Suriye ve Irak’a sınır ötesi askerimizi gönderme yetkisi isteyen  “tezkere” bir yıllığına çıkıyordu. Bu kez iki yıllığına istendi. Meclis, şekil şartını yerine getirdi; 2023 yılı sonuna kadar geçerli olacak 2 yıllık süreyi onayladı” yenilenmiş tezkere çıktı. Tezkere’nin içinde; “Cumhurbaşkanı gerekli görürse yabancı askerleri çağırabilir” maddesi de onaylandı.

Güçlü ordumuz var.

Güçlü polisimiz...

İlave...

Bekçi teşkilatımız...

Bütçenin en önemli payı her yıl güçlü ordu ve güçlü polis için ayrılıyor. ABD’den; “F-35’in üzerine yattınız bari parası neyse yine alın yeni nesil F-16’ları verin” istiyoruz. Rusya’dan S-400 hava savunma roketleri aldık. Milli savunma bakanı ile cumhurbaşkanı, “İkinci parti S-400’de alabiliriz” diye ABD’yi kıskandırmaya çalışıyorlar. Kendi İHA (insansız hava aracımızı) yerli olarak ürettik. Kendi SİHA (silahlı insansız hava aracı) yerli olarak ürettik. Kendi TİHA (taarruzi inansız savaş aracı) yerli olarak ürettik. Bütün bunları yerli olarak ürettik çok iyi ama yüksek maliyeti de var. İHA’yı, SİHA’yı, TİHA’yı üreten şirket orduya kaça satıyor, bilmiyor, sormuyor, kurcalamıyoruz. Özetle güçlü ordu için oluk oluk para akıyor. Bugün 5 litrelik ayçiçek yağı 100 TL’ye ve bir ekmek de 2.5 TL’ye dayanmışsa bunda orduya ayırdığımız bütçe payının yüksek olmasının da katkısı var. Buna rağmen yabancı asker ne için gelecek, kimi kimden koruyacak?

Cevap arandı.

Cevap çıkmadı.

★★★

Vatan.

Millet.

Bayrak.

Toprak.

Tamam canımız feda olsun ancak soruların cevabını da alalım, nereden geldik, nereye gidiyoruz bilelim.

Tezkere süresi uzatıldı.

Niçin 1 yıl yetemedi?

Niçin 2 yıla genişledi?

Barış Harekatı’nın ana hedefini oluşturan; Ordu, Fırat Nehri’nin doğu yakasında 145 kilometre uzunlukta 30 kilometre derinlikte güvenli bölge” kuracaktı, ne oldu?

Şehit veriyoruz?

Askerimizi kim vuruyor?

Güvenli bölge ne içindi?

Unutturuldu.

Suriyeli sığınmacıları bu güvenli bölgeye yerleştirecektik. Üç yıl bitti, bitiyor. Güvenli bölgeye Suriyeli yerleştirme niçin bu kadar uzadı?

Ne oldu da uzadı?

İdlib sorunu vardı.

İdlib’te yuvalanmış teröristleri, sivil insanlardan ayırıp temizleyecektik.

Temizlik nasıl gidiyor?

12 gözlem kulesi dikmiştik. Gözlem kuleleri işlerini yapıyor mu? Yapıyorsa askerlerimiz niçin şehit oluyor?

★★★

Çok önemli denilmişti.

Dikkatler çekilmişti.

M4 otoyolu ve M5 otoyolunun güvenliğini bizim askerimiz ile Rus askeri birlikte devriye gezip koruyor olacaktı.

Koruyor mu?

Koruyorsa bizim askerimiz niçin şehit oluyor? 33 askerimiz şehit edilirken Ruslar seyir mi ediyordu?

IŞİD Türkiye’de cirit mi atıyor? Kim izin veriyor? Niçin izin veriliyor?

Hesap ne?

Türkiye’ye faydası ne?

Bölgeye katkısı ne?

Suriye’den Türkiye’ye yeni bir göç dalgası olursa sınırımızı nasıl koruyacağız, hangi yeni hamleleri yapacağız? Askeri bilgiler şüphesiz saklı kalmalıdır ama halka verilecek bilgi yok mudur?

★★★

Öncelikle cevap aranan soru şu: Suriye’ye asker göndermeye Meclis izni isteyen tezkerenin içine “Yabancı silahlı kuvvetlerin vatan topraklarında bulunması” maddesi de yerleşti. Kim bu yabancı silahlı kuvvetler? Tezkerenin içine yabancı askerin ülkeye gelmesine izin yetkisi konulması hangi ihtiyaçtan doğdu?

Yabancı asker!

Niçin gelecek?

Kimi koruyacak?

Kimi korkutacak?

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Basketbolu çürüten örnek!


Gelecek hafta yapılacak Türkiye Basketbol Federasyonu Genel Kurulu’nda başkanlığa adaylığını koyacağını açıklayan Erman Kunter, mevcut yönetimi şu cümlelerle “açıklığa- şeffaflığa- hesap vermeye” çağrıyor: “Hangi sponsor ne vermiş, kim ne almış? Lig hakları kaça satılmış? Hiçbir şey bilmiyoruz. Bölgesel ligleri döndürecek miktarda para, bir danışmana maaş olarak ödeniyor. Savurganlık var. Belgrad’a özel uçakla gidiliyor. Makam aracı önden gönderiliyor. Bu artık savurganlığın sonu...” Belgrad’a özel uçakla gidip makam aracını önden gönderen şu andaki Türkiye Basketbol Federasyonu yöneticileri acaba kimi örnek alıyor? Basketbolu da çürüten örnek hangi kaynaktan yayılıyor?