Hafta boyunca “Galatasaray’la Mayıs ayında yazı tura bile atılmaz”, “Terim’in elinden bu şampiyonluğu kimse alamaz”, “Galatasaray finallerin takımıdır” gibi süslü sözler döndü durdu. Evet futbolda sürprizler her zaman vardır ama son şansı olan da genelde çok şanslı değildir!

Galatasaray şampiyonluğu evinde saçtığı puanlarla defalarca kaybetmişti. Ayağına gelen son fırsatı da Denizlispor maçında averajını düzeltme şansını kullanamayınca heba etmişti aslında. Emre Akbaba’nın kaçan penaltısı ve sonrasında skorun geç bulunması Beşiktaş’tan 3 fazla gol atma zorunluluğu gibi küçümsenmeyecek bir dezavantajı getirdi. Denizli maçında ayağa gelen bu fırsat kaçtı.

Perşembe günü Florya’da kampa giren Galatasaray iki günlük sürede ne çalıştı bilmiyorum ama Malatya’yı iyi analiz etmediği ortada. Yanlış kadro seçimiyle koca bir ilk yarı heba edildi. Gole ihtiyacı olan ve katı defans yapan takımı açmak için Mostafa ve Kerem’e ihtiyaç varken yedekte bekletilmesi hataydı. Sürekli kötü oynayan Yedlin’in sürekli kendine 11’de yer bulması da yine pahalıya patladı. İkinci devreye hatalarından dönerek başlayan Galatasaray golleri de buldu. Ama yetmedi. Sezon boyunca alıştığımız isabetsiz orta hastalığı, gereksiz panik modu şampiyonluğun kaçmasına neden oldu. Her orta ve her korner rakibe yaradı.

Galatasaray açısından kaoslarla dolu, zor bir sezon geride kaldı. Ama şampiyon kadar puan toplayan ve sadece 2 golle şampiyonluğu kaçıran Galatasaray’ı da tebrik etmek gerekiyor.