Çocukluğumda her yaz, ‘sokaklarda köpek taşlamayayım’ diye çırak verilirdim. İyi ki de gönderilmişim. Hayat okulunda formülsüz öğretiliyordu gerçekler, üniversitede bile görmedim o dersleri!

Cumartesi günleri hem yarım gün çalışılır hem haftalık alınır, ama önce fatura tahsilatı yapılırdı. Usta, iş yaptığımız mal verdiğimiz başka esnafa fatura keser, ben de elden götürüp ödeme beklerdim. Kimi hemen parayı verir, kimi yalvartır, kimi ise faturayı o gün ödeyemeyeceğini ‘uygulamalı’ dersle gösterirdi.

Çankaya’da matrak mı matrak, Onur Ağabey diye bir esnaf vardı. Elimdeki faturayla onun işyerindeydim. Ofise girince, ‘ooo bugün cumartesi mi’ dedi gülerek. Ben de gülümseyip faturayı masasının üzerine koyup birkaç adım geriye çekildim beklemeye başladım. Faturaya baktı. Sonra çekmeceyi açtı. Öyle yapar, para alır sayar ve bana verirdi. Yapmadı, çekmeceyi kapattı. Sol ayağını masanın dışına bana doğru uzatıp ayakkabısını çıkardı! Çorabının baş parmağı delikti. Ben deliğe bakarken baş parmağını aşağı yukarı oynatmaya başladı...

Çocuk aklımla anlam veremedim tabi. Çoraptan fırlamış sallanan parmağa bakıp beklemeye devam ettim. Dayanamadı, ‘git ustana aynen bunu anlat’ dedi! Ayrıldım oradan döndüm dükkana. Ustaya heyecanla delik çorabı sallanan parmağı anlattım. Bastı kahkahayı... Meğer bana delik çorap ve fırlayan baş parmakla ‘o kadar param yok ki bak çoraptan fırlıyor parmak’ diyormuş aslında!

Bu hayat dersini sizinle niye paylaştığıma gelince... Konya yüzünden!

Seçim sonuçlarına baktım. Ezici derler ya aynen öyle... AKP diğer partileri ezip geçmiş her defasında Konya’da... Seçme hakkı bulunanların yüzde 70’i ‘reis’ diyor başka bir şey demiyor.

3 Kasım 2002 AKP yüzde 54... 22 Temmuz 2007 AKP yüzde 65... 12 Haziran 2011 AKP  yüzde 69.64... 7 Haziran 2015 AKP yüzde 65... 1 Kasım 2015 AKP yüzde 73... 24 Haziran 2018 Cumhur İttifakı yüzde 74.9... 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçimi, Erdoğan yüzde 74... Son seçim 2019’da. AKP belediye başkan adayı oyların yüzde 70.53’ünü almış. Ülke büyüklüğündeki Konya AKP’nin kalesi. Allah versin... Versin de, bu şehirimizde bir şeyler oluyor son günlerde.

18 Mart’ta mesela. Yüzlerce esnaf Mevlana Meydanı’nda toplandı. Dertleri aylardır işyerlerini açamamaktı. Cumhurbaşkanı ve hükümeti onların sesini duymuyordu. Esnaf, “AKP kongreleri lebalep dolu virüs sadece esnafa mı var. Evimize ekmek götüremiyoruz” dedi, açamadıkları işyerlerinin masa sandalyelerini yakıp eylem yaptı. Seslerini sadece oradaki polisler duydu.

Dört gün sonra esnaf daha da kalabalık toplandı. Valilik önüne gitti. Benim valim duysun sesimizi diye düşündüler. Ya dükkanları açalım ya da para verin diyorlardı. Hepsi adına konuşan kafe sahibi Can Temur, “14 milletvekilimiz var. Nerede bunlar? Bazı esnaf arkadaşlarımız korkudan buraya bile gelemiyor. Korku devleti yarattılar. Yalnız bırakıldık. Destek yok! Bıktık artık, bıktık” dedi. Bir başkası ise 20 yıllık birikimini tüketip evini, arabasını sattığını anlattı. Ağlayacaktı neredeyse. Onlar derterini haykırdı valilikten gelen biri de not aldı. Söz, bunları yetkililere ileteceğim dedi. Yetkili o kadar yetkili miydi, cumhurbaşkanına mı iletecekti istekleri merak konusu oldu.

Kimisi korkup gelemeyen, yüzlerce esnafın günlerdir eylem yaptığı AKP’nin kalesi Konya gibi memleketin tamamı... Tek fark, Konya’da isyan edip masa sandalye yakan esnafların en az yüzde 70’i AKP’ye oy verenlerdi! Başta Konya ve Türkiye beyaz atlı prensi bekler gibi tercihi kendilerinden yana kullanacak ‘bir yetkili’ bekliyor.

Kusura bakmayın ama boşuna bekliyorsunuz. Kendimden biliyorum, anlattım size. Paraları bitti, para yok... Merkez bankasında olanları, aşılamanın zınk diye durmasını, destek vermek yerine kredi verelim demelerini, fabrika açmak yerine İstanbul Sözleşmesi ile gündem yaratmalarını, yani delik çorabı ve delikten fırlamış size doğru oynayan parmağı görmüyor musunuz hala?