Adana’da yaz sıcaklarının en yoğun yaşandığı günlere bir de Kurban Bayramı tatili eklenince otoyollar doldu taştı.

Adanalılar biliyorsunuz, yaz başladı mı Tekir, Bürücek, Çamlıyayla(Namrun), Pozantı, Kamışlı, Fındıklı gibi yaylalara akın ederler.

Sadece yaylalar mı?

Yayla yerine denizi tercih edenlerin adresi ise Mersin’in Tömük, Arpaçbahşiş, Çeşmeli, Ayaş, Yemişkumu, Kızkalesi, Susanoğlu, Taşucu, Erdemli gibi beldeleridir.

Yazları hem yayla bölgelerinin hem de sahil bölgelerinin nüfusu yüzbinleri geçer…

Sadece Adanalılar değil elbette. Adanalıların yanı sıra Gaziantep, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Osmaniye, Kayseri, Niğde, Ankara gibi illerden özellikle yazlık bölgelerine akın akın tatilciler gelir…

Peki bu tatilcilerin kullandıkları değişmez yol hangisidir?

Elbette ki Tarsus-Adana_Gaziantep (TAG) diye bilinen otoyoldur.

Bu yüzden tatil günleri otoyolda büyük bir hareketlilik vardır.

Ancak son yıllarda otoyol gişelerinde yaşanan yoğunluğun yerine bir başka yoğunluk eklendi ki bu tatilcilere, tatili zehir ediyor.



Özellikle Adana’ya girişte yapılan güvenlik kontrolleri, kilometrelerce uzunlukta araçların birikmesine, yazın bu sıcak günlerinde insanların sıkıntı çekmesine neden oluyor.

Şimdi diyeceksiniz ki, güvenlik önlemi olmasın mı?

Olsun elbette ama artık gelişen bu çağda güvenlik önlemlerini almanın yeni yeni yolları var.

Droneler var, kameralar var, istihbarat var.

Artık önemli olan bütün milleti tek tek arayarak, durdurarak onları saatlerce sıralarda, kuyruklarda bekleterek değil nokta atışı yaparak suç ya da suç teşkil edebilecek unsunları bulmak, ayıklamak önemli.

Emniyet teşkilatımızın bu teknik bilgi, imkan ve becerisi var.

Peki buna rağmen örneğin bir Pazar günü akşamı, iki üç günlük tatilden dönen, yorulmuş, zaten 300-400 kilometre yol kat etmiş, evine, işine bir an önce gitmek isteyen insanları neden Adana girişlerinde bekletirsiniz ki?

Üstelik de bu güvenlik noktalarında bir şey yapıldığı da yok. Bazan bir tane polis memuru uzaktan arabalara bakıyor, geçip gidiyor.

Hatta bazan bu güvenlik noktalarında kimse olmuyor, ya da arabalara da bakılmıyor. Ama yolun daraltılması, bariyerlerle yolun kısıtlanması nedeniyle araçlar arka arkaya birikiyor ve böylece akan trafik bir anda bıçak gibi kesilince zaten aynı anda binlerce aracın seyrettiği otoyolda tıkanmalar oluyor.
Yol kat etmiş, evlerine bir an önce kendilerini atmak isteyen insanlar, bir kez daha sıkıntıdan geçiyor.

Bunu geçtiğimiz yıllarda Adana Valisi Sayın Mahmut Demirtaş’a hitaben kaleme almış ve sayın vali’den önlem almasını istemiştik.

Gerçekten de bu yazımızdan sonra bir rahatlama olmuştu, önlemler biraz esnetilmişti, artık bekleme olmuyordu.

Ancak geçen gün bizzat ben de bu sıkıntıyı yaşadım.



Buradan yeni Adana Valimiz Sayın Süleyman Elban’a ve Emniyet müdürümüz Doğan İnci’ye seslenmek isterim. Sayın Valim, Sayın Emniyet Müdürüm, lütfen halkın bu sesini duyun.

İstihbarat ve diğer bilgi toplama kaynaklarınızı harekete geçirerek önlemlerinizi vatandaşın seyahatlerini kısıtlamayacak biçimde yapın.
Bakın insanlar bu konuda çok mağdur oluyorlar.

Pazar akşamları ve Pazartesi sabahları çok büyük yığılmalar, kuyruklar oluyor.

Bunun hastası var, tansiyonu olanı var, yaşlısı var, küçük çocuğu var…

Ayrıca araçlarında klima bulunmayan insanlar daha büyük çile çekiyorlar.

Boşa harcanan benzinleri saymıyorum bile.

Yani hem keseye hem sağlığa zarar.

Sayın Valim ve Emniyet müdürüm, lütfen halkın bu sesini duyun ve otoyoldaki şu güvenlik kontrolü yüzünden bekleme çilesine bir son verin…



MUTLU BAYRAMLAR

Bir Kurban Bayramını daha milletçe idrak ediyoruz.

Bayramlar, insanların birleştiği, kardeşlik duygularının pekiştiği, ihtiyacı olan insanlara yardımların vurgulandığı, büyüklerin hatırlandığı, küçüklerin sevindirildiği günlerdir.

Bu günlerin kıymetini bilelim.

Bir de söz konusu Kurban Bayramı olduğundan, lütfen kurban ibadetlerimizi yerine getirirken, Belediyelerin ve Valiliklerin aldığı önlemlere uyalım, çevremizi kirletmekten kaçınalım.

Zaten havalar sıcak, bu sıcakta bir de çevreyi bizler kirletirsek hastalıklara davetiye çıkartmış oluruz.

Bu vesile ile tüm halkımızın ve Sözcü okurlarının Kurban Bayramlarını kutlar, mutlu, sağlıklı, barış dolu günler dilerim…

Sevgiyle, sağlıkla kalın…