13 bin mi, 45 bin mi, 69 bin 595 mi, 115 bin 992 mi, 195 bin mi?

Bu sayılar, Çanakkale Kirazlı’da, Kanadalı Alamos Gold’un kurduğu Doğu Biga şirketinin altın madenciliği yapması için kesilen ağaçların kaç adet olduğu konusunda farklı zamanlarda farklı kaynaklarca açıklanan verilere işaret ediyor. Görüldüğü gibi Kirazlı’da kesilen ağaç sayısı net değil. Ama doğanın bozulduğu ve madencilik yapılırsa daha da bozulacağı net.

Önceki yazıda anımsattım. Kirazlı’da altın madenciliği faaliyetine dair yazdığım her yazı; okur tepkileri, soruları ve gelen yanıtlar nedeniyle yeni yazıya ihtiyaç duyuruyor.

★★★

22 Şubat tarihli yazımda Doğu Biga şirketi Genel Müdürü Ahmet Şentürk’ün “O saha eskisinden daha iyi olacak” (15 Şubat 2021) sözleri hakkında bir okur mektubuna yer verdim. Adı bende saklı okurum, “lütfen şunları sorun” diye şu konuların altını çizmişti:

Kirazlı’da sıyrılan üst toprağın yeniden serilip kaplanması, açılacak devasa maden çukurunun kapatılması, terk edilecek siyanür havuzlarındaki zehirin tamamen bertaraf edilmesi, siyanür emdirilmiş milyonlarca metreküplük taş yığının temizlenmesi, yer altı sularının eski doğallığına kavuşması, fauna ve florayla tahrip edilen ekosistemin rehabilitasyonunun kaç yıl süreceği”

Okurum, ortaya çıkacak tahribatın rehabilitasyonu için ayrılacak bütçeyi de merak ediyordu.  

NELER YAPILACAK

Doğu Biga şirketi bu sorularımıza, kapsamlı bir sunum eşliğinde cevaplar gönderdi. Aslında bilgilerin tamamı hepimizi ilgilendiriyor. Ancak yer sınırı malum. Önemli kısımlara öncelik vererek özet paylaşacağım:

- Proje kapsamında 222 hektar alandan bitkisel toprak sıyrılıp depolanacak... Depolanacak miktar 385 bin metreküp olacak.

- Maden ekonomik ömrünü tamamladıktan sonra, bütün tesis alanlarındaki bina ve yapılar sökülecek. Saha doğal yüzeysel akışı yeniden tesis edecek şekilde düzenlendikten sonra, önceden sıyrılan ve korunan 20 cm kalınlığında bitkisel toprakla kaplanacak. Bütün bu alanlarda ekosistem, biyorestorasyon sürecine uygun bitki çeşitleri ile yeniden ağaçlandırma çalışması yapılacak.

- DEVASA ÇUKUR OLMAYACAK: Maden projesinde açık ocak genellikle yamaçların tıraşlanması şeklinde olacaktır, tanımlandığı gibi devasa bir çukur olmayacak. Hatta Türkiye’deki benzerlerine göre en küçük ölçekli ocak olarak tanımlanabilir. Ocak 400 metre uzunluğunda 250 metre eninde olacak.

- 3 MİLYON 670 BİN TON PASA: Ocak tabanında oluşacak çukur, göllenmeyi engelleyecek şekilde 3 milyon 670 bin ton pasa ile doldurulacak, doğal yüzey akışı sağlanacak. Pasa, maden üretimi boyunca ayrı bir yerde depolanacak ve kapama sırasında tekrar ocak yerine taşınacak, kapama stratejisi çerçevesinde kapama faaliyeti tamamlanacak.

- SİYANÜR HAVUZLARINDAKİ ZEHİR: Proje kapsamında farklı boyutlarda 4 ayrı havuz yer alacak. Havuzlar, operasyon ve durulama sonrası boşaltılıp pasayla  doldurulacak. Dolum sırasında alttaki sızdırmaz tabaka korunacak.

- ÜÇ YILLIK DETOKS: Üretim faaliyetinin tamamlanmasından sonra yaklaşık 3 yıl boyunca durulama adını verdiğimiz bir detoks faaliyeti yürütülecek. Bu faaliyet, yığın liç alanındaki siyanür ve ağır metaller ortamdan tamamen uzaklaştırılana kadar devam edecek.

Yeraltı sularının etkilenmemesi için bütün tedbirlerin alınıp flora-faunayı en az etkileyecek şekilde planlandığı belirtilen açıklamada, mali boyut şöyle aktarılıyor:

“Bu yaklaşımımızın ortaya çıkardığı artı maliyetleri bütçemize netlikle ekledik. Örneğin, yığın liç alanı, Çanakkale’nin içme kullanma suyunun karşılandığı Atikhisar barajı uzun mesafeli koruma alanının dışına yasal bir zorunluluk olmamasına karşın alınmıştır. Bunun şirkete ilave yatırım maliyeti yaklaşık 20 milyon dolar, ilave operasyon maliyeti de 30 milyon dolardır. (...) Sahadaki ekosistemin yeniden tesisi için şimdiden planlanan ve ayrılan kaynak 15 milyon dolardır. Bu kaynak, proje sonunda erozyonun önlenmesi doğal yaşam alanlarının yeniden proje öncesindeki gibi, kayıt altına alınmış olan seviyeye getirilmesi için harcanacak.”

Ülkemizin kaynaklarını yakından ilgilendiren Kirazlı altın madeni tartışılmaya devam edecek.


Cumhurbaşkanı kararı nerede?


İki gün önce TBMM KİT Komisyonu’nda önemli bir görüşme vardı. Önceden belirlenen takvime uygun olarak DHMİ’nin (Devlet Hava Meydanları İşletmesi) hesapları görüşüldü.

KİT hesapları TBMM’nin uzman komisyonunda görüşülürken, esas olarak Sayıştay raporlarındaki tespitler ve bulgular dikkate alınır. Bu toplantıları vatandaşın hakları için önemli kılan şey ise komisyon üyesi milletvekillerinin  soruları, konuşmaları ile hesapları görüşülen kurum yöneticilerinin verdiği bilgilerdir.

Geçen Çarşamba yapılan toplantıda, pek çok milletvekili ülkenin dört bir yanındaki havalimanlarıyla ilgili söz aldı. Hizmete açıldığından bu yana devletin garanti olarak verdiği yolcu sayısını tutturamayan Zafer Havalimanı başta olmak üzere, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yaptırılan havalimanlarıyla diğerleriyle ilgili yeni bilgiler aktarıldı.

FATURA İPTALLERİ

Bu bilgilerin tümünü anlatmaya yerimiz yeterli gelmez. Komisyon tutanağında yer alan ve havacılık sektörüne sağlanan desteklerle ilgili bazı bilgileri sizlerle paylaşacağım.

DHMİ Genel Müdürü Hüseyin Keskin, havalimanlarında kiracı ve işletmecilerden tahsil edilmesi gerekirken pandemi dolayısıyla ertelenen, faturaları iptal edilen, indirim yapılan tutarlar hakkında bilgi verdi.

Buna göre DHMİ,  işlettiği havalimanlarında hizmet veren havayolu, yer hizmet kuruluşlarıyla, ticari yer işleten kişi ve kuruluşların Nisan-Mayıs-Haziran 2020 dönemi ile (üç aylık) 1 Temmuz 2020-31 Aralık 2020 (altı aylık) düzenlenerek vadesi ötelenen kira bedeli tutarları iptal etti.

VAZGEÇİLEN KİRA 105 MİLYON TL

Yanı sıra 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin kira bedellerine de yüzde 50 indirim yaptı.

DHMİ’nin bu iptalle kiracılardan vazgeçtiği tutar 105 milyon TL. Genel Müdür 2021 ve 2022 yılları için yüzde 50 oranında uygulanan indirim tutarını ise 318 milyon 302 bin 400 TL olarak açıkladı.

İGA’YA İKİ YILLIK ARA DÖNEM

Kalyon-Cengiz-Kolin-Limak ve Mapa’nın kurduğu (Kolin’in sonra ayrıldığı) İGA A.Ş’nin işlettiği İstanbul Havalimanı için de bilgi veren DHMİ Genel Müdürü, iki yıllık bir ara dönem belirlendiğini açıkladı. Bu dönemde İGA, DHMİ’ye kira ödemeyecek. DHMİ de İGA’ya garanti ödemesiyle yükümlü olmayacak. İki yıllık ara dönemin bitiminde karşılıklı mahsuplaşma yapılacak. Keskin’in verdiği bilgiye göre, sektöre nakdi destek sağlanmadı.

DHMİ Genel Müdürü KİT Komisyonu’na havacılık sektörüne sağlanan desteklerle ilgili bilgi verirken 10 Şubat 2021 tarihli ve 3536 sayılı Cumhurbaşkanı kararnamesine atıfta bulunuyor. Kararnamenin ayrıntılarına bakmak istediğimde Resmi Gazete’de yayımlanmış bu numarada bir Cumhurbaşkanı kararnamesi göremedim. 10 Şubat’ta alınmış bir kararın, normal koşullarda izleyen günlerde yayımlanması beklenir.

10 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de 3531 sayılı bir Cumhurbaşkanı kararı yer alıyor. Bu tarihi izleyen Cumhurbaşkanı kararının yayımlandığı tarih ise 13 Şubat. O günkü Resmi Gazete’de 11 adet Cumhurbaşkanı kararnamesi yayımlanmış. 3538 numaradan başlayıp 3548’e kadar gidiyor.

Yani DHMİ Genel Müdürü’nün söz ettiği 3536 nolu kararı bulamadım.

Bazı kararnamelerin Resmi Gazete’de yayımlanmadığını öteden beri biliyoruz, rastladık. Hatta yayımlanmayabileceği yasa maddesiyle de belirtilmiştir.

Acaba başta İGA olmak üzere havalimanı  ve havayolu şirketlerin sağlanan desteklerin yer aldığı Cumhurbaşkanı kararnamesi de mi gizli tutuldu?

Zaten hatırlarsanız, İGA’ya sağlanan erteleme avantajlarına dair haberler, önce kulis olarak çıktı. Sonra da Ulaştırma Bakanlığı ve DHMİ’nin sağlayacağı bir destek paketi olarak haberleri okuduk. Bu desteğin Cumhurbaşkanı kararına dayandığı söylenmedi ama herhalde DHMİ ve ile Ulaştırma Bakanlığı da bu kadar önemli bir mali paketi Cumhurbaşkanı onayı, kararı olmadan açıklayamazdı.

Yap-İşlet-Devret modeliyle ilgili “ticari sır” argümanı, olanca ketumluğuyla Cumhurbaşkanı kararı düzeyinde de mi sürdürülüyor, yoksa açıklanmayan bir başka neden mi var bilmiyoruz. Ama vatandaşın bu soruların cevabını bilme hakkı tereddütsüzdür.

METROLAR

DHMİ Genel Müdürü, KİT Komisyonu’nda yapımı yılan hikayesine dönen İstanbul Havalimanı metrolarıyla ilgili de bilgi verdi. Keskin’in KİT Komisyonu’na verdiği bilgiye göre  Kâğıthane-İGA Haziran 2021’de, Gayrettepe-İGA 2021 sonu, Halkalı-Başakşehir-İGA ise 2022 yılı sonunda devreye alınacak. (İGA diye anılanın, İstanbul Havalimanı durağı olduğu anlaşılıyor.)