Prof. Dr. Yusuf Demir, Sinop Kültür Merkezi toplantı salonunda "22 Mart Dünya Su Günü" etkinlikleri kapsamında konferans verdi.

Konferansta konuşan Prof. Dr. Demir, gelecekte Türkiye’nin tarımsal alanda en verimli ovalarının küresel ısınmadan kaynaklı sular altında kalacağına vurgu yaptı.

Demir, şöyle konuştu:

*Ormanları yok ettikçe suyumuzu yok ediyoruz, suyu yok ettikçe ormanları yok ediyoruz. Çünkü hidrolojik dengeye etki ediyoruz. Onları yok ettikçe küresel iklimi etkiliyoruz.

*Dünyadaki bu çevrim, aslında günümüzde bizim atmosferdeki o denge dediğimiz gazlardan en çok etkilenen karbondioksiti arttırıyor. Bağırıyoruz ‘karbondioksit 10 binde dörtlere çıktı, çıkmamalı’ diye, genelde sanayiden, ulaşımdan veya şehirleşmeden bunları etkilediğimizi görüyoruz.

*Buzullar erimeye başlıyor, buzullar eriyince ne oluyor? Uzmanların yaptığı hesaba göre önümüzdeki 100 yıl içerisinde denizlerin 80 ila 100 santim yükselmesi hesaplanıyor.

*Dolayısıyla böyle bir artış ne tehlikeyi meydana getiriyor? Türkiye’nin tarım ambarı Çukurova’nın, Bafra Ovası'nın, Çarşamba Ovası'nın sular altında kalması demek.



Demir şöyle devam etti:

*85 milyon insanın sanayi ve evde 1 buçuk yılda kullandığı suyu biz tarımda israf ediyoruz. Bunun için iki gün önce Cumhurbaşkanımız, Bakanlar Kurulu sonrasında açıklama yaptı.

*Cumhurbaşkanımız dedi ki, ‘Biz tarımda önemli destekler vereceğiz ama en büyük desteği sulama sistemlerinde suyu doğru kullanacak sistemlere vereceğiz’ dedi ve bununla ilgili müjdeyi verdi. İnşallah önümüzdeki günlerde bu konuda tasarrufu ön plana çıkarırız.

Demir, gelecekte tek yeşil kalacak bölgenin Karadeniz olacağını, bundan dolayı 20 yıl sonrası için tatilcilerin Antalya yerine Karadeniz’i tercih edeceğine vurgu yaparak, “7-8 yıl önce Birleşmiş Milletler haritayı yayınladı, dedi ki 'Eğer kuraklık böyle devam ederse Türkiye’de yeşil kalacak tek bölge, Sinop’tan Artvin’e kadar olan Karadeniz Bölgesi.' Onun dışarısında tüm bölgelerin kuraklık ve çölleşme riski var. O nedenle Türkiye’nin şu anda bu bölgesine gelecek 30 yılda yatırımlar başladı. Bundan 20 yıl sonra Antalya’da tatil yapılmayacak, Karadeniz’de yapılacak. Oraya doğru giden bir turizm anlayışı ve gelişimi var” diye konuştu.

"KARADENİZ'DE ÇAY YERİNE PAMUK EKECEĞİZ"

Su kaynaklarının azalmasının tüm dünyaya etkilerinden bahseden Prof. Dr. Demir, tarımsal alanda kuzeye yönelim başladığını vurgulayarak, “Su kaynaklarını yok ettikçe biz, suyun geleceğini yok ediyoruz hep beraber. Bunun için enlem derecelerine göre dünyada şartlar değişiyor. Bu neyi beraberinde getiriyor, tarımı etkiliyor. Dünyada hızlı bir şekilde güneyden kuzeye doğru tarımsal üretim kayıyor. Bundan birkaç yıl önce Bursa’da bir konferansta dedim ki, 30 yıl sonra Uludağ’da kayak kayamayacaksınız. Çünkü ısındıkça Uludağ’da kar yağışı bitecek. Yine belki dedim bundan 30 yıl sonra Karadeniz’de fındık ve çay yerine pamuk ekeceğiz. O yöne doğru gidiyoruz. Ama bu konuda duyarlı bir toplum olursak, her birimiz birer su temsilcisi olursak o zaman bu felaketi yaşamadan torunlarımızın yaşayacağı dünyayı oluştururuz” şeklinde konuştu. (İHA)

[old_news_related_template title="Doç. Dr. Erüz: Karadeniz'de plastik kirliliği şehirden şehre, ülkeden ülkeye transfer oluyor" desc="Türkiye, Gürcistan, Romanya ve Bulgaristan'ın, Karadeniz'i tehdit eden deniz çöpleri ve mikroplastik kirliliğine karşı başlattığı ortak mücadele kapsamında Trabzon'da ülke temsilcilerinin katılımı ile çalıştay gerçekleştirildi. Proje koordinatörü Doç. Dr. Coşkun Erüz, 'Kıyılarda gördüğümüz plastikler aslında gerçek kirliliğin belki de yüzde 10'u veya daha azı. Yüzde 90'lık kısmı ise Karadeniz'in içine doğru taşınarak kıyı boyunca şehirden şehre, ülkeden ülkeye transfer oluyor' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/03/14/iecrop/karadeniz-23_16_9_1647282514.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gunun-icinden/doc-dr-eruz-karadenizde-plastik-kirliligi-sehirden-sehre-ulkeden-ulkeye-transfer-oluyor-7010858/"]