Muğla’nın Bodrum ilçesinde bugün akşam saatlerinde Bodrum Kent Konseyi İklim Acil Çalışma Grubu tarafından Küresel İklim Grevi çerçevesinde basın açıklaması ve eylem düzenlendi.

Bodrum Meydanı’nda düzenlenen eyleme çevre platformları ve STK’lar destek verdi. Eylemde liseli öğrencilerin ellerinde 'Ormanlar ile Kelebekler de Yanıyor, İklim ile Birlikte Akbelen Ormanını Vermeyeceğiz, Tükettikçe Tükeniyoruz, Doğanın da Kendi Kanunu Var' yazılı dövizler taşıdıkları görüldü.

"GELECEĞİMİZİ ÇOCUKLARIMIZI DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIZ"

Türkçe pop müzik sanatçısı Zeynep Casalini yaptığı konuşmada “Bizler torun tombalak sahibi olduk, ancak geleceğimizi, çocuklarımızı torunlarımızı düşünmek zorundayız. İklim krizi felaketleriyle beraber geliyor. Orman yangınları, seller bunların öncüleri. İklim krizine ve küresel iklim felaketlerine insanoğlu olarak madem ki biz neden olduk, toplumu bilinçlendirerek, bu krizin gelecekteki etkilerini anlatarak yine bizler önleyebiliriz. Bu nedenle Bodrum’da bugüne kadar 12 iklim krizi eylemi gerçekleştirdik. Bodrum’da en büyük sorunlardan biride aşırı yapılaşma umarım, yerel yönetimler bu aşırı yapılaşma karşısında duyarlı olur” dedi.

"ORMANI ORMANCILARDAN KORUR HALE GELDİK"

Bodrum’un Mazı Köyü’nde yaşayan ve bir ay önce meydana gelen yangında bizzat mücadele eden TEMA Bodrum gönüllüsü Rana Öztürk ise yaptığı açıklamada, "Mazı’da oturuyorum, o geceyi unutmam mümkün değil. Yüzlerce hektar orman ve canlı yok oldu. Yemyeşil Mazı köyü karanlığa büründü. Felaket tellallığı yapmıyorum. Çünkü orman yangınlarının hemen ardından köylerimizi büyük bir sel felaketi bekliyor. Eğer önlem alınmaz ise küresel iklim felaketlerinin sonucu olarak bu kez Mazı köylüler ve ormanları yanan köyler bir sel felaketi ile karşı karşıya. Kesin olarak bir an önce fosil yakıttan vazgeçmeli, kademeli olarak bu kömür santrallerini bir an önce kapatmalıyız. Şu anda yanan ormanların dışında elimizden gitmesin kesilmesin diye Akbelen ormanlarını koruyoruz, ormanlarımızı ormancıdan korur hale geldik. Oysaki bir dalı dahi yok etmeye hakkımız yok. Ne yazık ki gerçek bu. Bu nedenle küresel iklim mücadelesinde daha çok insanın katkı vermesini sağlamalıyız” diye konuştu.

"NE GELECEĞİMİZİ NE AKBELEN ORMANLARINI VERMEYECEĞİZ"

Mimas İkizköy’den eyleme katılan 15 yaşındaki Anıl Işık ise yaptığı konuşmada, "Ben İkizköy'ün Akbelen Ormanlarından geliyorum. Biz Akbelen Ormanının kömür madeni olmaması için mücadele ediyoruz. Kömür yakıldığında (çıkan karbondioksit gazı nedeniyle) iklim değişikliğine yol açıyor. Bir de havadaki karbonu tutan ağaçlarımızı, ormanlarımızı kömür madeni yok ederek iklim değişikliğine yol açıyor. Peki ya İkizköy'de iklim değişikliğini nasıl hissetmeye başladık? Hayvanlarımız ölmeye, ağaçlarımız meyvelerini kesmeye, insanlarımız hastalanmaya ve derelerimiz kurumaya başladığında biz bu değişimi ciddi bir şekilde hissettik ve etkilendik. Geleceğimde doğayla bütün olarak yaşamayı istiyorum. Bu ekosisteme ayak uydurarak, onun bize değil bizim ona ayak uydurduğumuz bir gelecek istiyorum. Küresel ısıtmanın, iklim değişimlerinin olmadığı, durdurulduğu bir dünya istiyorum. Bu sistemin değişmesi umuduyla sözleri size bırakıyorum. Ne geleceğimizi ne de Akbelen Ormanı'nı vermiyoruz" diye konuştu.