Fenerbahçe yönetiminin iletişim faciasına dönüştürdüğü yeni teknik direktör konusu, İsmail Kartal'ın göreve gelmesiyle bir nebze olsun suların durulmasını sağladı. Koskoca Fenerbahçe'nin, 'devre arası göreve gelmek istemiyorlar' denilen hocaların oyuncağına çevrilmesini ve bunun resmi şekilde dillendirilmesini anlamak mümkün değil.

Açık açık "çaresiz kaldık" diyen yönetimin, felaket şekilde yürüttüğü sürecin sonunda, en azından gemiyi limana sağ salim yanaştırabilecek İsmail Kartal'ı takımın başına getirmesi anlaşılabilir. Ancak, İsmail hocanın da şunu anlaması gerekiyor. Eski köye yeni adet gerekiyor!

Daha önce denenmiş ve başarısız olunmuş hamlelerle yeni bir sonuç elde edilemeyeceğini görmeli. Fenerbahçe'nin yeni ve cesur hamlelere ihtiyacı var. Vitor Pereira'nın çaresizlikten sağ bekte oynattığı Osayi Samuel'i, yokluktan sol bekte oynattığı Ferdi Kadıoğlu'nu hâlâ bu mevkilerde görmek acı veriyor. Altyapıda bir tane bek oyuncusu olmaz mı?! Fenerbahçe'nin geleceği bu kadar mı karanlık!

Biz neden topu sürmeyi bile beceremeyen Miha Zajc'ı, futbolu kafada bitiren Jose Sosa'yı izlemek zorundayız? Onların yerine U19'daki Arda Güler ve Fatih Yiğit Şanlıtürk gibi isimler bugün şans bulamayacaksa ne zaman bulacak?! Fenerbahçe eğer Antalyaspor karşısında ilk şutunu 65. dakikada çekiyorsa, altyapıda fırtına estiren golcüler Melih Bostan'ın, Arda Okan Kurtulan'un suçu ne?

Takımın yarısından fazlası orijinal mevkisinde bile oynamıyor. İrfan Can Kahveci 'ben kanat oyuncusu değilim' diye bağırıyor. Mesut Özil bu fiziksel durumuyla normal şartlarda sahada bile kalmaması gerekiyor. Ama Fenerbahçe aynı şeyleri tekrar tekrar deneyerek farklı sonuç elde edeceğini zannediyor.

Olmaz hocam, olmaz. Şimdi yeni bir şeyler söylemek lazım. Yoksa senden de olmaz.

Bana inanmıyorsan, Albert Einstein'a inan.

"Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek deliliktir"