Belediyelerin imar düzenlemeleri sırasında vatandaşların haklarını gözetmemeleri, eşitlik ve emsal ilkelerine aykırı davranmaları mağduriyetlere yol açıyor.

Bu girişi yapmama sebep olan konu; uzun zamandır Yüreğir ilçesinden bana gelen şikayetleri bir de geçenlerde ziyaretime gelen CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer’in de dile getirmesi oldu.
Demek ki vatandaşların şikayetleri benim tahminimden çok daha fazlaymış ve çözüm bulunması umuduyla Yüreğir’in öz be öz çocuğu olan vekilleri Orhan Sümer’e kadar iletmişler.

CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer


Vatandaşlardan ve sayın Orhan Sümer’den aldığım bilgileri şöyle özetleyebilirim:

Şikayetlere neden olan yerlerden birisi Köprülü Mahallesi 3319 Adadaki imar düzenlemeleri. 33’den 38’e kadar olan parselleri içine alan bu ada için yapılan imar düzenlemesi bitişik nizam emsalleri karşılamadığı için vatandaşların tepkisini çekiyor.

Burada oturan vatandaşlar, Yüreğir Belediyesine gönderdikleri şikayet ve dilek mektuplarının bir kopyasını bana da göndermişlerdi. Şimdi Orhan Sümer, bu konuları daha etraflıca aktarıyor ve çözüm arıyor.

Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Kocaispir


Aynı mahallede; parsellerine bitişik arsalarda (ada bazında)  2.4 yoğunluk verilmiş olan vatandaşlar kendilerinin bu haktan tanınmadığını ve 1.6 yoğunlukta bırakıldıklarını aktarıyorlar.

2.4 verilen yerlerle ilgili uygulamalar yeni değil.

Taa 1990’lı yıllara ait…

Fakat sonraki dönemlerde 2017-2018 yıllarında farklı yoğunluk uygulamaları yapılmış.

Nazım imar planlarında, ada bazındaki yoğunlukta yetki Büyükşehir belediyelerine ait.



Uygulama imar planlarını yani 1/1000’likleri ise ilçe belediyeleri yapıyor.

Buradaki sorun şöyle:

Bitişik iki parsel (iki farklı adanın birbirine yakın parselleri) düşünün bir tanesine örneğin 12 katlı apartman yapılabilecekken , diğerine 6 katlı yapılabilecek.  Ya da bir başka anlatımla bin metrekarelik bir parselde 2 bin 400 metrekarelik bir yapı inşa edilebilecekken , aynı büyükteki diğer parselde bin 600 metrekarelik bir yapı inşa edilebilecek.

Şimdi Orhan Sümer’e göre; Yüreğir Belediyesi bu durumu düzeltebilir ve acilen de düzeltmeli…

Orhan Sümer, “Ortada bir eşitsizlik var. Yasalar, eşitsizliğe izin vermez. Eğer bir yerde eşitsizlik varsa bu birçok sorunun ortaya çıkmasına ve huzursuzluğa neden olur. Burada da böyle bir durum var. Vatandaşların bir kısmı imar düzenlemesinden ziyadesiyle yararlandırılıyorken bir diğer kısmı ise bundan ayrı tutuluyor. Böyle şey olmaz.” diyor.



Orhan Sümer’e göre, yapılması gereken şey; Yüreğir Belediyesi’nin burasının imarı ile ilgili değişiklik tekliflerini bir an önce hazırlayıp Büyükşehir Belediyesi Meclisi’ne sunması…

Eminim Büyükşehir Belediyesi Meclisi’ne geldiğinde hiç kimse Yüreğir halkının menfaatine olan bir uygulamayı geri çevirmeyecektir.

Aksi halde, “Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar” misali , vatandaş da bu haksızlığı kabul etmiyor tabi.

Evet şehirler git gide betonlaşıyor, şehirleri beton yığınlarından arındırmak gerek.

Bunların yöntemlerinin bir tanesi de yoğunluğu düşük tutmak.

Ancak bu bölgeler ya da semtler bazında bütünüyle uygulanırsa bir anlamı olur.

Yoksa bir parselde 20 katlı apartman yapılıp yanında 8 katlı olursa, ucube bir görüntü ortaya çıkar ve o bölgenin tüm dokusu , görüntüsü zedelenir.

Sonra da vatandaş mahkeme kapılarında soluğu alır.

Bu durum Yüreğir’de Başkent Hastanesi’nin karşı tarafında sıralanmış parseller için de geçerli bir durum.

Aynı sıkıntı orada da söz konusu.

Vatandaşlar şimdi bu alanlarda gerekli düzeltmelerin yapılmasını ve emsal kararlar uygulanmasını bekliyor.

Artık bilemem…

Bana çok sayıda vatandaştan bu konuda talep geliyor.

Orhan Sümer de Yüreğir halkının sorunlarının takipçisi olarak konuyu ilgili platformlara taşıyacağını belirtiyor.

Elçiye zeval olmaz.

Bize göre bir şey yok, orada arsamız yok, tarlamız yok.

Fakat çifte standart insanların canını sıkıyor.

Bence Orhan Sümer’in teklifine kulak verip Yüreğir ve Büyükşehir Belediyeleri el ele verip bu duruma bir çözüm bulmalı…