Dr. Adnan Bağrıaçık- ‘Doktor Ağrım Var!’ tam bir başucu kitabı olmuş... Peki neden ağrı?
Ağrı çekmeyen insan yoktur… Aslında bir gereklilik de ağrı. Eğer ağrı hissimiz olmasaydı muhtemelen insanlar çok erken yaşlarda ölecekti. Ağrı uyarıdır, zildir, kırmızı alarmdır. Düşünsenize apandistiniz patlıyor siz hiç ağrı hissetmiyorsunuz ve vücudunuz zehirleniyor ölüyorsunuz. Hatta doğum sancılarının hissedilmediğini düşünün, doğumlar kolay olmazdı. Bu kitabı hazırlarken insanların herhangi bir ağrısı olduğunda bir başvuru kaynağı olmasını hedefledim. 28 farklı ağrıdan bahsettim. Öncelikle ağrıların sebebi ne olabilir, olasılıkları ortaya döktük. Hangi durumlar, hangi belirtiler acil, önemli olanları kırmızı ile vurguladım ki “bu belirtiler varsa hiç vakit kaybetmeden hemen hastaneye başvurun” uyarısında bulundum. Tüm ağrı çeşitlerinde bitkilerden, fizyoterapiden bahsettim. Sürpriz formüller ve öneriler var bu bölümlerde… Bazı bitkilerden uçucu yağlarından faydalanılarak yapılan aroma terapiye ve her ağrıya özel egzersiz bölümlerine yer verdim.
PANDEMİDE ARTIŞ OLDU
- Salgın sürecinde hangi ağrılar arttı?
Bu süreçte bir yandan stres ve kaygı düzeyinin artması bir yandan da akıllı telefon, tablet başında geçen sürelerin uzaması ağrıları tetikledi. Hareketsizliğe bağlı olarak eklem ağrıları çok arttı… Kas ağrıları, strese bağlı baş ağrıları arttı. Covid-19 hastalarında da kas, sırt ve göğüs ağrılarıyla çok sık karşılaşmaya başladık.
- Bir ağrı durumunda ne yapmalıyız? Hemen ağrı kesicilere sarılmak doğru mu?
Aslında ağrı kesicilere zorunlu kalmadıkça ve doktor vermedikçe hiç sarılmamak gerekir. Önemli yan etkileri vardır, altta yatan ciddi bir hastalığı gizleyebilir. Basit ağrılarda soğuk–sıcak uygulamaları gibi yan etkisiz, kolay yöntemler ilk tercih olmalı. Yine basit egzersizler ve bilinçli bitkisel seçkiler ağrılara iyi gelebilir.
- Doktorluk ve yazarlık derken bir de televizyon programı hazırlıyorsunuz…
Evet her cumartesi Tele 1’de canlı yayınlanan “Sağlık Gündemi’ programını hazırlayıp, sunuyorum. Sağlık gündemini özel konuklarla canlı yayında tartışıyoruz. Umarım en kısa zamanda pandemi biter de herkese eşit ve ulaşılabilir sağlık hizmetini konuşuruz…
AŞI YAPTIRMAMIZ ŞART
- Salgın ne zaman biter?
Yakın zamanda böyle bir şey mümkün görünmüyor. Toplum olarak aşılanma hızımız ve sayımız hala çok düşük. En iyi ihtimalle 2022 başında aşılamayı bitirebiliriz. Ancak bu arada karşılaşacağımız sorunlar olabilir. Aşıya ulaşım ve teminde sıkıntı yaşanabilir. Virüs devamlı değişim geçiriyor. Süreç içinde aşı etkisiz hale gelebilir. Aşı olanlar bir yıl sonra tekrar aşı olmak durumunda yani her şey yeniden başlayabilir. Tüm bunlar yanında iyi şeyler de olabilir… Aşı lehimize bir mutasyon geçirip etkinliğini kaybedebilir. Bizim için en mantıklı yol; virüsle birlikte yaşamayı öğrenmek gibi görünüyor. Maske, sosyal mesafe, hijyen gibi önlemlere devam etmek yanında aşı olmak en akılcı yaklaşımlar.
500 civarında hayvan dostuyla İstanbul’un bir köyünde yaşayan Adnan Bağrıaçık hayvan, bitki, spor ve müzik tutkunu olduğunu söyledi.5 KESİME ÇOK ÜZÜLDÜM
- Pandemiden en çok kimler zarar gördü?
Beş kesime çok üzüldüm… Ön cephede savaşan sağlıkçılara, çocuklara (özellikle eğitimden yoksun kalanlara) aylardır cezaevi koşullarında yaşayan 65 yaş üstüne, kapıları kilitli esnafa ve de işsiz kalanlara... Maalesef ülke olarak pandemi sürecinde de adaleti sağlayamadık.
- Özellikle yaşlılara ve kronik hastalara önerileriniz nelerdir?
Kanser, şeker, tansiyon–kalp hastaları kontrollerini aksatmamalı. Kötü bir sonla karşılaşabiliriz yoksa... Kronik hastalar ilaçlarını düzenli almaya, sağlıklı beslenmeye ve düzenli yürüyüş yapmaya ayrıca dikkat etmeli.
- Kimileri hastaneye gitmeye korkarken, kimileri virüs yokmuş gibi davranıyor. En çok neler şaşırtıyor sizi?
Maalesef kanser hastalarının bile bu süreçte hastaneye korkudan gitmeyerek tedavilerinin sekteye uğradığına şahit oluyoruz. Ne çok kişi kalp krizinden hayatını kaybetti bu dönemde. Öte yandan toplu taşımaya bir göz atın tıklım tıklım... İnsanlar çalışmak zorunda, işe gitmek zorunda. Pandeminin başında bir kamyoncu arkadaşımızın dediği ‘ya virüsten öleceğiz, ya açlıktan’ ikilemi gerçek maalesef. Aşı sırası gelen 65 yaş üstü toplu taşımaya binemiyor buna çok şaşırıyorum, nasıl yol gösterecek bakanlığımız bekliyorum. Bir de bu pandemi krizinin ortasında tekne partilerine, otel balolarına çok şaşırıyorum.
VİRÜSÜN ŞAKASI YOK
- Aşı konusunda tereddütü olanlara neler söylemek isterseniz?
Evet yaptırdım. Bence zaten yaptırmamak gibi bir seçenek olamaz. Yoğun bakımdaki nefessiz kalan insanları gördükten sonra… Belki aşının koruyuculuğu çok yüksek değil ama en azından çok ağır geçirmezsek kardır diye düşünerek aşı oldum. 40 yaş üstü herkese yalvarıyorum… Lütfen sıranız gelince aşınızı olun, sizi sevenler olduğunu düşünün.
