Salgın bahanesiyle 23 Nisan kutlamaları yine kısıtlı yapıldı.

Salgın olmasaydı, başka bir bahane bulunurdu sanırım...

Evet, salgın yasakları nedeniyle her yer kapalıydı, caddeler, sokaklar, meydanlar yasaktı... Fakat...

Gönüllerimize zincir vuramazlar ve yüreğimizde yanan ateşi asla söndüremezler!

23 Nisan’ı engelleseler, Andımız’ı kaldırsalar, Nutuk’u okutmasalar, Cumhuriyet’i kuranlara “İki ayyaş” deseler de, biz dün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı beynimizle, yüreğimizle, ruhumuzla kutladık, Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman arkadaşlarının aziz ruhlarını şad ettik.

Tüm yurtseverler, Büyük Atatürk’ün şu sözlerini kendilerine rehber etti ve etmeyi sürdürecek:

“Hiç şüphe yok, devletimizin ebedi müddet (sonsuza dek) yaşaması için...

Memleketimizin kuvvetlenmesi için...

Milletimizin refah ve mutluluğu için...

Hayatımız, namusumuz, şerefimiz, geleceğimiz için...

Bütün kutsal kavramlarımız ve nihayet her şeyimiz için...

Mutlaka en kıskanç hislerimizle, bütün uyanıklığımızla ve bütün kuvvetimizle milli egemenliğimizi muhafaza ve müdafaa edeceğiz!”

Evet sevgili okurlar, kim ne yaparsa yapsın, yüreğimizdeki bu aşk, bu sevda asla bitmez!

Selahattin Duman


Dün Bodrum’un Gündoğan beldesinde hazin bir cenaze töreni vardı...

Gazeteci-yazar Selahattin Duman toprağa verildi. Törene katılanlar korona salgını kısıtlaması nedeniyle çok azdı...

Selahattin Duman (71), son dönemin sevilen yazarlarından biriydi. Olaylara mizah penceresinden bakar, yazdığı ilginç köşe yazılarıyla insanları gülümsetirdi. Yazılarında, en yakınlarını bile tiye alır, dalgasını geçerdi.

Geçen temmuz ayında bir trafik kazası geçiren Selahattin kardeşimiz, ne yazık ki o kazadan sonra kendisini toparlayamadı.

Seveni fazla olmasına rağmen cenazesi çok az kişi tarafından kaldırıldı. Çünkü İçişleri Bakanlığı’nın korona kısıtlaması genelgesine göre cenaze törenlerine katılım sayısı 30 kişiyle sınırlıydı... Ancak, ülkede maalesef ikili uygulama var!

İçişleri Bakanlığı’nın gücü sadece normal vatandaşlara yetiyor... Halkın cenaze törenleri 30 kişiyle sınırlanırken, tarikat liderlerinin ya da parti ileri gelenlerinin törenlerine binlerce kişi katılıyor. Herkese ceza yazan güvenlik güçleri bunlara sesini çıkartamıyor...

Bakanlığın
çifte standardı


Önemli kişiler karşısında İçişleri Bakanlığı’nın borusu ötmüyor ve kuralları ihlal edenlerin hiç biri ceza almıyor!

Garibana cezayı bas, tarikatçılara, partililere ses çıkartma! Devletin adaleti bu mudur?

Daha da önemlisi, böyle bir zihniyetle, yurdu kasıp kavuran korona salgını ile mücadele etmek mümkün olur mu? Tabii ki olmaz ve salgın tüm yurdu sarar!

Ülkeye de, halkımıza da yazık ediyorlar!

TEBESSÜM

İnatçı bir sarışın


Güzel sarışın bir kadın uçağa biner. Ekonomi koltuğundaki yerine oturur. Bir de bakar ki, ileride birinci sınıf bölümünde lüks bir boş koltuk var. Oraya gider oturur.

Hostes gelir “Hanımefendi, burası birinci sınıf, sizin biletiniz ekonomi sınıfı, lütfen kalkıp yerinize oturun.” der.

Sarışın kadın ona “Ben ünlü bir yıldızım ve New York’a kadar burada oturacağım” diye ısrar eder.

Hostes gidip durumu kaptan pilota anlatır. O da gelir, güzel sarısına aynı şeyi söyler ama kadın inat eder, “Bana ne?” der, kalkmaz.

Bunun üzerine ikinci pilot “Bir de ben deneyeyim” diyerek gidip kadının kulağına bir şeyler fısıldar. Güzel sarışın “Yaa, öyle mi?” der ve hemen kalkıp kendi yerine geçer.

Kaptan Pilot şaşırmıştır. “Sen kadına ne söyledin de hemen kalktı?” diye sorunca ikinci pilot güler:

“Çok basit... Oturduğun o koltuk New York’a gitmiyor hanımefendi, dedim.”

GÜNÜN SÖZÜ

İnsan kendi sağduyusuna kulak vermeli. Kimse ona daha iyi akıl veremez!