Partili Cumhurbaşkanımız muhalefete kızdı, son konuşmasının “Millet açmış” bölümünü bu konuya ayırdı: “Sözde siyasi parti genel başkanı olarak çıkıp konuşanlara bakıyorsunuz, durmadan iftira. Millet açmış! Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin. Biz ne gerekiyorsa, imkanları seferber ederek yaptık. Nankörlük parayla değil. Nankörlüğe devam ediyorlar. Milletimizden gayet güzel haberler alıyoruz. Bunlar çıkmış millet aç diyor...”

Cumhurbaşkanı, muhalefete kızıyor ama suç onlarda değil. Suç, yüzyıllardır bu topraklarda yaşayıp işi gücü ‘her konuya’ bir söz yakıştırmak olan atalarımızda! Açlık meselesini önce onlar kafaya takmış, haliyle genlerimize yerleşmiş...

Rahmetli atalar durmuş düşünmüş ve küt diye, sanki dün söylenmiş gibi şu lafı bulmuş: Aç ne yemez, tok ne demez... Ataların bu sözü son ‘açlık’ tartışmamızı şahane anlatmıyor mu?

***

Türkiye’de yıllık tüketimi kişi başına 180-210 kilogram, Mısır’da 180, İran’da 150, yıllardır savaşta olan, halkının 4 milyonu da bizde olan Suriye’de 130, Kuveyt’te 98, İtalya’da 73, Avustralya’da 44, ABD’de ise 34 kilo...

1960’lı yıllarda bir Çinlinin tükettiği miktar yılda sadece 5 kiloydu. 1980’lerin sonunda 20 kiloya, 2010 yılına gelindiğinde ise 60 kiloya çıktı. Çin, hani yüz milyonlarca insanın karın tokluğuna çalıştırıldığı ülke! ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda’da bir kişi yılda 120 kilo tüketirken, Batı Avrupa ülkelerinde bir kişi yılda 100 kiloya yakın tüketiyor. Türkiye’de ise kişi başı yıllık tüketim 35 kilo ya var ya yok!

Bu kilolar, rakamlar ne mi? 

Tıpkı Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi Türk insanının ‘aç olmadığının’ ve muhalefetin dediği gibi ‘aç olduğunun’ kanıtı!

Evet Cumhurbaşkanı doğru söylüyor. Aç değiliz... Çünkü, kuru da olsa ekmek yiyoruz. Dünyada kişi başına en fazla ekmek tüketen ülkeyiz. Biz, bir yılda kişi başına 210 kilogram ekmek yerken Avustralya vatandaşı bir yılda sadece 44 kilo ekmek tüketiyor.

Evet muhalefet doğru söylüyor. Açız... İki milyara yakın insanın yaşadığı Çin’de bile kişi başına 60 kilo et tüketilirken, ABD, Yeni Zelanda gibi ülkelerde kişi başına 120 kilo et tüketilirken, dünyanın kıskandığı atılımlar yapan memleketimiz insanının yıllık et tüketimi sadece 35 kilo.

Herkes diyor ki bizde kırmızı et pahalı, bu yüzden ahali ucuz olduğu için bol bol tavuk eti götürüyor...

Hayır, doğru değil! İsrail, dünyanın en fazla tavuk eti tüketilen ülkesi. Yıllık kişi başına 58.5 kilo. Amerikalı Coni 49.8 kilo tavuk yerken, Malezya’da 46.7 kilo tavuk eti tüketiyor bir kişi. Bizde ise daha yeni 22 kiloya çıktı! Üstelik bu rakamlar ultra zenginlerle ultra fakirlerin ortalaması...

***

Bugün buldum bugün yerim, yarın sabaha Allah kerim, halimiz... İşimiz varsa bile ekmeğin dışında bir şeye yetmiyor paramız. 

Kim ne derse desin, rakamlar yalan söylemez. Açız ete, açız ucuz denilen tavuğa... Ejder meyvesinden geçtik, açız memleketin kirazına, çileğine. Açız adalete, açız hakça paylaşmaya, açız şeffaflığa, açız huzura, açız bir parça mutluluğa. Ekmek yedik şükür ama tokuz artık lafa...

***

Özür notu... Düşüncelerimizi sevmese de gözucuyla yazılanları okuyup “her gün Cumhurbaşkanı’nı yazıyorsunuz, başka konu mu yok” diyerek kibarca sitemlerini dile getiren bazı okur dostlarımız haklı sanırım. Bugünkü yazının kahramanı yine Cumhurbaşkanı. Fakat bir de şöyle bakın olaya. Tüm yetkilerin bir kişide toplanmasını ben istemedim. Onca sorumluluk bir kişide toplanınca ana konu ister istemez hep aynı isim oluyor. Üstelik tüm bakanlar, mesela Çevre bakanı bile benim yaptığımı yapıyor! Ölüm döşeğindeki Marmara Denizi’ni, ancak Cumhurbaşkanı talimat verince temizlemeye kalkıyor!