Dün Ankara Adliyesine gidip; Adli Sicil kaydımı çıkarttırmak istedim. Nüfus cüzdanımı verdim. Birkaç dakika bile sürmeyen işlemden sonra kağıt hazırdı. Kağıtları alıp, mühürleyecek ve imzayı atacak görevliye uzattım. Bir elinde nüfus cüzdanım, önünde adli sicil kaydı belgesini dikkatlice inceledi. Sonunda mührü bastı. Ardından her gelene yaptığı gibi kolonya ve şeker ikram etti. Bu, pek görülen bir uygulama değildi. Kendilerine teşekkür ettim. Adli Sicil bölümü önünde fotoğraf çektirip, adli sicil kaydımın olmamasına sevinerek adliyeden ayrıldım. Yani, işe giriş için bir engelim yoktu.

İşe girmek isteyen herkesten bu belge isteniyor. Belgede, “Yukarıda kimlik bilgileri bulunan kişinin adli sicil kaydı yoktur” yazıyordu. Hemen altındaki satırda ise: “Adli sicil arşiv kaydı vardır” deniliyordu. Doğru. Adli sicil kaydım yok ama adli sicil arşiv kaydım var. Çünkü kesinleşmiş 18 yıl öncesine ait iki basın davası vardı.



BİLİNEN ADI: FİŞLEME

Güvenlik Soruşturmaları uzun yıllar ‘Fiş Talimatnamesi’ kurallarına göre yürütüldü. 12 Eylül 1980 harekatında fişlenen kişi sayısı 1 milyon 600 bin kişiye ulaşmıştı. Fişlemeler yüzünden çok sayıda kişi kamu görevine girmekte veya görevde yükselme konularında önemli mağduriyet yaşıyordu. 1986 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla ‘Güvenlik Soruşturması Yönetmeliği’ kabul edildi, 1937 yılından bu yana uygulanan ‘Fiş Talimatnamesi’ yürürlükten kaldırıldı.

Söz edilen yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanmadığı gerekçesiyle; 1989’da Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Bu karar üzerine yönetmelik 13 Nisan 1990’da Resmi Gazete’de yayımlandı. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasıyla ilgili yasal düzenleme 26 Ekim 1994’de çıkarılan kanunla gerçekleşti. İşe giriş, üst göreve atanmada bu araştırmanın yapılması koşulu getirildi.

KANUNU VAR AMA...

15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra 20 Temmuz 2016’da Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamasına geçildi ve 18 Temmuz 2018’e kadar sürdürüldü. OHAL döneminde Kanun Hükmünde Kararnamelerin Anayasaya aykırı düzenlemeler içerdiği gerekçesiyle CHP tarafından bir dizi iptal davaları açıldı. 19 Şubat 2020’de Anayasa Mahkemesi, Güvenlik ve Arşiv soruşturması yapılması esaslarını düzenleyen birinci maddenin ikinci fıkrası iptal edildi.

Bunun üzerine; 7 Nisan 2021’de kanun yeniden düzenlendi. Emekli Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’nda yeterince açıklığa kavuşturulamayan hususlar olduğunu belirtiyor.

9 AYDIR ÇIKARILMIYOR

İçişleri Bakanlığı sağa-sola laf yetiştirebilmekle uğraştığından, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması yönetmeliğini çıkarmaya zaman bulamıyor. Mahmut Esen, eksikliklari şöyle sıraladı:

“-7 Nisan 2021 gün ve 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’nun 12.’inci maddesi uyarınca çıkarılması gereken; “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması’nın usul ve esaslarını ve uygulamaya yönelik diğer hususları düzenleyecek “yönetmelik, kanunun yürürlüğe girmesinden bu yana 9 aylık bir süre geçtiği halde henüz yayınlanmamıştır.

- Mülga Kanunu’na göre çıkarılmış ve halen yürürlükte olan Yönetmelik hakkında Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarında: “İlgili Yönetmelik hükümlerine bakıldığında Yönetmeliğin de Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması’nın nasıl ve ne şekilde yapılacağı konusunda hiçbir düzenleme içermediği, bu konunun soruşturma ve araştırma yapmaya yetkili makamların görev talimatlarına bırakılmış olduğu görülmektedir” deniliyor.

-Yönetmeliklerle bile bugüne kadar yeterince düzenlenmemiş/düzenlenememiş ayrıntılı/teknik/karmaşık bir konu olan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması’yla ilgili belediyelerde yapılması gereken işlerin tüm sorumluluğun hakkaniyete aykırı biçimde belediye başkanlarının üzerine bırakılmasına çalışıldığı görülmektedir.”

MÜFETTİŞLER BELEDİYEDE

Dün itibariyle 4 mülkiye başmüfettişi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda inceleme-soruşturma kapsamında çalışmaya başladı. İstanbul Belediyesi, 557 teröristin kim olduğunu bilmiyor. Çünkü hepsinin işe girişlerinde ‘adli sicil kaydı olmadığına’ ilişkin belge sunmuş. Eğer, onlar teröristse, bunları ayıklamak da savcılıkların görevidir. Müfettişler onların terör örgütü mensubu olup olmadığına değil, görevleri gereği teröristlere hizmet edip etmediğini yani iş ve işlemlerini soruşturabilir.

Bazı gazeteler; 37 kişinin terörist olduğunu gerekçe gösterip fotoğraflarını yayımladı. Bunların 8’inin belediye ile hiçbir ilgisinin olmadığı anlaşıldı. 29 kişiden 20’si gazete hakkında tazminat davası açtı. Eğer terör bağlantılı olan kişiler alındıysa, bunun birinci derecede sorumlusu, kaydı olmasına rağmen ‘adli sicil kaydı yoktur’ belgesini verenlerdir.

NOT: Tüm okurlarımızın yeni yılını yürekten kutluyor, iyilikler, esenlikler diliyorum.