H.K.G.’NİN İFADESİYLE ANNENİN İFADESİ KARŞILAŞTIRILINCA...


İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin 6 yaşındayken, yine aynı cemaaten Kadir İstekli ile evlendirildiğini tüm Türkiye biliyor artık... Bilirkişi raporuyla sabitlenen ses kaydında yaşanan cinsel istismarın “savunulacak” bir tarafının olmadığını da herkes anladı! Şimdi dikkatinizi çekmek istediğim konu şu: İki ifade ve iki ifade arasındaki çelişki.

Nasıl mı?

İlk ifade 17 Ağustos 2012’de alınıyor.

Mağdur H.K.G. o zaman 14 yaşında ve diyor ki:

“... Resmi nikahsız eşim Kadir İstekli ile yaşamaktayım. Gayrı resmi eşim Kadir İstekli ile tanışıp birbirimizi sevdik ve ailelerimizin onayı ve kendi isteğimiz ile 7 Mart 2012 günü Sancaktepe’de düğün yaptık. 7 Mart 2012’de hiç kimsenin zorlaması ve baskısı olmadan, kendi isteğim ve rızam ile ilk cinsel birlikteliğimi yukarıda vermiş olduğum adreste, Kadir İstekli ile yaşadım. Kimseden davacı ve şikayetçi değilim. İşlemlerimin ardından annem Fatma Gümüşel’e teslim edilmek istiyorum.”

H.K.G bu ifadeyi 17 Ağustos 2012’de, saat 19.30’da verdi.

Yani...

H.K.G., Kadir İstekli ile tanıştıklarını ve birbirlerini sevdiklerini anlatmış. Bu “ifadeden” anlaşılan mağdurun evlendiği eşine 14 yaşında aşık olduğu... (H.K.G.’nin 1998 doğumlu olduğunu unutmayalım.)

Ancak... 10 yıl sonra annenin verdiği ifade bu ifadeyle çelişiyor! Nasıl mı? Anlatalım...

6 yaşında mı tanıştı, 14 mü?


Anne Hatice Gümüşel’in, 2 Ağustos 2022’de şüpheli olarak savcıya verdiği ifadeden okuyalım:

“... Kadir İstekli benim eşimin talebelerinden biridir. Benim kızım 16 yaşındayken Kadir İstekli annesiyle beraber H.’yi istemeye geldiler. Hatırladığım kadarıyla Kadir İstekli’yle kızımın yaşları arasında 18-19 yıl yaş farkı vardı. Kızım bu yaş farkını hiç sorun etmedi. 16 yaşında nişan yaptık, 17 yaşına geldiğinde de evlendirdik.”

Birinci çelişki: 1998 doğumlu H.K.G. ile Kadir İstekli mağdur 14 yaşındayken evlendi. Anne “17 yaşında” diyor.

Annenin ifadesine devam edelim:

“... Kadir İstekli çok eskiden beri eşimin medresesinde öğrencilik yaptı. Daha sonra öğretmenlik yaptı. Kızım H.K. ve diğer çocuklarımın hepsi Kadir İstekli’den Kuran dersleri alıyordu. Kızım H., 7-8 yaşlarından itibaren 10 yaşına kadar Kadir İstekli’den ders aldı.”

İkinci çelişki: H.K.G., 2012’de verdiği ifadesinde Kadir İstekli’yle “Gayrı resmi eşim Kadir İstekli ile tanışıp birbirimizi sevdik ve ailelerimizin onayı ve kendi isteğimiz ile 7 Mart 2012 günü Sancaktepe’de düğün yaptık” diyor.

Kaç yaşında tanışmışlar? Annenin dediğine göre ‘7-8 yaşlarında!’

Yani... H.K.G., Kadir İstekli’yi ‘7-8 yaşlarında’ sevmiş. (Ki ses kayıtlarından anlıyoruz ki aslında 6 yaşında cinsel istismar başlamış) Bu arada kimse bu durumu anlamamış, görmemiş!

Şimdi... Bu yaşta bir kızın “sevdim” dediği kişi 29 yaşında olan Kadir İstekli! Bu sizce akla yatkın mı?

Kılıçdaroğu neden yürüdü?


İki ifadeyi okuyunca...

H.K.G.’nin 17 Ağustos 2012’de alınan ifadesinin kurgu olduğunu, söyletildiğini, ailenin baskısıyla verilmiş bir ifade olduğunu iddia edebiliriz.

Bir kez daha altını çizelim:

6 yaşındaki çocuk, 29 yaşındaki Kadir İstekli’yi nasıl sevmiş olabilir?

Düne dönelim...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adalet Bakanlığı’na yürüyüşünü anlamakta güçlük çekenler, mağdurun 2020’de şikayetçi ve o günden bu yana da devletin koruması altında olduğunu unutmamalı. İki yıldır ses kayıtlarına ve cinsel istismara yönelik deliller varken neden bir tutuklu yok? Kılıçdaroğlu bu soruya yanıt aradı ve İsmailağa’nın Hiranur Vakfı’nın korunduğunun altını çizdi.

SONUÇ: Artık yüzleşme zamanı! Devlet, 1950’lerden bu yana tarikat-cemaatlerin önünü açtı. Holdingleşen yapılar siyasetin, yargının, emniyetin, TSK’nın tam da göbeğinde! Nasıl unuturuz, amiral üniforması üstüne cübbe giyen subayı!