Şimdi bak sevgili kardeşim. Sorduğun suale şöyle cevap vereyim...

Meteoroloji alanında Biyometeoroloji diye bir bilim dalı var. Hava olaylarının başta insanlar tüm canlılar üzerindeki etkisini inceleyen bilim.. Ülkemizde bu konuda eğitim veren bir okul, çalışma yapan bir bilim insanı yok henüz. Gelişmiş ülkelerde yaygın ama.

Biyometeoroloji ile ekonomi bilimi birbiriyle çok ilgili. Çünkü hava olayları insanları ve diğer canlıları doğrudan etkiliyor. Yağmur yağmasa bir dert. Çok yağsa tarladaki ürün harap oluyor, şehirleri sel basıyor üretim aksıyor ayrı bir dert. Çok kar yağsa yollar kapanıyor, uçaklar inip kalkamıyor. Hale meyve sebze gelmiyor.

Zaten memleketimizde böyle bir bölüme de ihtiyaç yok! Çünkü biz ekonomiyi “inşaallah, maaşallah, hamdolsuna” havale edip dua ile idare ederken, yağmur ve hava olaylarını da diyanetle çözmeye çalışıyoruz. Yağan Allah’tan, yağmayan Allah’tan. Otoyol yapılacak kes milyonlarca ağacı, altın aranacak talan et ormanları. HES kurulacak ör duvarı nehrin önüne... Nasıl olsa çıkarsın gök gürlerken yağmur duasına.

AKP’nin 7. olağan kongresi Ankara Spor Salonu’nda yapıldı dün. Lebalep doluydu yine. Kıskanmıyoruz ama fena halde korkuyoruz... Kırmızı kent, turuncu kent, sarı kent ve mavi kent denmedi, insanlar otobüslerle Başkent’e taşındı çünkü. Bilim insanları tehlikeli buluyordu, ama dinleyen olmadı.

Belli ki bizim bilmediğimiz onların bildiği, güvenilen ilaç gibi bir çözümleri vardı koronavirüse karşı! Salonun dışındaki coşkulu kalabalığa kar yağışı altında seslendi Erdoğan, ondan öğrendik sihirli formülü: “Kar yağışının tüm mikropları yok ettiği bir gündeki buluşmada sizleri selamlıyorum...”

Demek ki neymiş? Kar yağınca mikroplar yok olur, lebalep dolarmış salonlar.

“Kar yağsın mikroplar kırılsın” denir. Denir de, bilimsel bir izahı var mı peki? Kar yağışı Covid-19’a, gribe, nezleye, sinüzite neden olan mikropları, virüsleri öldürüyor mu?

Bilime göre şehir efsanesi...

Bir... İstanbul, Ankara, Bursa gibi kalabalık şehirlerimizin havası zaten çok kirli. Kar yağınca tanecikler bu kiri, mikrobu, virüsü alıp yere indiriyor. Hava temizlenir gibi olsa da, bütün kir pas, zararlı maddeler, mikroplar ve koronavirüs dahil tüm virüsler yeryüzüne yapışıp kalıyor.

İki... Dışarda kar yağıyordu, soğuktu. Ankara Spor Salonu’nun önünde Erdoğan konuştu. Sonra ne yaptı o kalabalık? Salona hücum etti. Giremeyenler de başka kapalı alanlara. Salon, hamam gibi nemlendi. Gözlük takanlar camlarını sildi. Mikropların virüslerin aradıkları yerdi.

Meteoroloji Mühendisleri Odası Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Orhan Şen’e geçen haftalarda sordular, “İstanbul’a kar yağacak. Koronavirüse karşı etkisi olur mu?” diye. Cevap verdi bilim insanı: Kar yağdı korona tamam... Böyle bir şey söz konusu değil...”

Başka bir bilim insanı ise olayı şöyle izah ediyordu. Kışın hava soğuduğu için biz ne yaparız? Kapalı ortamlara gireriz. Bu ortamlar kalabalıksa insanların öksürmesi, tıksırması, bağırması, konuşması ile damlacıklar etrafa saçılır. Virüsler de ondan ona hızla yayılır...

Yani kardeşim, kar mikrobu öldürmez.

Ama hatalar insanları öldürür... Bak, 30 bin 316 oldu vefat sayımız!