Güney Amerika ülkesi Şili, demokratik sistemin yeniden tesisi sonrasındaki en merak uyandıran devlet başkanlığı seçimine hazırlanıyor.

Geçen ay düzenlenen ilk tur seçimde hiçbir adayın yüzde 50’yi geçememesi üzerine, en çok oy alan iki isim bu pazar yapılacak ikinci turda yarışacak. Seçimde, Şili Komünist Partisi’nin desteğini alan eski öğrenci hareketi lideri ve Kongre üyesi Gabriel Boric ile aşırı sağcı Jose Antonio Kast karşı karşıya gelecek.

Reuters haber ajansı, seçimin askeri cunta sonrası 1990'da demokratik rejime dönüşün ardından yaşanan en kutuplaştırıcı devlet başkanlığı seçimi olduğuna dikkat çekti.

ADAYLAR KİM?
Daha önce eski diktatör Augusto Pinochet'ten övgüyle söz etmesi nedeniyle tepki çeken Kast, ilk turun ardından yaptığı açıklamada, "Aralıkta sadece devlet başkanını seçmeyeceğiz. Komünizmle özgürlük arasında bir seçim yapacağız. Küba ve Venezuela'nın yolundan gitmek istemiyoruz” demişti.

Sağlık ve eğitimi ücretsiz hale getirmeyi vaat eden solcu aday Boric ise, “Biz umudun, diyalogun ve birliğin sözcüleri olacağız” ifadelerini kullanmıştı.

Eski öğrenci hareketi lideri Boric, özellikle genç seçmen arasında popüler.


Siyasi analiz şirketi Tresquintos’tan Kenneth Bunker, Reuters’a yaptığı değerlendirmede “Burada Soğuk Savaş zihniyetine sıkışmış bir tartışma görüyoruz. Bu eski sağ-sol bölünmesi” dedi.

Yedi adayın yarıştığı ilk turda, 55 yaşındaki Jose Antonio Kast, 35 yaşındaki rakibi Boric’ten daha fazla oy almıştı. Siyasi analistlere göre sosyal demokrat Boric daha çok gençlerden, Kast ise genelde 50 yaş üstü seçmenden destek alıyor.

Ülke, 2019’da artan hayat pahalılığına karşı aylar süren protesto gösterilerine sahne olmuştu.

Kast, eski cunta lideri Pinochet'yle ilgili sözleri nedeniyle tepki görmüştü.


ANKETLER NE DİYOR?

Anketlere göre, yarış başa baş geçecek ancak Boris az farkla da olsa önde görünüyor. Ilımlı seçmenin de çoğunlukla Boric’e oy vermesi bekleniyor.

Ülkede son dönemde artan hayat pahalılığı ve eşitsizliğin de özellikle gençleri sola yaklaştırdığı belirtiliyor.

Sağlık sistemindeki özelleştirmelere tepki ve emekli maaşlarının artırılması talebi de son dönemde öne çıkıyor. Öte yandan muhafazakar seçmen, artan göçmen sayısı ve polisle bazı yerli grupları arasındaki çatışmalardan rahatsız.