CHP’li Özel, TBMM’de yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

* "AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonu Manisa'ya geldi ve 9 numara çekirdeksiz kuru üzümün fiyatını 27 TL olarak açıkladı. Gölmarmara Ziraat Odası 24 lira 53 kuruş olarak kuru üzümün maliyetini çıkarmış. Bütün ziraat odaları benzer yöntemler kullanarak 24 lira ila 25 buçuk lira arasında maliyet buldular kuru üzüme.

* Senelerce övündü, ‘2 doların altına hiç indirmedik. 2 doların altına indirmek bağcıya, üzüm üreticisine ihanettir. Ezdirmeyiz, yaptırmayız...’ Geçen sene 1.6 dolar ve bu sene geçen senenin iki katı fiyat veriyorum diyor; bugün itibariyle, ilan edildiği gün itibariyle 1.4 dolar. Dün 1.35'lere gitti, 1.4'e tekrar çıktı."

Özel, “Tarihin dolar bazında en düşük üzüm fiyatını açıkladı ve üzüm fiyatını açıklarken önce bir bağa gitti, fotoğraflar verdi. Manisa'daki üzüm fiyatını kime soruyor? Cumhur İttifakı'nın Alaşehir Belediye Başkan adayı ve üzüm ihracatçısı Ali Uçak'a soruyor. O fiyatı o beğenir tabii. O fiyattan nasıl para kazanacak o? Ali Uçak ihracatçı ve kendi işine ne gelirse onu söylemek durumunda. Manisa kan ağlıyor, isyan ediyor şu anda” diye konuştu.

"ÜZÜMÜN KİLOSUNA 5 TL PRİM LAZIM"

Özel, şunları kaydetti:

* “Sayın Ali Uçak’ın yanında Korkut Eken, Alaattin Çakıcı kampanyaya desteğe gelmişler. Mehmet Ağar burada... Bakın, olmazsa olmaz; Soylu geldi birlikte çalıştılar, destek verdi suçişleri Bakanımız. Peki, başka kim var? Mesela çocuğunun kirvesi kim? Sezgin Baran Korkmaz. Arkadaşlar bir tane tanımadık çıkmıyor değil mi? Şimdi üzümcünün dostu, üzümcünün vekili Özgür Özel'e sorarsan, 2 dolar der. Bunların dostuna sorarsan, o kendi işine gelen fiyatı söyler.

* Alaşehir'de deniz yok, liman yok, sınır kapısı yok, havaalanı yok ama gümrük var. Yaş üzümleri Alaşehir'de gümrüklüyorsun, mühürlüyorsun, Kapıkule'den durmadan geçiyor TIR'lar. Şimdi bu arkadaşların, bu durmadan geçen TIR'ların olduğu bu gümrüğe bir ilgisi mi vardı, olacak mıydı? Bilinmez... Alaşehir'i hepsi şereflendirdi. Alaşehirliler, üzüm üreticileri, Manisa'nın bütün ilçeleri, Türkiye'de üzümden geçinen herkes bilsin ki, Alaattin Çakıcı'nın, Korkut Eken'in, Mehmet Ağar'ın, Süleyman Soylu'nun, Sezgin Baran Korkmaz'ın dostuna sorunca üzümcü dostu olmuyorsun işte.

* Bu işleri böyle belirleyen, böylesine çeteleşmiş yapının eline kaldı sizin alnınızın teri, elinizin emeği. Biz buna itiraz etmeye, cesaretle bunların karşısına gitmeye, bunlara isyan etmeye, direnmeye devam edeceğiz ve hep birlikte hem Manisa'yı hem Türkiye'yi hem bu kirli ilişkilerden hem de bu emek, alın teri sömüründen hep beraber kurtaracağız. Şunu da söyleyelim: 9 numara üzüm diyorlar ama geçen sene hepimiz biliyoruz ki Toprak Mahsulleri Ofisi 9 numara olacak üzüme hep 8 dedi.

* 1.5 lira oradan vatandaşı mahvettiler. Bu sene aradaki o fark, o numara oyunlarıyla 2-3 TL'yi bulacak. Otomatikman 24 TL uygulanacak ve tüccarın elinde de 23-22 TL gibi zararına satışlarla Manisa'daki üzüm üreticisinin perişan edileceği ortada. Bu 27 lira iflas rakamıdır, zulüm rakamdır, Manisa'ya ihanet rakamıdır ve ayrıca da süslü rakamdır. Gerçeği 24'tür, bunu da 1 ay sonra hep beraber görürüz. Ne yapmak lazım? 5 TL üzümün kilosu başına mutlaka pirim vereceksin.

"SABIR TAŞI ÇATLADI"

* Tayyip Bey kabine sonrası açıklamalarda bulundu. 'Unutmayınız, hepimiz aynı Türkiye gemisinin içindeyiz. Bu gemi su alarak batarsa, hepimiz boğulacağız' dedi. Şimdi kendileri için her şey yolundayken, böyle bir şey demiyor. O zaman bütün muhaliflere Alman düşman hukuku...

* Muhalif olduğun zaman Almanlar Yahudilere ne yapıyorsa onu yapacak. Hepimiz hainiz, hepimiz teröristiz, hepimizin cezalandırılması lazım. Kadınlara ters kelepçe, çocuklara cop, gaz; toplanmak yasak, eylem yasak, üniversiteye kayyum, belediye başkanı seçersiniz, kayyum; ‘Sen bilemezsin, her şeyi ben bileceğim’ diyen bir anlayış... Ondan sonra Rus ordusu Berlin'e gelince toplama kamplarını açıyorlar, hepimiz aynı gemideyiz.

* İşler yolundayken siz gemilerdesiniz, gemiciklerdesiniz. Vallahi o gemilerden Binali Bey'in ve senin mahdumlarında var, hepinizin gemileri var. Bu insanların gemileri yok. Bu insanlar çoluğunu çocuğunu almış, lastik botun içine boğulmama mücadelesi veriyor. Siz paraları, pulları, ihaleleri her şeyi alırken gemidesiniz, kimseyi gözünüzün gördüğü yok. Ondan sonra gemi su almış batıyor, biz mi aldırdık? Bay Kemal mi var geminin direksiyonunda 20 yıldır? 20 yıldır geminin direksiyonunda oturan kişi, gemi su alıyormuş, hepimiz aynı gemideyiz...

* Bir de bunların yandaş medyası var, tam Titanik'in orkestrası. Gemi battıkça daha yüksek sesle bağırmaya başlıyorlar. Herkes terörist, herkes hain, bir tek onlar vatansever. Öbür taraftan bir tanede soytarısı var geminin: Aman kaptana bir şey olursa hepimiz perişan oluruz; koşturuyor etrafta, onu anlatıyor falan. Öyle boğulma falan yok, biz hepimiz kurtulacağız. Siz gideceksiniz, herkes kurtulacak. Milleti öyle bir korkuya alet ederek, ‘İktidar giderse hepiniz boğulursunuz, hepinizi birden batırırım, hepinizi birden mahvederim, ben gidersem sizi de aşağı çekerim...’ Bu millet boğulmak için değil, nefesini senden kurtulmak için tutuyor. Seçime kadar sabrediyoruz. Sabır taşı çatladı, yine de sabrediyorlar.

"SANSÜRCÜ ZİHNİYETLE MÜCADELEYE DEVAM"

* Kararsızlar dağılıyor ve AK Parti'ye dönen mönen yok. Onu konuşmak üzere kurmaylarını çağırıyor paldır küldür, normal olarak basın ilgi gösteriyor. Ne yapsınlar haber yapanlar, internete koyanlar, televizyona alt yazı geçenler? Ak Parti toplantı yapmış, haberini yapıyor basın. Fahrettin Bey'in haberi yokmuş bundan. Bir kırmızı alarm! Mesaj, mesaj link sildirdiler, haberleri tek tek sildirdiler.

* Bu toplantı ile ilgili yapılan haberleri İletişim Başkanlığımızın özel ricasıdır, şu haberi siler misiniz? Ama toplanma gerekçelerini kendileri bildikleri için, reisin psikolojisi bozuk, herkesi paldır küldür çağırıyor, olağanüstü o toplantı Fahrettin Bey'in yönlendirmesi dışında haber olmaya başlamış, sanki bu panik haberleştiriliyormuş gibi. Oysa biz bilmiyoruz ki sizin hangi kötü haberi aldığınızı. Haber sildiriyorlar.

* Sonra planlamadığı halde çıkıp Ömer Bey basın toplantısı yapıyor evelemeli gevelemeli. Silivri'nin mahallelerinde gezmekle bu işi toparlayamazsın. Çünkü 1000 gündür sırtınızı dönmüştünüz o insanlara. Şimdi talimatla yüz dönünce olmayacak o işler. Bundan sonraki süreçte bu sansürcü zihniyetle mücadele etmeye devam edeceğiz.

* Şimdi tabii sansür demişken; elimde Basın İlan Kurumu'nun bir kararı var, öbür elimde Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı var. Anayasa Mahkemesi'nin kararı diyor ki: ‘Basın İlan Kurumu kararları düzenleme amacından öteye giderek, artık kimi basın mensupları açısından caydırıcı etki yaratabilecek bir cezalandırma aracına dönüştüğü ve bu durumun sistematik bir soruna neden olduğu gözlemlenmiştir.’ Basın İlan Kurumu için... Yani yandaş olmayan, muhalif olan herkese ceza, ceza, ceza, ilan kesme...

* Basın İlan Kurumu Evrensel Gazetesi'nin resmi ilan ve reklam yayınlama hakkını tamamen iptal ettiler. Gerekçesi ne? Gerekçesi, Evrensel Gazetesi'ne Emek Partisi'nin 13 il ve ilçe örgütü abone olmuş. Allah aşkına senelerce siz Zaman Gazetesi'ni güzelce katlayıp, Zaman yazısı dışa gelecek şekilde koltuk altına alıp gezmek, terfi ve tayinde esas değil miydi kardeşim? Zaman Gazetesi'ne abone olmayan kamu kurumu mu bırakmıştınız? İstanbul Büyükşehir Ak Parti'deyken Star ve Güneş gazetesi diye gazeteler vardı değil mi? Destek kesilince onlar kepengi indirdiler. Bunu bilmeyen mi var?

"TOKİ BAŞKANI'NA İLK TALİMAT YURT YAPMASI OLACAK"

İktidarımızın ilk yılında yani 13'üncü Cumhurbaşkanı ne yapacak? Birçok iş yapacak ama ilk iş: TOKİ Başkanına ilk talimat... Her yere bomboş duran, yalan yanlış projelerle uğraşma kardeşim. Okulların yakınına cumhuriyet yurtlarını yapın, bir yıl içinde istiyorum. İlk telefon; 3 milyon 800 bin öğrenci varsa, 3 milyon 800 bin öğrencinin kalacağı yurtlar yapılacak. Bugün sadece 724 bin öğrenciye bu imkan veriliyor. İktidarımızın ilk telefonu TOKİ Başkanlığına, ilk talimat cumhuriyet yurtları olacak.

"BU KADAR SUÇA BULAŞMIŞ KİŞİ YARGILANIR"

Bir yandan suç işleri bakanı, bir yandan da Adalet Bakanı sürekli siyasi idamlardan, darağaçlarından bahsediyorlar. İktidarı kaybedeceklerinden o kadar eminler ki, oturdukları koltuklara yakışmayacak ithamlarda bulunuyorlar. Ayıptır... Bekir Bozdağ, efendim idam cezası kalkmamış gibi bunlar iktidardan giderse sehpalar mı kurulacakmış? Neyin ajitasyonunu yapıyorsunuz? Vatandaşı neyle kandırmak ile meşgulsünüz? Devletin kasasından yolsuzluk yapanlar, bağımsız yargıda hesap verecekler. Kimsenin umurunda değil ama bu ikisi, sabah akşam 'bize asacaklar.' Yani asılacak kadar ne yaptıklarını düşünüyorlarsa bilinçaltlarında...

* Soylu dönüyor dönüyor, "beni yargılayacaklar." Doğru... Bu kadar suça bulaşmış, her suçlu ile birlikte olan yargılanır, cezası neyse onu çeker. Bağımsız yargı verirse verir, bize ne ondan. Biz siz miyiz her mahkeme kararına müdahil olan, beraat etti ama bırakmam diye başka başka talimatlar veren. Biz siz miyiz, Anayasa Mahkemesi üyesi yaptığına, nasıl yaptın diyene kürsüde çok cesur kararlar veriyordu diyen.

* Bekir Bozdağ, bu manipülasyon yapılacak bir alan değil. Konuşulacak dünya kadar sorunu var yargının. Çok önemli bir payın var Ak Parti hükümetlerinde ve şu anda Ak Parti'nin baltayı en çok taşa vurduğu alan, adalet alanıdır. En son Fethiye'deki Milyon Fest yasaklandı ve bu yaz 14 festival yasaklandı. Müdafaa-i İslam Hareketi isimli bir oluşum var. Milyon Fest'in iptal edilmesinin ve diğer 14 festivalin iptalinin kendilerinin başarısı olduğunu söylüyor. Bu yasaklamalar anayasal hakkın kullanımının engellenmesi olduğu için, anayasal hakka, anayasal düzene müdahaledir, yaşam tarzına müdahaledir."