Dünya piyasaları cayır cayır yanıyor. Yangının fitilini her zamanki gibi Amerika ateşledi... Koronavirüsün etkilerini söndürmek için yangına benzin bidonunu boca etti...

Dünyada dolaşan paranın yüzde 70’ini basan Amerikan Merkez Bankası acilen toplanıp yüklü bir faiz indirimi yaptı... Aklı sıra düzeltecekti, daha da beter etti.

★★★

Hani bizim Merkez Bankası, sarayın oyuncağı deyip duruyorum ya... Yıllardır bağımsızlığı ile örnek gösterilen Amerika Merkez Bankası, artık Trump’ın kuklası...

Trump bize baskı yapıyor ama bu durum bizi ilgilendirmiyor tadında açıklama yapıldı... Külahıma anlatsaydı daha mantıklıydı.

★★★

Bu yıl Amerika’da seçim var. Korono virüs bütün dünyayı vuruyor. Haliyle Trump, kötü piyasa ile seçime girmek istemiyor. Baskı ile faizleri indirtiyor!

Fakat ne oldu? Amerika Merkez Bankası’nın yaptığı bu “acil” faiz indirimi “virüsün ekonomik etkisinin beklenenden kötü olacağı” ile ilgili şüphe uyandırdı.

★★★

Amerika’da ekonomik veriler gayet iyi gelirken, işsizlik oranları tarihi dip seviyelerdeyken bu faiz indirimini destekleyecek tek bir somut neden yoktu!

Faiz indirimleri sadece Amerikan Merkez Bankası ile sınırlı kalmayacak... Bütün büyük merkez bankaları sırayla kervana katılacak! Peki, neye yarayacak?

★★★

Faiz indirimleri Korona virüsün yayılmasını mı durduracak? Faiz indirince insanlar kredi alıp ölüm haberlerine karşı hiçbir şey olmamış gibi mi davranacak? Krediyi kapan insanlar evden çıkıp alışveriş mi yapacak?

Biz bu filmi 22 Ocak 2008’de görmüştük... Amerika ani bir indirim ile piyasaları şaşırtmıştı. Kimse beklemiyordu, herkes afalladı!

★★★

Nitekim Amerika’nın anlamsızca yaptığı hızlı faiz indirimlerinin acısı 7 ay sonra çıktı. Dünya tarihinin en büyük finansal krizlerinden biri peydahlandı...

Yüzlerce banka battı. Kimini devletler kurtardı. Sadece Amerikan ev kredisi piyasasında 10,5 trilyon dolarlık kayıp oluşurken, 9 milyon kişi işsiz kaldı! Yaklaşık 8 milyon kredi ile alınmış konuta bankalar icra yoluyla el koydu.

★★★

Şu anda dünyada yaklaşık 14 trilyon dolar negatif faizli tahvillerde yatıyorlar. Faizlerin daha da indirilmesi ne işe yarayacak? Akıllarına gelen tek çözün piyasaları paraya boğmak!

Peki, dünya piyasalarının bu durumu çölde su arar gibi paraya arayan Türkiye ekonomisine derman olur mu?

★★★

Olmaz güzel kardeşim... Millet zannediyor ki, dünyada faiz veren ülke neredeyse kalmadı diye yatırımcı gelip parasını Türk Lirası’na yatıracak.

Nisan 2013’te 64 milyar dolar ederinde tahvil tutan yabancı yatırımcılar; Şubat 2020’de paylarını 13 milyar dolara düşürdüler. Hâlâ da arkalarına bakmadan satıp kaçıyorlar.

★★★

Neden bize şefkat göstermiyorlar? Basit! Bir ülkeye yatırımcı gelmesi için öncelikle o ülkede adalet mekanizmasının sağlam, hukukun uluslararası arenada kabul edilebilir kararlar alması gerekir.

Türkiye’de hukuk mu? Adalet mi? Neremle gülsem bilemedim şimdi! Bekleyin, gelir belki!