımı çıkardım, daha fazla beklemeyeyim” derken, düşükten alanlar, “Fiyat yeterince yükseldi, tamahkârlık etmeyeyim, kârımı realize edeyim, dolarcıklarımı cebime koyayım” diyor. Çünkü “Bu sarışının fiyatı yine düşebilir” diye korkulu rüya görüyor. Bu suretle altının arzı oluşuyor. Buna karşılık, “Altın çıktı mı çıkar. Garanti 2000 doları hatta 3000 doları görür” diyenler de “kaça kaç” demeden ellerindeki dolarları altına çeviriyor. Bu fiyattan alıcı çıkmasında dolar ve diğer dövizli devlet tahvillerinin getirisinin çok düşük, mevduatın da sıfır faiz getirmesinin büyük etkisi var.

TÜRKİYE ZENGİNLEŞTİ

Benim gibi altın cahillerinin değil, altın uzmanlarının dediğine göre, Türkiye’de hane halkının elinde asgari 2500, azami 5000 ton altın varmış. Bu kadar büyük aralıklı tahmin hesap yapmak isteyenlerin işine yaramaz. Biz iyisi mi 3000 tondur diyelim. 10 Eylül 2011’deki fiyata göre altının tonu 60 bin dolarmış. Bunu 3000 tonla çarpsak 180 milyar dolar eder. 2 Ocak 2019’da ise altının tonu 41 bin dolar düşmüş. 3000 tonla çarpılırsa 123 milyar dolar eder. Yani halkımız bu sürede 57 milyar dolar fakirleşmiş. Bugün ise altının tonu 57 bin dolar. 3000 tonu 171 milyar dolar eder. Halkımız 18 ay içinde 48 milyar dolar zenginleşmiş. Benim beklentim, koronavirüs yüzünden daralan ekonominin, altın zenginlerinin harcamalarını atırmaları ve bilhassa gayrimenkul alımına geçmeleri sayesinde V gibi düzeltme yapmasıdır.

Son söz: Uzun sürede turşu bile bozulur.