Koronavirüs salgının istihdam üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik olarak uygulanmakta olan kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamalarında süre uzatımına gidiliyor.

14 Temmuz’da Meclis’e sunulan Kanun Teklifi, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi.

Birkaç gün içinde Genel Kurul’da kabul edilerek yasalaşması beklenen Kanun Teklifinde, koronavirüs salgını kaynaklı olarak kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulayan işyerleri için normal çalışma süresine geçmeleri halinde sosyal güvenlik primi teşviki, Cumhurbaşkanına kısa çalışma ödeneğinden yararlanma süresi ile işçi çıkarma yasağı ve ücretsiz izin kullandırma serbestisine ilişkin süreleri uzatma yetkisi verilmesi öngörülüyor.

★★★


Öngörülen düzenlemelerde en büyük eleştiri, işverene işten çıkarma yasağı ve ücretsiz izin kullandırma serbestisine ilişkin sürenin uzatılmasına. Zira süre uzatımı çalışanları, en çok da emekli çalışanları mağdur edecek.

Bilindiği üzere, yeterli olmasa da çalışanların kısa çalışma ödeneğine erişimi kolaylaştırılıp, kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayanlar ile ücretsiz izin kullandırılanlara nakdi ücret desteği verilmesine ilişkin düzenleme yapılırken, emekli çalışanlar için hiçbir düzenleme yapılmadı. Ne kısa çalışma ödeneğinden ne de nakdi ücret desteğinden yararlanabildiler.

★★★


Kamuoyuna “işverene işten çıkarma yasağı” olarak sunulan, ancak çalışanı 1.168 liraya mahkum eden, emekli çalışanları ise bu tutardan bile mahrum eden düzenlemenin süresinin 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatılmasına ilişkin olarak Cumhurbaşkanına yetki veriliyor. Cumhurbaşkanı bu yetkisini her defasında en fazla üçer aylık sürelerle 30 Haziran 2021 tarihine kadar kullanabilecek.

Buna göre, Cumhurbaşkanının yetkisini kullanmasına bağlı olarak çalışanlar 30 Haziran 2021 tarihine kadar ücretsiz izne çıkarılabilecek. Yaklaşık bir yıllık sürede, emekli olmayanlar aylık 1.168 liraya mahkum olacak. Emekli olanlar ise 1.168 lirayı da alamayacak.

★★★


Ücretsiz izne çıkarılanlar, bu gerekçe ile iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedemeyeceklerinden kıdem tazminatlarını alarak işten ayrılamayacak. İstifa etseler kıdem tazminatları yanacak.

10-15 yıldır aynı işyerinde çalışan emeklilerden gelen iletiler var. “Mart, Nisan aylarından bu yana ücretsiz izinde olduklarını belirtip, 17 Ağustos’a kadar uzatılan süreye hayıflanırken, bir yıl daha evde mi oturacağız” diye soruyorlar. “Emekli aylığımız yetse zaten çalışmayız. Şimdi ne çalışabiliyor ne de tazminatımızı alıp işten ayrılabiliyoruz” diyorlar.

Kendilerine önerebileceğim bir çözüm yolu maalesef yok.

★★★


7 Haziran 2020 tarihli Sözcü’de “Bu defa çalışan emekliye de destek verilsin” başlıklı yazımda konuya dikkat çekmiştim.

Hazine ve Maliye Bakanı’nın “İstihdam Kalkanı” paketi üzerinde çalıştıklarına ilişkin Haziran başında yaptığı açıklaması üzerine, “Daha önce alınan tedbirler kapsamında unutulan ve mağdur edilen emekli çalışanlar, yeni istihdam paketinde unutulmamalı. En azından nakdi ücret desteğinden yaralanmaları sağlanmalı. İşsizlik sigortası kapsamında olmamaları ya da emekli aylığı alıyor olmaları mazeret olmamalı. Zira yüzde 7,5 kendileri, yüzde 24,5 işverenleri olmak üzere toplam yüzde 32 oranında prim ödüyorlar. Karşılığında neredeyse hiçbir şey verilmiyor. Ne emeklilik hakkı ne de maaş artışı...” demiştim. Ancak öneri karşılık bulmadı.

Görülüyor ki öncelik mağduriyetleri gidermek değil, kaydi olarak işsiz sayısının artmasını önlemek…