İstanbul’da, lüks mağazaların sıralandığı Bağdat Caddesi, 7 Nisan 2019 günü patlayan kurşun sesleriyle yerinden sıçradı. Başından vurulan genç adam caddede boylu boyunca yatarken, tetikçi ve suç ortağı ters yönlere doğru kaçtı.
Polis cesedin yanındaki aracın arka koltuğunda ağlar vaziyette bir çocuk buldu.

Adı, Efe Nazım Ünğan’dı.

Efe, 13 yaşındaydı.

Babası, gözlerinin önünde vurulmuştu, Efe’nin.

Cesetten “Ali Gören” adına düzenlenmiş sahte kimlik çıktı.

Kimlik numarası üzerinden yapılan taramaya göre öldürülen bu kişi, cinayet de dahil birden çok suçtan aranan, 38 yaşındaki İlhan Ünğan’dı.

İlhan’ın ağabeyi Orhan Ünğan, Amerikan Uyuşturucu ile Mücadele İdaresi’nin (DEA) kayıtlarında uyuşturucu baronu olarak nitelendiriliyordu. İran’dan Hollanda’ya, Sırbistan’dan Latin Amerika’ya kadar geniş bir ağ kurmuştu.

Lakabı “Hayalet Orhan”dı.

DEA'ya göre, Hayalet Orhan, gemilerle taşıdığı 2.1 tonluk uyuşturucunun 2014’te Yunanistan’da ele geçmesinden İranlı Naci Şerifi Zindaşti’yi sorumlu tutuyordu.

Ancak Hayalet Orhan, bu iddiayı reddediyordu. Yunanistan'da yakalanan uyuşturucuyla ilgili, Türkiye'de hakkında açılmış iki soruşturmada takipsizlik kararı verilmişti.

ERGENEKON’DA TANIK OLDU, KURTULDU

1974’te İran’da doğan Zindaşti ülkesinde 175 kilo eroinle yakalanınca idama mahkum edildi. Tahran’daki Evin Cezaevi’nde infazını beklerken, Türkiye’ye kaçtı.

Üzerinde, “Kemal Sharifi Seydani” adına sahte kimliği vardı.

2002’de bir kişiyi fidye için kaçırdı.

Büyükçekmece’de 2007 yılında 77.300 kilogramlık eroin yakalatınca tutuklandı.

Bir daha gün yüzü göremeyeceğini düşünürken, 2010’da tahliye oldu.

Tahliyenin “sırrı” çok geçmeden anlaşıldı!

İmdadına Fetullahçı Savcı Zekeriya Öz koşmuştu.

Şerifi, Ergenekon soruşturmasında “Gizli Tanık Terazi” adıyla ifade verdi.

Şerifi’nin iddiaları üzerine...

İstanbul 13. ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanları Erkan Canak ve Zafer Başkurt, uyuşturucu çeteleriyle ilişkilendirilerek, görevden el çektirildi.

Gerçekte bu iki hakim, Fetullahçı çetenin Balyoz ve Ergenekon davalarında çıkmasını arzu ettikleri kararlara engel olacakları düşünüldüğü için bu operasyona uğradı.

Zindaşti, “hizmeti” sayesinde tahliye oldu.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı almak için çok kez başvurdu. En yoğun çaba sarf edenlerden biri de dönemin AK Parti Milletvekili, bugünün Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Burhan Kuzu’ydu. Neyse ki devlet vatandaşlık vermedi.

Zindaşti, “Hayalet Orhan”ın uyuşturucu gemisini ihbar edince en kanlı narkotik savaşlarından biri Türkiye’de çıktı.

DUBAİ’DEN KANADA’YA...

Büyükçekmece’de 26 Eylül 2014’de seyir halindeki lüks bir araç silahlarla tarandı.

Maktüllerden biri, Zindaşti’nin kızı Arzu’ydu.

Diğeri de yakın adamı olan Ekrem Öztunç’un kardeşi Devrim...

Zindaşti, cinayetten Hayalet Orhan’ı sorumlu tuttu.

Hayalet Orhan suçlamaları reddetse de yaşanacaklara engel olamadı.

Üç ay sonra...

Küçükçekmece’de, 22 Aralık 2014’te restoranda yemek yiyen Hacı Osman Sezen ve Turgay Akar öldürüldü.

Bu iki kişinin Ünğan'a çalıştığı, Zindaşti'nin kızı ve adamını öldürdüğü iddia ediliyordu.

İstanbul Emniyeti’nden polis Ergül Kapukaya’nın cinayetten 18 gün önce iki kişinin adını Zindaşti’ye verdiği ortaya çıktı.

Kapukaya, Zindaşti’ye çalışan tek polis değildi.

Polis Gönen Karakaya ve Fatih Yılmaz da Zindaşti’nin adamıydı.

Cinayetler dur durak bilmedi.

Dubai’de yaşayan İran asıllı Türk vatandaşı olan Çetin Koç, 4 Mayıs 2016’da evinin otoparkında öldürüldü.

Katillerin aynı gün Kanada’dan gelip bu ülkeye döndüğü belirlendi.

Üç katilden Orosman Garcia Arevaldo ise o ay Kanada’da bir yaban mersini tarlasında öldürülmüş halde bulundu.

Bu cinayete karşılık...

Dubai’de vurulan Çetin Koç’un Tahran’da yaşayan kardeşi araçla kaçırılıp kaybedildi.

Son olarak...

Ünğan’ın avukatı Kudbettin Kaya, 6 Kasım 2017’de Bakırköy’de yemek yediği bir restoranda öldürüldü.

EN YAKIN ADAMINI SATIN ALDI

İddiaya göre İlhan Ünğan, intikam için harekete geçti. Hedef olarak Zindaşti’nin avukatını seçti. Bu kişilerin adresine ulaşabilmek için polis memurları Erkan Kocabaş ve Güven Güzel’den yardım aldı.

Ancak Ünğan’ın bilmediği bir şey vardı:

Zindaşti, kendisinin en yakın adamı Tolga Hakan Ceyhan’ı satın almıştı.

Ceyhan, bir taraftan Ünğan ile Zindaşti’ye karşı eylem planlarken, diğer taraftan Ünğan’ı vuran Efkan Öveç’i ayarladı.

Cinayet günü bulundukları konumu tetikçiye yolladı.

Sonra da, birazdan öldürülecek olan Ünğan’ın masasına oturdu.

Ateş açılınca Kantarcı Rıza Sokak’a girip kaçtı.

Şu an İran’da olduğu sanılıyor.

Zindaşti, cinayetleri azmettirdiği için 2018’de sekiz adamıyla tutuklandı.

Burhan Kuzu’nun hakim ve savcılar üzerinde kurduğu baskı sonucu “özgürlüğüne” kavuştu. Kuzu ve Hakim Cevdet Özcan, bu işlemden ötürü yargılanıyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29 Eylül’de çıkan iddianamesinde Zindaşti’nin eylemleri bu kadarla kalmıyor.

İran’a yönelik rejim karşıtı GEM TV’nin sahibi Saeed Karimian ile ortağı Mohammed Mer Almutairi’nin 29 Nisan 2017’de öldürülmesi de eylemler arasında yer alıyor.

Zindaşti, dördü cinayet olmak üzere 20’yi aşkın suçtan yargılanacak.

Tabi, artık bulunabilirse!