İnsan hakları, hukuk devleti, fikir özgürlüğü, demokrasi filan var mı ülkede?

“Var” diyorlar ama nerede bunlar?

Çakal sürüleri gazetecilere saldırıyor. Polis suçluları yakalıyor ama adalet yerini bulmuyor!

Çakalların yasalara karşı sürü bağışıklığı var, her seferinde yakalarını sıyırıyorlar!

Bir de reformdan bahsediliyor! Bu kafalarla nasıl reform yapılır?

★★★

Ankara’da, evinin önünde 4 kişinin vahşi saldırısına uğrayan gazeteci-yazar Orhan Uğuroğlu korkmadı, yılmadı. Militanları azmettiren zorba partililerle mücadelesini sürdürüyor. Tabii ki bu savaşımını kalemiyle yapıyor...

Yakalanan ve Ülkü Ocakları’na mensup olduğu iddia edilen 4 saldırgan savcı tarafından adlî kontrol şartıyla serbest bırakıldı, aradan 24 gün geçtiği halde henüz bir iddianame bile hazırlanmadı!

Orhan Uğuroğlu dün Yeniçağ’daki sütununda Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e seslendi:

“Saldırıya uğradığım günden itibaren ‘adaletin tecelli edeceği’ güvencesini veren Adalet Bakanı ve HSK (Hâkimler Savcılar Kurulu) Başkanı Abdülhamit Gül’e diyorum ki: ‘Lütfen sözünüzü tutun!”

Orhan Uğuroğlu kardeşimin hassasiyetini anlıyorum. Onun moralini bozmak istemem ama yaşanan olaylar, Türkiye’de adalet istemenin ‘Umutsuz vaka’ haline geldiğini gösteriyor.

★★★

Bundan tam 1 yıl 3 ay önce, Korkusuz Gazetesi yazarı Ahmet Takan da Ankara’daki evinin önünde vahşi bir saldırıya uğramıştı.

Yaralanan Ahmet Takan hastanedeki tedavisinden sonra olayı şöyle anlatmıştı:

“Evimin önünde arabadan indiğim sırada ilk sopa sırtıma indi...

‘Hareketin lideri Devlet Bahçeli’dir’ diye slogan atan sopalı saldırganların saldırısıyla yaralandım. Omuz çantam ve içindeki cep telefonum paramparça oldu. Sopa darbelerinden bir kaçı çantama isabet ettiği için belki daha ağır bir yaralanmayı önledi...

Mücadele ettim... Saldırgan çakal sürüsü sonraki sopaları beni yere yıkmak için bacaklarıma indirdi...

Korkak çakallar bir süre sonra kaçtılar. Ben uzun süre topallayarak yürümek zorunda kaldım.”

★★★

Sevgili okurlar... Ahmet Takan mücadeleci bir yapıya ve eski bir sporcu çevikliğine sahip olmasaydı ölebilirdi!

Polis saldırganları yakaladı. İçlerinden sadece biri yargılandı.

Verilen karar inanılır gibi değil!

“İKİ BİN LİRA para cezası!”

O ceza da birer ay ara ile 10 taksite bölündü.

Suçlu, iki ayda bir 200 lira ödeyerek cezasını çekecek!

Bu kararı verenler adaletleriyle bin yaşasınlar!

★★★

Ahmet Takan gerekçeli kararı okuduktan sonra:

“Şimdi buradan çakal sürüsüne bir çağrım olacak” dedi ve ekledi:

“Tarife belli oldu!

Yaralarsanız 2 bin lira.

Sakat bırakırsanız 3 bin lira.

Öldürürseniz 5 bin lira verir, suçlarınızdan güzelce yırtarsınız.

Sizin gibi çakal sürüsünü cesaretlendirmek için daha ne yapsınlar? Arkanıza doping iğnesi mi vursunlar?”

Dedik ya... Ülkemizdeki çakalların sanki “sürü bağışıklığı var”... Yasalara karşı aşılanmışlar, yasa onlara işlemiyor!

TEBESSÜM

“Z” kuşağı, “MEE” kuşağı!


Dursun koşa koşa geliyor:

“Müjde Temel’ciğum, müjde!”

“Ne oldu ki?” diyor Temel...

“Gazeteler yazıyor: ‘Z’ kuşağı uyanmış!”

“Z kuşağu nedur ki?”

“1990’lı yılların sonundan, 2012 yılına kadar doğan genç kuşak demek... Sayıları 20 milyon 500 bin... Uyanmışlar, haklarını arıyorlar!”

Temel kısa bir süre düşünür, sonra şöyle der...

“Helâl olsun ‘Z’ kuşağına, darısı bizim ‘MEE’ kuşağına...”

GÜNÜN SÖZÜ


Şu üç şeyin olmadığı bir ülkede yaşanmaz: Âdil mahkeme, bilge hekim, güçlü ve âdil yönetim!