Türkiye’nin önümüzdeki yılki bütçesi 1 trilyon 750 milyar 957 milyon lira ve eğitime de bütçeden 273.5 milyar lira düştü. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Bütçenin yüzde 15.6’sı yani aslan payını eğitime ayırdık” dedi. Aslan payı nedir? Güçlü olanın mal paylaşımında hak etmediği halde en büyük payı alması. Eğitim bu payı almayı hak etmedi mi? YÖK ve ÖSYM hariç, MEB’e 2022 bütçesinden 189 milyar lira aktarılacak. Bu paranın anlamını kavramak için AKP’nin iktidar olduğu 2002’ye dönmeliyiz. O tarihte eğitim bütçesinin yüzde 17.1’i yatırıma ayrılıyordu. Bu yılın yatırım bütçesi ise geçen yıla göre sadece yüzde 0.1 artışla yüzde 10.7 oldu. Bütçenin aslan payı eğitime ayrılmadığı gibi eğitimde tüm yük veli ve öğretmenin omzuna bırakılıp 20 yıl geriye gidildi.

HÜNKAR MECLİSİ

Eğitim bütçesi 2 Kasım’da TBMM Plan Bütçe Komisyonu’na gelecek. Muhalefet yine AB’den gelen kayıp 1 milyar Euro’yu, tarikatlara teslim edilen eğitimi sorup cevap alamayacak. İktidar, eğitim kalitesini artıracağını anlatıp fırsat eşitliği ve köklü reformlardan söz edecek. Kavga dövüş bütçe Meclis’te oylanıp onaylanacak. Devlet okulları yine parasız, pulsuz, çaresiz bırakılıp milyonlarca öğrenci ‘bile isteye’ dinci vakıflara itilecek. Eğitime çöreklenen bu karanlıklar, demokrasinin tüm nimetleriyle maddi güçlerine insan gücü de devşirecek. ‘Ah, vah!’ diyerek olup biteni ilk kez duyuyor gibi sızlanma alışkanlıkları terk edilsin. Çünkü ortada gerçekten de saklı gizli bir şey yok.

HAZIMLA YUTTURUN

Danıştay kararlarına rağmen Edirne’den Kars’a, büyükşehirlerden mezralara, tüm devlet okullarına diğer tarikatlar gibi elini kolunu sallaya sallaya giren bir de TÜGVA var. Yurt konusuyla gündemde olsa da asıl sıkıntı 4 yıldır “Medeniyet ve Değerler Kulübü” adıyla eğitimde alternatif bir müfredat uygulamasıdır. Hedef kitlesi ortaokul 5, 6, 7 ve 8’inci sınıflar ile liseli gençlik. MEB’in bütçesinin TBMM’de görüşüleceği 2 Kasım’da TÜGVA da okullarda 2021-2022 eğitim öğretim yılını açacak. MEB gibi bu paralel eğitimin de 8 aylık müfredatı var. Dersleri, ‘milli manevi değerlere bağlılık’ şartıyla seçip ‘hazmettirerek öğretin’ diye talimat verdikleri danışman öğretmenleri anlatacak. Dini, ideolojik, siyasi fikirlerini, milletin çocuklarına hazmettire hazmettire yutturacaklar.

AMPULLÜ MÜFREDAT

Devletin okullarında, devletin atadığı 1.3 milyon öğretmen ötekileştirildi. Alternatif müfredatlarına özel kitapçıklar da hazırlandı. Sözde öğretmenlerine, ders anlatırken günümüzle bağlantı kuran mesajlar vermesi talimatı da iletildi. İçeriği karanlık olsa da öğrencilere ücretsiz dağıttıkları çok renkli kitapları var. Ne tesadüf ki (!) bu kitapların neredeyse her 3-5 sayfasında bir AKP’nin de sembolü olan ampul, çocukların karşısına çıkıyor. Görsel hafızayla bilinçaltına işlenen bu ampuller, her konunun sonunda güneşi bile ardında bırakarak ışık saçıyor. Kız çocukları çoğunlukla başörtülü, erkekler entarili, takkeli. 10 yaşındaki bir kız çocuğu bile ‘eli ayağı görünmesin’ diye kitapta ‘abdest’ konusunu cübbeli sarıklı bir erkek çocuğu anlatıyor.

ŞEHİTLİK MERTEBESİ

Bu müfredatta, Atatürk ve Cumhuriyet devrimleri hariç her şey ve herkes var. Şeyh Erzurumlu İbrahim Hakkı’dan Sabahattin Zaim’e tarikat şeyhleri sıralanıp, dersler şükür üzerine kurgulandı. İlk derste yoksul arkadaşına yardım etmek isteyen 10 yaşındaki Ali’nin, “Bozuk paralarla cenneti satın alma” hikâyesine bakın. Dersin sonunda Ali, iyilik yapmak için bile zengin olmak gerektiğini öğreniyor. “Helalinden yersek, dualarımız kabul olur”, “Müslüman söz vermenin senet olduğunu bilir”, “Sözünde durmamak münafıklık alameti”, “İffetli ve namuslu olun” denilip “Şehitlik sadece savaşta ölmek değil, din ve millete hizmetle de elde edilir” vurgusuyla kendilerini de şehadet mertebesinde konumlandırıyorlar.

TÜGVA ASLANMIŞ (!)

İşte bu müfredatla Medeniyet ve Düşünce Kulübü okullarda post serdi. Eğitim-Sen dava açtı. Danıştay 8. Dairesi, yürütme durdurdu. Dava, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na gitti. Eğitim Sen, din ve değerler eğitimini MEB’in vermesi gerektiğini savundu. Mahkeme, TÜGVA’nın din eğitimi yapmadığını savunan MEB’i haklı buldu. Bu son kararla TÜGVA artık devletin okullarında MEB’in de desteğiyle aleni alternatif eğitim yapacak. Anayasa’nın 24. maddesindeki, asli sorumluluklarından çekildiğini mahkeme kararıyla tescilleyen MEB, bütçeden ‘aslan payı’ kavramını hiç hak etmeyen bir para alıyor. Eğitim bütçesinin tamamı artık eğitimde krallığını ilan eden TÜGVA’ya aktarılsa yeridir (!)