“Muhterem Efendim,

Yeni Genelkurmay Başkanı’nın zat-ı âlinize ve yapılan hizmetlere bakışı son derece menfidir. Yeni görevine başlar başlamaz bazı generallerin yakın takip ve dinlemeye alınmaları konusunda verdiği talimat son derece üzücüdür. Bu yedi generalin izlemeye alınmalarının gerekçesi zat-ı âlilerinize taraftar oldukları iddiasıdır...

★★★

2008 yılında Fethullah Gülen’e hitaben yazılan bu mektupta “Yeni Genelkurmay Başkanı” olarak söz edilen kişi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) 26’ncı Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ.

Peki Gülen’e “Muhterem Efendim” diye hitap eden kişi kim?

Casusluk ve terör örgütü yöneticiliği suçlamasıyla tutuklu bulunan eski MİT mensubu Enver Altaylı...

İddiaya göre Altaylı, FETÖ’cü olmalarından kuşkulandığı generalleri izlemeye aldıran İlker Başbuğ’u, Gülen’e ihbar ediyor.

Sonrası malum; TSK’nın yurtsever, Atatürkçü komutanlarına yönelik kumpaslar, üretilen sahte delillerle açılan davalar ve İlker Başbuğ’un cezaevine girmesine kadar uzayan seri tutuklamalar...

★★★

Altaylı’nın hedefinde sadece İlker Başbuğ mu varmış?

Hayır!

Silivri zindanlarında şüpheli şekilde yaşamını yitiren yurtsever eski MİT yetkilisi Kaşif Kozinoğlu’nu da unutmamış.

Onun hakkında da “Muhterem Efendi”sine, şu ihbarı yapmış:

Özbekistan’da Şenkal Atasagun’un (Dönemin MİT Müsteşarı-UD) Özbekistan görevlisi olarak çalışan Kaşif Kozinoğlu, terfi ettirilmiş ve merkezi Taşkent’te bulunan, Orta Asya istihbaratını koordine etmekle görevli büronun başına getirilmiştir. Okulların kapatılma sürecinde en büyük ihanet payı adı geçen bu şahsa aittir.”

“...Zat-ı alilerinizin taraftarı oldukları iddia ve gerekçesi ile 20 MİT görevlisi son derece sıkı bir takibe alınmışlardır. Başbakan, müsteşar nezdinde teşebbüste bulunarak, Kaşif Kozinoğlu’nun etkisiz hale getirilmesini ve bu 20 görevli hakkındaki izlemenin durdurulmasını temin edebilir. Ancak Başbakan’ın böyle bir inisiyatif kullanacağı kanaatinde değilim!..”

Altaylı, başka bir mektubunda da Kozinoğlu’nun MİT Müsteşarı olmaya çalıştığını iddia ederek  “Böyle bir şey olursa, Allah memleketi, devleti, Fethullah Hoca Efendi’yi, cemaatin önde gelenlerini korusun. Bu bir felaket olur!..” demiş.

Ve çok geçmeden Kaşif Kozinoğlu, hayatını kaybedeceği Silivri’ye gönderilmiş!..

Yani gerek İlker Başbuğ, gerekse merhum Kaşif Kozinoğlu, FETÖ’ye karşı verdikleri mücadele nedeniyle o acıları yaşamışlar.

★★★

Geçenlerde medyada yer alan bu mektupları ve iddiaları okurken aklıma, ilk duyduğumda “Olmaz bu kadar” dedirten vahim olayı hatırladım:

★★★

Yıl 1991...

Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli iki bordo bereli üsteğmen, yeni mezun olan teğmenler arasından, birliklerine katılacak iki adayı seçmek üzere Eğirdir Komando Okulu’na gidiyorlar.

Üsteğmenlerden biri, daha sonra Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) geçen efsanevi istihbaratçı Kaşif Kozinoğlu’dur.

Üsteğmen Kozinoğlu ve görev arkadaşı, 10 günlük bir çalışma sonucunda komando kursuna katılan yaklaşık 400 teğmen içinden en başarılı buldukları iki adayı belirliyorlar.

Ancak Ankara’ya döndüklerinden kısa bir süre sonra, ilginç bir sürprizle karşılaşıyorlar!..

Çünkü kendilerinin seçtikleri adaylar yerine, iki başka teğmenin gönderildiğini öğreniyorlar!..

★★★

İlk şaşkınlığı atlattıktan sonra, torpilli teğmenlere sağlanan bu ayrıcalığın nereden kaynaklandığını öğrenmek amacıyla haklarında istihbarat çalışması başlatıyorlar. Araştırma sonucunda bunlardan birinin, o zamanki adıyla Fetullah Gülen Cemaati ile bağlantılı olduğunu tespit ediyorlar.

Bunun üzerine oturup rapor yazıyorlar.

Bilgi kaynağım olan üsteğmen bu kişi için “Takip ve kontrol edilmesi gerekir, müstakil görev yapamaz” diyor, Kaşif Kozinoğlu ise daha sert bir ifade kullanıyor:

“Bağlantıları nedeniyle TSK’da barındırılmayıp, derhal ihraç edilmeli!..”

★★★

Ancak bu teğmenin arkasındaki gizli el, raporları sümen altı ediyor!

Ve FETÖ’cü subay, terfi kademelerini jet hızıyla geçmeye başlıyor...

★★★

Şimdi sıkı durun!

Ta teğmenliğinden itibaren arkasındaki sihirli güç sayesinde sürekli el üstünde tutulan, ordudan atılması gerekirken, kurmay albaylığa kadar tırmandırılan FETÖ’cü, Necdet Özel’in Genelkurmay Başkanı olarak katıldığı 2014 yılı Yüksek Askeri Şurası’nda ne oluyor biliyor musunuz?

General oluyor!.. Hem de birinci sıradan!..

Peki bu kişinin kim olduğu hakkında bilginiz var mı?

15 Temmuz gecesi gerçekleşen hain kalkışma sırasında Özel Kuvvetler Karargahı’nı ele geçirmek üzere, Diyarbakır’dan emrindeki özel harekatçı askerlerle geldiği sırada Şehit Astsubay Ömer Halisdemir tarafından vurulan FETÖ’cü Tuğgeneral Semih Terzi!..

★★★

Bu vesileyle kahraman Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir’i  sevgi, saygı ve rahmetle anıyor, yazımı, İlker Başbuğ’a haksız isnatlarda bulunanlarla, Kaşif Kozinoğlu’nun değerli anısına saygısızlık edenlerin dikkatlerine sunuyorum...