Yapılmayan darbenin davası olur mu? Oldu. Bu ülkenin ordusunun kurmay başkanları, kuvvet komutanları, subayları “iki defa ağırlaştırılmış ömür boyu hapislere” çarptırıldı. Deniz Kuvvetleri komutanlarının neredeyse tamamı “casus” diye hapse kondu.

Sonra!

Düzmeceydi.

Kumpastı.

Pusuydu.

Darbe yapmak isteyen yoktu, Allah bizi affetsin dediler. Önceki gün “Allah bizi affetsin” diye günah çıkaranların “TV ekran tekeli propaganda makinasının dişlilerinden” biri olan AKP Medya ve Tanıtım Başkanı; “Kemalistler ile FETÖ’yü birbirine kırdırmak suretiyle yol aldık” dedi. Düzmeceyi birinci ağızdan açık etti.

★★★

Ne demek bu:

Birlikteydik.

Pusuyu birlikte kurduk.

Kumpası baş başa yaptık.

Amacımız devletin bütün kadrolarına kendi adamlarımızı yerleştirmekti. Yani “Devlet yönetiminde en iyi işe en iyi adamı yerleştirme kuralını (liyakatı) ağaca bağladık, ateş ettik, kendimizi halka attığını vuran en iyi avcı biziz” diye yutturduk.

Yandaşınızı!

Akrabanızı!

Müteahhitlerinizi!

Devlete yerleştirdiniz.

Sonunuz ne oldu?

Birbirinize düştünüz.

2 ortağın iktidar kavgası  “15 Temmuz darbe girişimini” getirdi ve ardından da ülkeyi büyük bir ekonomik krize soktunuz.

Türkiye geri gitti.

Önceki gün Türkiye’nin en zengin kenti İstanbul’da bir semt pazarında (Esenyurt’ta) akşamüstü pazarcıların İçişleri Bakanlığı kararını protesto etmek için yere attıkları havuçları, patatesleri, marulları; pazara gelmiş yoksul kadınlar, kapmak için birbirini ezercesine hücum ettiler.

★★★

Yoksul kadınların atılmış patatesi kapmaya giriştiği saatlerde bütün Türkiye “yazılmayan haberin casusluk davasına” kilitlendi.

Yine aynı yol.

Aynı yöntem.

Yapılmayan darbenin davası “Allah bizi affetsin” yakarmasıyla bitmişti. Yazılmayan haberin davası nasıl bitecek?

Birlikte göreceğiz.

Gazeteci, 29 telefon görüşmesi yaptı, ama elde ettiği bilgileri “haber yapacak değerde bulmadığı için” yazmadı. Yazmadığı haberden davalık oldu. Hapse kondu. Gazeteci Müyesser Yıldız, avukatı aracılığıyla “Benden vatan haini, casus çıkaramazlar” haberini okurlarına duyurdu. Beş gündür bütün Türkiye; anasının onu tarlaya giderken doğurduğu, yoksul bir ailenin çok kardeşli çocuğundan biri olan ve kalemini iktidara ya da Fetullahçılara satmak yerine dişiyle, tırnağıyla, etiyle, kanıyla iyi bir gazeteci olmaya çalışan bu 45 kilo ağırlığındaki gazeteci kız Müyesser Yıldız’dan “nasıl casus çıkarılacağını” izliyor.

Aklıyla izliyor.

Ahlakı ile izliyor.

Vicdanı ile izliyor.

★★★

Vicdanınla izle Türkiye!

Kıldan ince.

Kılıçtan keskin.

Dikkatinle izle...!