Ulusal bağlamda özlemlerin en yakıcılarından biri adalet özlemidir. İnsanlığı, özgürlüğü, eşitliği, esenliği ve güvenliği sağlayarak yaşama anlam veren adalet, devletin en önemli görevidir. Hakların ve özgürlüklerin güvencesi olarak aykırılıkların ve suçların yaptırımı olan hukuk, adaleti gerçekleştirmenin bilimsel aracıdır. Hukuku yaşama geçiren organ da yargıdır. Yürürlükteki kurallarla adaletin sesini yansıtan yargının bağımsızlığı ilkedir. Uygulayacağı kurallardan başka hiçbir kişinin ve organın etkisinde kalmadan, hiçbir güce eğilmeden, yalnız aklının gücü ve vicdanın ışığıyla karar veren görevlilerle gerçekleşen adalet, yaşam güneşidir. Ahlâklı, erdemli, bilgili adalet görevlileriyle çalışanlarının ortak çabalarının sonucu yurttaşların esenliğini sağlar.

Adaletin en değerli, en özgün, en etkin yaşam gıdası ve dayanağı olması, yargının bağımsız, görevlilerin de yüksek ıralı (karakterli) olmasına bağlıdır. Onurlu, yansız, anlayışlı görevlilerin yaşama geçirdiği adalet, toplumsal yapımızın en etkin gücüdür. Uygulanan hukukun çağdaş donanımı, bilgi dayanağı ve aracı olarak etkisi, adaletin yararını sağlar. Bu nedenle hukuk kurallarının doyuruculuğu büyük önem taşır. Bilimsel kaynaklarla hukuk eğitim ve öğretiminin ağırlığı asla yadsınamaz.

Adalet alanında en öncelikli konum bağımsızlıktır. Yargı organlarının bağımsızlığıyla görevlilerin yansızlığı temel ilkedir. En sağlıklı, en etkin yaşam güvencesi olan yargı bağımsızlığı, devletin onuru ve kan damarıdır. Yargısı bağımsız olmayan devlet, devlet değildir. Hukukun egemenliğiyle kanıtlanan hukukun üstünlüğü, nitelikleriyle üstün hukukçularla sağlanır, gerçekleşir. Özetle, insanlığın güvencesi olan hukuk, yaşam aydınlığıdır. Ahlâk ve bilim ölçütüdür. Yaşam terazisidir. Aykırılıkların ve olumsuzlukların önlenmesini, uygunlukların ve yerindeliklerin geçerli olmasını sağlar. İnsanlığın bilimsel güvencesi olarak yaşamdaki özgün yeri toplumun mutluluk dayanaklarının başında gelir.

Hukuk bağlamında anayasal güvence, dayanakların en sağlıklısı, en güçlüsü, en güvenilenidir. Bu nedenle hiçbir kişinin, hiçbir kesimin istencine-istemine bırakılamaz. Siyasal iktidarların çoğunluk oyuna, özel amaçlarına araç kılınamaz. Siyasal çoğunluklar her yerde ve çoğu zaman geçicidir. Anayasalar onların yapay gücüne kıydırılamaz.

Anayasanın anlaşılıp uygulanmasına ilişkin değerlendirme ve yorumlarıyla bağlayıcı kararlar veren Anayasa Mahkemesi’nin görüşlerine önem vermek, boşluk ya da başka nedenli önerilerini duyarlıkla karşılayıp gerekenleri yapmak yararlı bir işlevdir. Siyasal iktidarın anayasa yargısına saygısı ve güveni seçkin olmalıdır. İktidar çoğunluğunun oyuyla yapılan anayasa değişiklikleri genelde doyurucu olmaktan uzaktır. Her kararı doyurucu olmasa da Anayasa Mahkemeleri, Anayasa’ya aykırılıkları genelde önleyen bir yargı kurumudur. Önemi asla yadsınamayacak bir güvencedir.

Adalete saygısı olmayanlar, adaleti gölgeleyenler, adalete yaraşır olmayanlar bir gün adalete en çok gereksinim duyanlar durumuna düştüklerinde ne kadar kötülük yaptıklarını, ne kadar kötü olduklarını anlayacaklardır ama iş işten geçmiş olacaktır.

KUTLAMA VE TEŞEKKÜR

Emekli öğretmen Recai ŞEYHOĞLU’nu ve kendisine katkıda bulunan 11 arkadaşını “Korona Günlerinde Siyaset ve Medya” adlı yeni yapıtları için kutluyor, bana gönderdikleri için de teşekkür ediyorum.