MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, hazırlanması ve çıkartılmasında pay sahibi olduğu yeni Seçim Kanunu ile ilgili CHP’nin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığı itirazlarına yanıt verdi. Yıldız, SÖZCÜ’ye yaptığı değerlendirmede iptali istenen seçim kurullarının oluşturulmasıyla Cumhurbaşkanına propaganda yasağı getirilmemesine ilişkin iki kritik maddeyi özetle şöyle savundu:

AD ÇEKME VE ŞAİBE...

“Seçim Kanunu’nda yapılan değişikliğin, seçim süreci ve sonucu üzerinde etki yaratma, seçmen iradesinin anayasal ilkelere uygun olarak seçim sonucuna yansımasını etkileme, seçime katılanların bir kısmına avantaj veya dezavantaj oluşturma gibi bir fonksiyonu olamaz. CHP’nin iddiaları suizandan ibarettir. Ad çekme ile belirlenecek 1499 hakimi zan altında bırakmaktadır. Seçimlerde gerektiğinde hızlı karar alınamaması ve teknik bilgi eksikliği ciddi sorunlar doğuruyor. Bu gibi hallerde seçim müdürlerinin hakim yerine geçtiği görüldü. En kıdemli hakimin, en liyakatli hakim olduğunu söylemek her zaman doğru değildir. Ad çekmeyi (kura) şaibeyle birlikte telaffuz etmek yargıda partizanlığın dışa vurumudur. Yargıtay ve Danıştay gibi yüksek yargı üyelerinin seçimi de en kıdemli değil birinci sınıf hakimler arasında yapılmaktadır.”

DEVLET PROPAGANDASI

“Cumhurbaşkanı’nın seçim yasakları dışında tutulmasıyla ilgili itirazlar ise bilgisizlikten kaynaklanıyor. Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’na göre, propaganda döneminde bakanlar ve milletvekilleriyle ilgili yasaklara ilişkin hükümler dahil olmak üzere propagandaya dair hususlarda 298 sayılı Seçim Kanunu’nun hükümleri kıyasen uygulanır. Özel kanun, genel kanun tartışmasına girmeye dahi gerek yoktur. Cumhurbaşkanı’nın, Cumhurbaşkanlığı bütçesiyle seçim faaliyetlerini yöneteceği, devletin imkanlarını şahsi ve siyasi sebeplerle kötüye kullanacağı iddiası safsatadan ibarettir.”