Tarih 29 Mart 2011... BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı: “Her sabah, her sabah yeniden, 8 yıl boyunca ilköğretim çocuklarına Andımız’ın zorla okutulması... Militarizmin çocukların ruhuna işlenmesi faaliyeti değil midir?”

Hemen ertesi gün... 1 Nisan 2011’de de... Demirtaş, ilköğretimde öğrencilere okutulan “andımız”ın kaldırılması için boykot kampanyası başlattı. Demirtaş, kızı Delal Demirtaş’a “andımız”ın okutulmasına sert tepki göstererek Delal’in “andımız” faaliyetine katılmayacağını açıkladı.

Bir yıl sonra...

29 Temmuz 2012... Milli Eğitim Bakanlığı, İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde değişiklik yaptı. Yeni eğitim öğretim yılı ile birlikte ortaokul öğrencilerinin, “andımız” diye bilinen öğrenci andını okumayacağı açıklandı.

Bir yıl sonra...

8 Ekim 2013... Başbakan Tayyip Erdoğan AKP Grup Toplantısı’nda Andımız’ın ilkokullarda neden kaldırıldığını  şöyle anlattı: “... Andımız olarak bilinen metnin yazarı son derece tartışmalı isim olan Reşit Galip’ti. Reşit Galip, Türkçe ezan zulmünün mimarlarındandır. Ayrı Reşit Galip insanları kafataslarına göre sınıflandıran sözüm ona bir bilim insanıydı. Ant uygulamasının cumhuriyetimizle uzaktan yakından ilgisi yoktur.”

Erdoğan ile Demirtaş’ı buluşturan çizgi, “Irkçı-faşist Kemalistler”di... Oysa gerçek bu değil!

Reşit Galip Bey ırkçı mı?


Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, 15 Mart’ta, köşesinde “Andımızı kaldıranların Türklük hastalığı” başlıklı enfes bir yazı kaleme aldı ve şu cümleleri kurdu: “... Adı Reşit Galip. Soyadı yok. Çünkü, Cumhuriyetin devrimci bakanının genç ömrü, Soyadı Kanunu’nu görmeye yetmedi. 19 yaşında Balkan Harbi’nde gönüllüydü. Kafkasya Cephesi’nden hasta döndüğü Büyük Savaş başladığında sadece 21 yaşındaydı. Vatansever gençlerle Köycüler Cemiyeti’ni kurdu. Reşit Galip için milletin hamuru Anadolu’daki yoksul köylülerdi. Yeni bir toplumun onlarla kurulacağına inanıyordu. Görüşlerindeki keskinliğin, dünyanın devrim çağına denk gelmesi tesadüf değil... Andımız okullarda yasaklanınca yazarı Reşit Galip hakkında söylenenlere bakıyorum. Dincilere sorarsanız Alliance İsrailete’de okumuş bir Yahudi. Hükümetin sözcüsüne sorarsanız bir ırkçı. Yandaş yazıcılara göre akıl hastası...”

BİRİNCİ TÜRK TARİH KONGRESİ

Elimde,1932’de basılmış, “Birinci Türk Tarih Kongresi, Konferanslar, Zabıt Tutanakları” var. Sayfa 158... Reşit Galip Bey, kongrede konuştu: “Her şeyden evvel şunu ilan edelim ki, biz insanlığın deri veya saç rengine göre parlayıp karardığına, ruhların iskelet boyundaki santimetre yekun [toplam> ile yükselip alçaldığına inanan ve alemi inandırmak isteyenlere istihfaf [küçümsemeyle> ve istihkarla [aşağılamayla> bakarız. Onları insanlık mefhumunu anlamakta çok ve hâlâ gecikmiş olmakla hakiki ruhlarını temsil eden ihracat gümrüğü vinçlerinin ve manifatura balyalarının üstünde hâlâ kurunuvusta [Orta Çağ> taassubu taşımakla itham ederiz [suçlarız>.”

Irkçı Reşit Galip Bey mi dediniz?

Yusuf Akçura’yı bilir  misin?


Önceki gün... Emperyalizme karşı savaşan AKP’nin lideri, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’ye Suriye çağrısı yaptı. Bloomberg’e makale yazan Erdoğan, “Biden yönetimi, kampanya döneminde verdiği sözleri tutarak, Suriye’deki trajediyi sonlandırmak ve demokrasiyi müdafaa etmek için bizimle birlikte çalışmalıdır” dedi. Ne oldu Astana süreci demiyorum! Sonra yazarım.

Dün... Türk Silahlı Kuvvetleri ve ABD unsurlarının Doğu Akdeniz’de kapsamlı eğitimler gerçekleştireceği ‘son dakika’ duyurusuyla medyaya servis edildi! Andımız’ı mı konuşuyorduk! Evet konuşalım. Türk kelimesinden rahatsız olanlar, meselenin emperyalizme karşı duruş olduğunu anlayamayanlar.

Yusuf Akçura


Örneğin...

Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Akçura“Birinci Türk Tarih Kongresi’nde, ırkçılığın emperyalizmden kaynaklandığını anlattı: “... Irk nazariyelerini müstemlekeci [sömürgeci> milletler, emperyalist devletler icat ettiler... Bu nazariyenin taraftarları Arya ırkından başka ırkların aşağı, pes olduklarını ve Allah tarafından Aryalılara mahkûm ve hizmetçi olmak üzere halk edilmiş [yaratılmış> bulunduklarını neşir ve telkin ediyorlardı. Biz, hakka ve hakikate mugayir [aykırı> yaratılmış olan bu noktai nazarı [bakışı> asla kabul etmiyoruz.”

SONUÇ: Siyasal İslam ve etnik kimlik üzerinden siyaset yapanlar sonunda emperyalizmle buluşur! Kemalist Devrim ise emperyalizmle kavga eder ve ‘Türk’ kelimesi bütün milleti anlatır! Gerçekten... Andımız’n hangi kelimesinden rahatsız oluyorsunuz?