Yılın son iki gününe girdik. Bir yıl daha bitiyor. 2021 yılı güç zehirlenmesini yanına alıp birlikte giden bir yıla dönüştü” ve işte gidiyor.

Kibir gücü.

Saltanat gücü.

Alkışlatma gücü.

Algı yaratma gücü.

Yalanı saklama gücü.

Üstünlük gücü.

Leke sürme gücü.

Kara çalma gücü.

Açığa çıktı.

Körlüğe gidiş.

Terse döndü.

Ekonomik bunalım (parasal kriz) dipten vurdu, üstten insanların aklı açıldı.

★★★

2021 yılının son çeyreği aniden “akıl açan” zaman parçasına dönüştü. 20 yıllık güç zehirlenmesinin sonunun geldiği umudu belirdi. Yasama gücü, yürütme gücü, yargı gücü, parti gücü, gazete gücü, TV gücü, camilerin gücü, çikolata kutularından dolarlar çıkmazdan önce Fetullah gücü, tarikatların gücü, Beştepe’ye “Saraylı Külliye” yaptırma gücü, partiye delege seçtirme gücü, kendi seçtiği delegelerle kongre toplayıp kendini genel başkan seçtirme gücü, kimin bakan olacağına karar verme gücü, kimlerin milletvekili olacağına karar verme gücü, milletvekillerini yüksek maaşla, kıyak emeklilikle, VIP hacı yapma imkanıyla donatma; hem yüksek milletvekili emekli aylığına ve hem yüksek milletvekili aylığına birlikte kavuşturma gücü. Eş- dost, tanıdık yandaşı devlet parasından çift maaş, üç maaş, beş maaş, on beş maaşlı yapma gücü. Milletvekillerini “çıplak çıkarlarından esir alıp” Meclis’ten istediği yasayı geçirme gücü. Seçilmiş belediye başkanlarına kendi partisinden bile olsa, “istifa et yoksa gereğini yaparım diyerek” ağlata ağlata istifa ettirme gücü, kendi parti başkanı ile kendi seçtirdiği başbakanı, söz dinlemiyor diyerek yurt dışındayken yetkilerini elinden aldırma gücü, üniversiteye rektör atama gücü, üniversiteye atadığı rektöre; “İslami olarak şu anda Cumhurbaşkanı’na itaat etmek farz ve karşı çıkmak da harpten kaçmak manasında haramdır” diye yakışıksız konuşma yaptırma gücü...

Binlerce güç.

İrili, ufaklı.

Çeşit çeşit.

Oligarşik.

Bürokratik.

Jüristokratik.

Tepeden bindime.

Arka kapıdan sızma.

Tüm güçler.

Tek elde toplandı.

Ama ne fayda!

Ekonomik kriz.

Dipten geldi.

Uyuyanları uyardı.

★★★

20 yıl boyunca; polis gücü, ordu gücü, “Benim Genelkurmay Başkanım” deme gücü, “Benim Valim” diye kabarma gücü, “Benim Kaymakamım” diye hava basma gücü, kimin hangi ile vali olacağına ve kimin hangi ilçeye kaymakam olacağına karar verme gücü, kimin belediye başkanı olacağına karar verme gücü, kimin belediye meclisinde “imar komisyonu başkanı” olacağına işaret etme gücü, gazeteleri havuzlama gücü, gazete yazarlarını borazan yapma gücü, oteline imar izni isteyen gazete sahibini korkutarak hüngür hüngür ağlatma gücü, devletten ihale almış TV sahibinin ödünü patlatarak; “dizi oyuncusu sarışın bomba Hürrem kıza türban giydirme” gücü, devletin üst kadrolarını arkadaşı, yoldaşı ile doldurma gücü, Deniz Feneri yardım paralarını yiyenleri hapisten kurtarma gücü, nikahında şahitlik yaptığı damadın babasını “Ombudsman seçtirme” gücü, devlet arazisini özel vakfa tahsis gücü, belediyelerden ihale alan şirketlerin bağış yapacakları “gıda bankalarının kim olacağını işaret etme” gücü, belediye parasını hısım akraba yandaş vakıflara aktarma gücü, ihaleleri bir avuç müteahhide yığma gücü, yoksul aile çocukları şehit olurken zengin çocuklarını parayla askere gitmekten kurtaran bedelli kanunu çıkarma” gücü, bütün bunlar yetmiyormuş ve sanki elini tutan varmış gibi bir de “başkanlık sistemi” getirme gücü bugün Türkiye’nin yaşadığı derin ekonomik krizi önceden görüp önlemeye yetmedi. Tersine Merkez Bankası ile TÜİK’i de elinde tutma gücünün zehri ile Türkiye bile bile bugünkü krize bağıra bağıra itildi.

★★★

Kriz dipten vurdu.

Uyuyanların gözü açıldı.

Gözleri var, görüyor.

Aklı var, tartıyor.

Güçler tek eldeyse:

Arkası krizle geliyor.

2021 yılı oligarşik, bürokratik, jüristokratik, neredeyse teokratik yapının yarattığı 20 yıllık güç zehirlenmesini yanına aldı birlikte” gidiyor.

Giden yıl hüzün!

Gelen yıl umuttur!